EDA ŞAHİNOĞLU HİKAYE TANITIMLARI (M.S.Y.)

⚡ İLK GÖRÜŞTE AŞK SERİSİ⚡ELİMİ TUT- ALINTI III

Üç erkek gülüşerek bindiler otobüse. "Size uyup geliyorum şu saçma geziye de başıma ne açacaksınız merak ediyorum," dedi Berk.
"Amma dırdır ettin ha Berk. Çok eğleneceğiz oğlum söz!"

Berk önüne dönüp dar koridorda yürürken birden kafasında pembe şapkası, boynuna sardığı atkıyı çevirerek çıkaran kıza takıldı bakışları. O ne güzel bir şeydi öyle. Hayatında böyle biblo gibi bir kız görmemişti. Dudakları küçücük ve pespembeydi, gözleri boncuk gibiydi, teni ise bembeyazdı.

Donup kalan arkadaşlarını dürten ikili "Berk oğlum yürüsene!" diyorlar, ama adam milim kımıldamıyordu. "Lan Berk ne oldu?"
"Aşık oldum..." diye mırıldandı kendi kendine.

"Ne?" dedi Nihat başını eğip karşıya bakarak ve o da kızı görünce "Oha! O ne lan?" diyerek gözlerini kocaman açtı.

Berk arkadaşına bakıp, "Önüne bak lan sen! Önce ben gördüm!" dedi sinirle ve koridor tarafında oturan kızın hemen yanındaki koltuğa oturdu. İkisi de koridor tarafındaydı ve bu sayede Berk kızla tanışabilirdi belki.

***

Gece...

Berk hala uyuyan kızın kara kalemle resmini çizdi. Sonra telefonu ile kızı arkaya alarak ikisinin bir sürü fotoğrafını çekmişti sıkıntıdan. Neden uyanmıyordu acaba? Ofladı... Sonra aklına gelen şeyle ise sinsice gülümseyip sosyal hesabına fotoğrafı ekledi.

"Sevgilim... -Gerçi onun sevgilim olduğundan henüz haberi yok ama... :)"

*

"Seni gebertirim duydun mu beni? Gebertirim!"
Berk arkadaşının arkasında saklanmış ona ha bire kar topu atan kızdan kendini koruyordu. "Biblo dedim, topsavar çıktı iyi mi?" sonra hafifçe başını eğip, "Yemin ederim kötü bir niyetim yoktu," dedi konuşmaya çalışarak. "Haber verecektim sana, uyanınca da öyle sohbete dalmıştın, bölmek istemedim."

"Ay savunmaya bak!" diye cırladı kız o da arkadaşına dönerek, "Boğarım seni! Fotoğrafını çekip okulun sosyal medyasında paylaşacağım, altına da 'Kendisi tam bir öküz, ama bundan kimsenin haberi yok!' yazacağım."

Berk kaşlarını çattı, "Ya şimdi ne öküzlük yaptım ben. Çok romantik ve sevimli bir şeydi aslında. Sempatik bir içerikti yani. Değil mi Nihat?" diye sordu ona siper olan arkadaşına başını eğerek.

"Valla arkadaşım son derece haklı. Çok dibi düşülesice bir hareketti."
"Kesinlikle."

"Yok ikiye çıktı öküz sayısı!" sonra adama yavaşça yaklaştı ve "Benden uzak dur. Yoksa çığ olur başına düşer, seni gömerim! Anladın mı?" dedi sinirle. "Benim ne aşkla ne de aşk gibi saçma sapan duygularla işim olmaz!"

Berk giden kızın ardından şaşkınlıkla bakıyordu. Ama içindeki küçük çocuk yüreğine fısıldadı, "Onu sar ve bırakma... O yaralı küçük bir kuş sadece. Kanatlarını yeniden çırpması için yaralarını iyileştir..."

***
Pınar Bolu...

Annesi ve babası çok büyük bir aşkla evlenmişti. Peri masallarını kıskandıracak bir düğünle. Ama yıllar geçtikçe o peri masalı kabusa dönüşmüştü Pınar için.

O daha on yaşındayken her şey değişime uğramış, babası başka kadınlarla olmaya, annesi ise uykusuz gecelerde alkol alıp babasıyla kavga etmeye başlamıştı.

Sonları mı?
Bir gece sıradan başlamıştı üçü için. Annesi ile babası kavga ediyor, Pınar ise onları merdiven demirliklerinden izliyordu.
O gecenin sonu aynı bitmemişti ama. Pınar hayatının en korkunç gecesini yaşamıştı.

Gözlerinin önünde babasının ceseti siyah bir poşete geçirilirken annesinin ellerine kelepçe takılmıştı.
Kendisi o geceyi karakolda geçirmiş, sabahında da halası ile dedesine teslim edilmişti.

İşte o zamanlarda daha kendi kendine bir söz verdi Pınar:
Erkeklerden uzak duracak, kimseye ama kimseye aşık olmayacaktı. Çünkü 'aşk' ondan annesini, babasını, dahası yuvasını ve geleceğini çalmıştı.

Yaralı bir kuş olan Pınar'la Aşk adamı olan romantik erkeğimiz Berk'in hikayesi...