37.Bölüm "Omnes Vulnerant, Ultima Necat"

350 21 4
                                    


Bölüm şarkıları:

•It's Snowing Like It's the End of the World, Krobak

•Middle of The Night, Loveless

Poison Tree, Grouper

~

OTUZ YEDİNCİ BÖLÜM
"Omnes Vulnerant, Ultima Necat"


Güç; insanı kana susayan bir vampir gibi kuvvetle çeken, belki de dünya üzerindeki en tehlikeli olguydu. Dozunda olanı birçok şeyin kapısını aralamayı sağlarken, dozundann fazlası akıl kaybetmeye kadar gidebilirdi.

Bu denli hastalıklı bir istek bizim gibilerin içinde durmadan ama durmadan filizlenirdi. Hatta öyleydi ki, bunun filizlenmesi için sulanmasına bile gerek yoktu. Orada en ufak kırıntı olması yeterliydi.

Karşımda duran adamların serveti dudak uçuklatacak kadar çoktu. Bu işe yıllarını vermişlerdi. Hatta artık bu bir iş değil, onlar için yaşam biçimiydi. Şimdi onların karşısında oturuyordum ve tüm oklar benim üzerimdeydi. Ne diyeceğimi bekliyorlardı.

Bütün güç tam olarak avuçlarımdaydı.

Masada oturan herkes ağzımdan çıkacak tek kelimeye mahkumdu. Hepsinin gözlerindeki bilinmezlik uçurumunu görüyordum. Onları uçurumdan aşağı itecek olan da çekecek olan da benim. Kabuslarının başrolü, oturdukları koltuğun en ufak gıcırtısında dahi akıllarına gelen tek kişiydim. Çünkü şimdiye dek yaptığım hamleler onlar için akıl almaz boyuttaydı. Onlar gibi küçük hesapların peşinde koşmadığım için üç tane koltuğa sahibim ve bu, bulunduğumuz dünya için korkunç bir itibar demektir.

Örgütün yarısında söz sahibi olmak tehlikeli bir güzellikti.

Ama her şeye rağmen birlikte kısa bir yolculuk için anlaştığım partnerimi de yüzüstü bırakarak onun gözünde tüm itibarıma rağmen itibarsızlaşmıştım.

Cesur'un bakışları birer ok gibi saplanırken dimdik duruşum taviz vermekten uzaktı. Söylediklerimi bozuntuya vermedi fakat sinir küpü olduğunu hissedebiliyordum. Ortamda kısa süreli bir sessizlik boy gösterdi. Herkes kendi kendine ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Bu onlar için avantajlı bir durum muydu? Robert'ı kendi taraflarına çekip topluca beni akarte edebilirler miydi? Akıllarından geçen sorular bunlardı. Buram buram gerginlik kokan odada öne atılan Diedrich oldu.

"Ona nasıl güveneceğiz?" dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Benim yanımda gelen adama güvenmeyip kime güveneceksin? Kendine mi?" Ağzını açıp kapadı fakat bir şey diyemedi. Hatta işine gelmedi çünkü onların tek isteği bana dokunmayan yılan bin yaşasındı.

"Bugünden itibaren faaliyetlerimize dönüyoruz. Bu kadar tatil herkes için yeterli." Koltuğu geriye ittirdim ve kalktım. Hepsine üstten bakıyordum.

Onlar kendilerini benim bir kadın olduğum için karşılık vermediğini düşünerek avutsa da aksine, karşı çıkacak cesaretleri olmadığı için sustuklarını biliyordum.

Kutsiyet                                                           |tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin