13.Bölüm "Kumar Şeytanı"

1K 46 81
                                    

"Bir adım sonrasının uçurum olduğunu bile bile attım o adımı. Pişman mıydım? Asla... Ben zaten o uçurum için gelmiştim oraya. Canımı yakacağını bile bile.

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali

~Bölüm şarkısı: Shards of Love,Woods of Ypres

On Üçüncü Bölüm
"KUMAR ŞEYTANI"

Bazen insan dünyadan silinmek, varlığını unutturmak istiyordu. İşte tam da şuan,yüzündeki iğrenç gülüşüyle bana gelen adam ortadan kaybolma isteğimi arttırıyordu.

İçimdeki intikam duygusu öyle bir duyguydu ki; hem beni hem de karşımdaki herkesi yakardı.

Ya her şey bittiğinde işlerini didiklediğimiz adamlardan biri bir saldırıda, tek kurşunla nefesimi keserdi. Ya da intikamın zehirli dumanını solumaktan çürümüş ruhuma daha fazla tahammül edemez, kafama sıkardım. Bu yol öyle bir yoldu ki, her çıkışı kirle doluydu. Ve o kire bulanmadan yolun sonuna varmak, imkânsızdı.

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını adım gibi bilsem de bu yolda yürümeye devam ediyordum.

Önce Demir'in, ardından da İbrahim'in sesini duydum. "Sakin ol." dedi Demir ve İbrahim ekledi,

"Sıçtık Cafer, seri bez getir. Puhhahhahha."

Kendinden önce kokusu gelen adam, koku duyusuna sahip tüm canlıları yeryüzünden silme yemini etmişçesine parfümü üstüne bocalamıştı. Hafifçe boğazımı temizledim ve etkileyici bir gülümsemeyi dudaklarıma kondurdum. Sanki birilerini arıyormuşçasına etrafa bakınıyordum. Önümde beliren beden ile bakışlarımı otuzlu yaşlarının başında duran adama çevirdim. Birkaç tutamına çok az beyaz düşmesine rağmen oldukça genç duran, fit vücutlu bir adamdı.

"Merhaba."

"Merhaba?" Sesimi duyması ile gülümsemesi büyüdü. Adama kibarca 'hayırdır?' diyordum ve gülüyordu.

"Sizi ilk defa gördüğüme eminim. Buralarda yenisiniz galiba, isminiz nedir?" Küçük bir tebessüm ettiğimde bakışları dudaklarıma düştü.

"Novis, Novis Petrov. Aslında pek yeni sayılmam."

Yüzüme heyecanlı bir ifade ekleyerek, "Parti olduğunu duyunca kendimi tutamadım. Birkaç el oynayıp stres atmak istedim." Karşımdaki adamın kahkahası doğru yolda olduğumu gösteriyordu.

Zevkle parıldayan gece karası gözleri kısıldı, " Zeki ben de. Zeki Sarraf." Başımı memnun oldum dercesine salladım.

"Bu gece sizi şans meleğim olarak yanımda istesem, çok mu şey istemiş olurum?" Yüzümü buruşturmamak için insanüstü bir çaba sarf ettim. Çok çabuk kıvama gelmiş olması bir nebze iyi hissettirdi, en azından uzun uğraşlar sarf etmeyecektim. Önüme düşmüş buklelerimden birini kulağımın arkasına götürürken, dudaklarımı dişledim. Kararsız kalmış gibi gözlerimi kaçırarak, "Yani bilemiyorum, şans getirir miyim ki size?" Mesafeli ses tonumla küçük bir kahkaha daha attı.

"Oğlum bilseydim çekirdek alırdım yanıma. Tüh ya!" İbrahim sitem ile konuştuğunda Demir tısladı.

"İbrahim, ağzının yayını seviyorsan sus." İbrahim ofladı fakat sustu.

Kutsiyet                                                           |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin