Hiç kimse de çıkıp demiyor ki bir zamanlar bir SEHER YELİ vardı ne oldu :D
ve düzenlenmiş olarak ilk alıntı sizlerle :)
---***---
Siyah beyazdı aşk herkesin yüreğinde...
Ya siyaha boyar, yok ederdi tüm renkleri,
Ya bembeyaz bir hayatla rüyaya çevirirdi tüm gerçekleri...
Adam için ise aşk yoksunluktu, zaaftı, yok olmak, kimsesiz kalmak demekti...
Aşk yoktu...
Sadece tutku vardı...
Doğu Demiroğlu, hayatının gerçeğinden kaçtığı an küçücük bir kızın rüyasına kapılacaktı.
İlk ve tek görüşte gördüğü o küçük kızın peşinden giderken aklında sadece tutkusu vardı, sadece içinde kaybolacağı tutku...
Ama bilmiyordu ki o tutku ikisinin de sonu olacaktı...-*-
“Küçüğüm...” dedi adam kızın yanağını okşarken, “Benden hala korkuyor musun?”
“Hayır Doğu. Senden korkmuyorum...” derken başını adamın boyun çukuruna gömüp, orayı içine çekerek kokladı, kaçar gibi... Sanki az sonra söyleyecekleri için cesaret toplar gibi.... Çünkü Doğu’ya böyle bir şey söylemek demek, adamın arkasına bakmadan kaçması demekti. “Sadece bilmiyorum. Senin için ne ifade ettiğimi söylemiyorsun, benim korkum varlığın değil, içindeki yokluklar Doğu... Senin hayatında hem var hem yok gibiyim. Kaçamak yaptığın bu kasabada kalacak bir anı olarak kalmaktan korkuyorum.”Doğu’nun kızın yanağındaki eli durdu ve demin gözlerinde var olan o küçük pırıltılar yerini öfkeye bıraktı, “Seher...” dedi kendine ve öfkesine hakim olmaya çalışarak. “Ben sana kucağımda aşkla gelmedim, sana ömrünün sonuna kadar sürecek bir duygu, bir birliktelik vaat etmedim. Seni istiyorum, seni arzuluyorum, hayatımda şuan olman bana huzur veriyor...” dudaklarını büzdü, ne dediğini tartar gibi. Bu kızı hem üzmek istemiyor ama umut vermek de istemiyordu. “Yanımda olman da öyle beni mutlu ediyor.” yeniden okşadı yanağını ve dudaklarına kızın canını acıtan adamı ise tutkunun esiri yapan bir öpücük bıraktı, “Bu masalın sonunu okudum ben sana küçüğüm, ona rağmen ilk sayfayı açıp başlayan sensin.”
Seher dudağını ısırdı. Evet biliyordu. Adam onu o ilk gün, daha öpmeden önce söylemişti her şeyi bir bir. Ama Seher çoktan ondan on bir yaş büyük bu yakıcı bakışlara sahip adama aşık olmuştu bile. Her şeyi kabul etmişti, içinde ‘belki’ diye sayıklayan bir umutla... Belki sever, diye diye atmıştı kendini bilmediği bu ateşe.
“Biliyorum Doğu... Ama...”Doğu eli ile dudaklarına baskı yaptı, “Hadi bunları düşünüp de günlerimizi mahvetmeyelim, şimdi biraz daha uyu. Bugün seni çok yordum küçüğüm,” dedi sesindeki o seksi tınıyla.
Seher’in yanakları yine o pembe rengini almış, başını sallamış ve “Tamam,” diye mırıldanıp, adamın çıplak göğsüne başını koyarak gözlerini yummuştu.Kızın bembeyaz düşlerini siyaha boyuyordu yavaş yavaş. Doğu bunun farkındaydı ne yazık ki... Bu küçük kızın ondan ne beklediğini, hangi sözleri duymak istediğini tahmin ediyordu. Ama elinden başka türlüsü de gelmiyordu. İşin asıl tuhaf kısmı ise, Doğu kızın duygularının farkına varır varmaz kaçması gerekirken kalmasıydı. Bu kızın her şeyiyle onun olması ona ayrı bir mutluluk veriyordu. Bu kızı değil bırakmak, başkasının ona bakmış ya da bakacak olması bile çıldırtıyordu onu. Bazen bir kafede ya da yolda yürürken genç ve yaşıtı olan delikanlıların onun süzdüğünü görünce öfke tüm bedenini kaplıyor, o anlarda ya onu buraya getirip, saatlerce içinde kaybolmak istiyordu ya da adamları yumruklamak. Baktıkları o gözleri oymak. Düşüncelerinden nefret etmeye başlamıştı, bu sahiplik bu kıza adanmış aitlik ona göre değildi. Kıskanmak, kıskanılmaktan haz almak hiç ama hiç huyu değildi. Doğu bu küçük kızın çemberinde değişiyordu ve bu değişim onu çok da memnun etmiyordu.
???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDA ŞAHİNOĞLU HİKAYE TANITIMLARI (M.S.Y.)
ParanormalEDA ŞAHİNOĞLU HİKAYE TANITIMLARI... BÜYÜK SEVDALARIN TARİFSİZ DUYGULARIN ATEŞLE DANS EDEN TUTKULARIN İNKAR EDİLEN İNATÇI AŞKLARIN MUTLU SONLARLA SÜSLENMİŞ HİKAYELERİNİN ADRESİ... *Henüz başlamamış olan seri ve kitapların tanıtımları bulunmaktadır. S...