Vanessa kendi kendine "Ya kalbim kırılırsa?" diye sordu. Kırılma ihtimali var mıydı? Yok muydu? İsteyerek kırmasada bilmeden kırma ihtimali vardı. Aslında iki seçeneği vardı. Ya cesaret edip koşup ona aşık olduğunu söyliycek ya da korkup kaçıçaktı.
Vanessa kendi kendine "Ya şimdi ya da asla." dedi. Derin bir nefes aldı. Anlaşılan cesur olup aşkı her yönüyle tatmayı seçmişti. Buna kırılmakta dahil. Vanessa saklandığı yerden çıktı ve Raphael'in yanına doğru yürüdü.
Vanessa: R-raphael...
Raphael şaşırmış bir şekilde kafasını çevirdi. Sebastian ise bir birine bir diğerine bakıp sırıtıyordu.
Raphael: E-efendim...
Raphael içinden acaba konuşmamızı duydumu diye geçiriyorduki, Vanessa Raphael'in dudağından öpmeye başladı. Raphael ilk başta şaşırsada oda karşılık verdi. Bir kaç dakika sonrasında geri çekilen Vanessa oldu.
Raphael: K-konuşma...
Vanessa: Evet duydum :)
Raphael: Y-yani b-bana k-kızmadı...
Vanessa: Hayır kızmadım. Aslında duymam bana cesaret verdi...
Raphael: Y-yani ş-şimdi b-biz...
Vanessa: Evet :)
Bu sefer ilk davranan Raphael oldu. Dudağından öptü.
Raphael: Abin beni kesicek. Ama sana değer.
Vanessa'nın yüzünü ellerinin arasına alıp alnından öptü ve ona sıkıca sarıldı. Bu yaşadıkları rüyamıydı.
Vanessa: Abime yakalanmadan ben gidiyim.
Raphael: Abine ne zaman söyleriz?
Vanessa: Bugün değil bir süre kimseye söylemeyelim olurmu? Abime ben söylemek istiyorum.
Raphael: Peki güzelim sen nasıl istersen.
Vanessa odasına doğru gitmeye başladı yüzünde oluşan tebessümle. Odasına gelip kapıyı açtığında gördü manzara karşısında şaşırdı.
Marcus ve Michelle'i sarılmış uyurken gördü. Gülümsedi sessizce kapıyı kapatıp ordan çıktı. Şimdi napıcaktı nereye gidicekti? Geceyi nerde geçiricekti? Saatine baktı güneş doğmak üzereydi. Birazdan herkes kalkıcaktı.
Mutfağa gidip kahvaltı hazırladı. En son bir kağıda afiyet olsun yazıp masanın ortasına bırakıp odasının boşaldığını umarak odasına gitti. Gittiğinde kapıyı yavaşça araladı ve umduğu gibi oldu.
Direk duşa girdi çıkınca giyinip kendini yatağına attı. Biraz uyumak istedi ama bu mümkün değil gibiydi. Durmadan gülümsüyordu. Bir saat daha uyumayı denedi ama başarısız oldu. Kalkıp mutfağa gitti. Herkes mutfakta hazırladığı kahvaltıyı yapıyordu.
Vanessa: Günaydın :)
Tam o anda enstitü'nün kapısı çaldı.
Izzy: Birini bekliyor muyduk Alec?
Alec: Hayır!
Magnus: Kapıya kimsenin bakmaya niyeti yok galiba ben bakarım.
Magnus kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtığında karşısında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remember? • Shadowhunters
FantasyClary kardeşini öldürdükten sonra herşeyi sevdiği herkesi unuttu. Peki hatırlaması mümkün mü? Tekrar onlara dönmesi, Jace ile yeniden birlikte olması, tekrardan gölge avcısı olması mümkün mü? Bakalım neler olucak...