•Özel Bölüm•

303 17 20
                                    

Merhaba arkadaşlar. Umarım iyisinizdir. Biliyorum moraliniz çok bozuk, çok üzgünsünüz. Emin olun ülkece aynı duyguları barındırıyoruz içimizde.

Bu bölüm çok uzun olmayacak şimdiden özür diliyorum. Ama bu şartlar ve psikoloji altında elimden gelen bu. Umarım bir nebze de olsa sizde iyi duygular uyandıran bir bölüm olur. Sizler için moral olması adına yayınladığım bu özel bölüm kitabın akışına uymadığı için ilerleyen zamanlarda kaldırabilir, sıralamasını değiştirebilir ya da  yayımlanmış bir bölümün içine ilave edebilirim. Anlayışınıza şimdiden teşekkür ederim.

Yakınlarını kaybeden herkese baş sağlığı diliyorum. Acınız acımız. Vefat eden herkese Allah rahmet eylesin.

~

ÖZEL BÖLÜM
"Kalp Bağı"


"Ya iyiyim diyorum. Gidebiliriz." dedim bilmem kaç milyonuncu kez. Demir asla üstüne alınmıyordu ve onu tokatlamak istiyordum. İbrahim, Uludağ'da yer ayarlamıştı fakat Demir iyileşmediğimi öne sürerek gitmek istemiyordu.

"Altına sıçmış gibi oturuyor karı. Bana bile darlan geldi valla." diye mırıldanan İbrahim yakasını çekiştirdi sinirle. Demir'in bakışları ona döndü.

"Ne dedin?" İbrahim yarım yamalak bir gülüş attı.

"Ne demişim?" Demir ona doğru adımlarken İbrahim'in eli çaresizce bana doğru uzandı tutmam için. Tutmadım.

"Ne dedin ben de onu soruyorum? Küfür mü ettin?" İbrahim panik içinde ağzını açtı ve kafasını iki yana salladı.

"Ben hiç küfür eder miyim Horasan'ın yiğidi? Haşmetlim benim. Asla!" Demir duvar gibi bir suratla yanına yaklaştığı İbrahim'in yakalarını kavradı. Yumuşak bir tutuştu.

"Bu yarrak kürek fikirler hep senden çıkıyor." İbrahim çaresizce bana doğru döndü. Ben yatıyordum koltukta her zamanki yerimde. Elimde de kolalı jelibon vardı.

"Ne? Yarrak ? Kürek mi? Fikir mi?" diye saçmalamaya başladığında güldüm. Elimle oh yaptıktan sonra birkaç jelibonu ağzıma attım.

"Abi İsis istedi. Çok yakışıklı eğitmenler varmış orada. O yüzden gidelim diye tutturunca kendimi ortaya attım." Tükürüğüm boğazıma kaçınca şiddetle öksürdüm.

"Boş konuşma!" diye çığırdım fakat Demir çoktan onun yakalarını bırakıp bana yönelmişti. Ne yapacaktım? Kaçamazdım. Ayağa kalkar gibi oldum fakat aramızda yalnızca birkaç adım vardı.

Bayılma numarası yaptım.

Evet, utanmadan bayılmış gibi yaptım. Belki gazabından kaçarım diye.

Kutsiyet                                                           |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin