🌅IŞIK SERİSİ 🌅 İMDAT! AŞIK OLDUK *ALINTI I

1.3K 176 47
                                    

"Seni üzmekten korkuyorum kızım, ya seni sevemezsem ya sana aşık olamazsam?"
Gamze ona bir adım yaklaştı "Peki ya olursan? Hiç bu seçenek gelmiyor mu aklına? Ben Efsane toprağındanım oğlum, daha diz çöktürmediğimiz erkek olmadı," deyip gülerek göz kırptı.

Doğu da gülümsemişti, bu kız deliydi. Gerçekten deliydi. "Peki tamam, dediğin gibi olsun, deneyelim bakalım başımın belası."
Gamze sevinçle sarıldı adama, bu adam demin 'baş belası' mı demişti ona? Kesin olacaktı kesin... "Yani sevgili miyiz şimdi?"

"Öyleyiz öyle. Ben seninle ne yapacağım hiç bilmiyorum ama," diye gülerek homurdandı.
"Evleneceksin. Görürsün."
"Bak sen."
"Aynen."

Sonra yavaşça kızdan ayrıldı, "Bir şartım var ama."
"Hımm, neymiş?" dedi kız ellerini arkada bağlayıp adama yaklaşarak.
"Ailelerimiz bilecek. Ben eşek kadar adamım, böyle liseli ergenler gibi takılmam. Bir yere gideceksek gelir seni evden alır, eve bırakırım. Annenle babanın izniyle."

Gamze başını aşağı yukarı salladı, "Kabul. Zaten sana aşık olduğumu cihan biliyor. Bir sorun yok."
"İyi sorun yoksa sıkıntı da yok."
"Ee başka şartın, kuralın yok mu?"
"Birde bir daha bilip bilmeden görüşmelerime dalıp, kadınları dövmezsen sevinirim."

Gamze yaramaz çocuklar gibi sırıtıp, kafasını kaşıdı. Afacan çocuklara benzemişti bu haliyle, "O yanlış anlama şeysiydi."
"Yanlış anlama o zaman bir daha küçüğüm, anlaştık mı?"
"Tamam. Başka yok mu?"

Doğu bir an düşünüp, sonra "Yok," dedi o'yu uzatarak.
"Ne bileyim, bunu giyme, şuraya gitme gibi?"
"Ne alaka?"
"Ya hayatım şimdi sen bana diyeceksin ki 'şuraya gitme, bunu giyme!' sonracığıma efendim, mesela gün içinde beni aradın, evde olduğumu düşünüyorsun. Ama bir bakıyorsun ben alışverişteyim, çarşıda. O an sende sinirleneceksin."

Doğu yüzünü buruşturdu, "O ne saçma bir şey ya! Manyak mıyım ben çarşıya gittiğin için sinirleneyim?"
"Ya aşkım, çarşıya gittiğim için değil, sana haber vermeden çarşıya gittiğim için sinirleneceksin. İşte kızacaksın. Bende sana çemkireceğim, 'ben sana hesap vermek zorunda mıyım?' diyeceğim."
"Bak sen çok heyecanlı, ee?" diyerek ellerini göğsünde bağladı Doğu. Bu kız tam bir oyuncuydu.

"Sonra 'ne giydin, kimlesin fotoğrafını çek' falan diyeceksin, ben çekmeyeceğim. Böyle böyle kavga edeceğiz. Sonra sen ellerinde çiçeklerle akşam gelip benim gönlümü alacaksın ve gün mutlu sonla dudaklarımızda sonlanacak," dedi gülümseyerek.

Adam kıza yaklaştı, "Ha öpüşeceğiz. Onu anladım da neden ben ellerimde çiçeklerle gelip gönlünü alıyorum, onu anlamadım?"
"Öküzlük ettin! Ondan!"
"Öküzlük? Ben? Hayatta etmem öküzlük!"

"Ediyorsun işte, yapacak bir şey yok."
"Ya ben sormam öyle şeyler ya. Ne edeceğim öküzlük? Yani kaç yaşında kızsın, şuraya gitme buraya gelme der miyim ben?"
"Yok valla odunsun işte."
"Hayda!" dedi Doğu ellerini saçlarından geçirerek, "Karışsak öküz oluyoruz karışmasak odun! Anlamadım ben bu sevgililik işini."

"Evet zor, biraz karmaşık," dedi Gamze bilmiş bir şekilde. "Neyse zamanla öğrenirsin. Şimdi benim gitmem gerekiyor, işim var," deyip çantasını aldı.
"Tamam. Çıkışta ararım seni-" demişti ki kız hışımla ona döndü.

"Ya Doğu, bak işte olmadı! Tosladın ilk dakikadan."
"Ne oldu Allah aşkına? Bu seferde çakallık mı ettim nedir yani?"
"Ne işin var, benden önemli mi diyeceksin."

Doğu gülmeye başladı, resmen sinirden kahkaha atıyordu. Sonra da onu tutup sarıldı, "Evet senden önemli, dersen gerçekten kavga ederiz işte."
"Hımm. Değil ama kalabilirim," dedi başını havaya kaldırıp bakarak.
"Hımm... Bak sen."

"Doğu?"
"Efendim."
"Seni öpsem, gidip yine annene ya da babana şikayet etmezsin artık değil mi?"
"Yok etmem!"
"Öpim mi o zaman?" dedi çocukluğunda dediği gibi.
"Öp o zaman."

Doğu yanağını uzatmıştı ama Gamze yüzünü buruşturarak adamın yüzünden tutup kendine çekti ve dudaklarına yapıştı.

***

Babasının geçmişinden dolayı ablasının acısını görerek korkularla bir çocuk büyüdü ve o korkuları yüzünden bütün hayatını sadece işindeki başarı ile sınırlandıran genç bir adam oldu. Hayatına hiçbir kadını sokmamıştı, arkasında yaralar bırakmaktan deli gibi korkuyordu çünkü.
O... DOĞU YAZGIN'dı...

Ama hayatın ona sunduğu bir armağan vardı. Adını annesinin yanağındaki çukurlardan alan kız, edepsizliğini babasından alan bir deli ve yüreğini koca bir aileden alan bir aşk tanrıçası, o bir efsane toprağıydı, yenilgi onların hiçbir kitabında yoktu: GAMZE DOĞUKAN...

İMDAT! AŞIK OLDUK yakında...

???

EDA ŞAHİNOĞLU HİKAYE TANITIMLARI (M.S.Y.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin