EDA ŞAHİNOĞLU HİKAYE TANITIMLARI (M.S.Y.)

🔥ATEŞ SERİSİ🔥 YÜREĞİMDEKİ SES - ALINTI I

“Benden tam olarak ne istiyorsun enişte anlamadım,” dedi Aykut elini beline koyarak.
“Sahneye çıkıp, seninle şarkı söylemek istiyorum. Bak ablan beni eve almıyor, ona kendimi affettirmem lazım. O benim ona şarkı söylememe dayanamaz ve beni affeder, bende mutlu mesut yuvama döner, sana yepyeni yeğenler yaparım.”

Aykut yüzünü buruşturdu, sonra da saçını eliyle öne doğru tararken bir yandan da ofluyordu. “İyi tamam. Bir şarkı ama.”
“İki,” dedi adam sevimli bir şekilde gülümseyerek. “Yeğeninin hatrına.”
“Sadece iki Acar Türkmen-” adam tam bir şey söyleyecekken sözünü kesti, “Ve şansını zorlama. Bunu da yeğenim-yani yeğenlerim için yapıyorum.”

“Peki aslan tamam,” derken ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırdı. “İki şarkı. Ama ben seçeceğim.”
“Çok zorluyorsun.”
“Hadi ama seversin sen beni.”
“Ölüyorum sana!” derken burnunu kırıştırdı.

(Acar)
“Boşuna mı çektim dertleri?
Topladım senin yüzünden herkesi!
Masaya meze olmuş dertlerim,
Sana ağladığım şarkıda gülerim, neden mi? -Kadına öyle bir bakıyordu ki kadının içi erimişti, ama hiç belli etmiyordu.

(Aykut)
Dertli çalar sazım, dertli dertli...
Yanık bi' türkü gibiydin, başıma geldin!
Cancağızım hayallerim aklıma gelmiş,
"Gidenler kalanları tanımıyor,'" dersin.

(Acar)
Bi' de utanmadan yüzüme gülüyo'sun,
Sırtladım dertleri omzuma, gidiyorum...
Çektiğim sefa değil, dertti o biliyo'sun,
Yüzüme baka baka "Sevmedim" diyo'sun!

(A&A)
"Sevmedim" deme bana bana...
Elde avuçta yok, kalpte yaralar var,
Hayatım yalandan ay, ay, ay!

Aykut mikrofonu müşterilere çevirdi, “Sizde!”

"Sevmedim" deme bana bana...
Elde avuçta yok, kalpte yaralar var,
Hayatım yalandan ay, ay, ay!

(A&A)
"Sevmedim" deme bana bana...
Elde avuçta yok, kalpte yaralar var,
Hayatım yalandan ay, ay, ay!
(Kurtuluş Kuş & Burak Bulut – Sevmedim Deme)

“Kesin eve alacak oğlum beni, bakışa bak yakıyo!” dedi Acar yanındaki adamın omzuna vurarak. “Bensiz yapamaz o, dayanamaz bana.”
Aykut ise ablasının bakışı ile yutkundu, “Valla ikimizde evden olacağız gibi bir his var içimde enişte. Bu bakış ‘ikinizin de ağzına edeceğim, görürsünüz siz gerizekalılar,’ bakışı.”

“Gerizekalıları hangi bakışından çıkardın?”
“Ağzını oynattı, ondan anladım. Dudak okuyorum ya ben,” dedi kendi ile övünerek. “Birde o halde bize aslanlarım demeyeceğine göre, geriye bir tek küfür kalıyor. Ama şanslıyız yine sövebilirdi de.”
Acar başını aşağı yukarı salladı, “Çok şanslıyız. Dövebilirdi de.”

“Şanslı doğduk.”
“Şansımı sikeyim!” dedi Acar dizine vurarak. “Benim başka bir şey bulmam lazım. Yaratıcı bir şey.”
“O yaratıcı şeyi bulana kadar toz ol bence enişte, yoksa ablam yırtıcılığını kullanacak.”
“Tamam tamam, gidiyorum.” Oflayarak terk etti orayı.

Aykut da ablasına doğru yürüdü, ellerini de iki yanına açmıştı, “Oy ablaların kraliçesi, hamburgerlerin efendisi, kebapların ana düşüncesi, sen ne tatlı bakıyorsun,” dediği an ablası, “Üçe kadar sayıyorum Aykut, gitmezsen tüm müşterilerin önünde terlikle gireceğim sana!” diye tısladı.
“Ama terlik annelerin silahı, sen daha mı yaratıcı ol-”
“Üç Aykut!” der demez Aykut oradan kayboldu.

YAKINDA...
???