EDA ŞAHİNOĞLU HİKAYE TANITIMLARI (M.S.Y.)

💔ZOR AŞK SERİSİ💔 GÜNAHIN BEDELİ - ALINTI II

Rahatsızlığın nedeniyle bir iki gündür bölüm yazamıyordum ama boş da durmadım. Silinen eski hikayelerin bir kaçının bölümlerini toparladım bu arada. İşte ilki sizlerle :)

-*-

Genç adam yanında uyuyan sevgilisinin saçını okşadı ve pencereden içeri giren adanın tatlı meltemi ile gözlerini yumdu. Hayatı boyunca bu kadar mutlu bir gün, bu kadar mutlu bir an yaşamamıştı. Bu son bir haftası bu küçük kız sayesinde mükemmel anılarla süslenmişti. Üstelik atlattığı zorlu günlerden sonra ona ilaç gibi gelmişti. Ama bugün telefonunu açmalı ve avukatıyla görüşmeliydi. Dava günü avukatına verdiği vekaletle mahkemeden çıkmasını beklemeden telefonunu kapatıp, arabasına atladığı gibi buraya gelmişti. Özgürlüğünü, babasının ona itinayla hazırlayıp, onu hapsettiği esaretten kurtulmasını kutlamaya. İki tarafta anlaşmalı boşandıkları için avukatı Volkan mahkemeye gelmesine gerek olmadığını söylemiş, onu bu işkenceden kurtarmıştı.

Derin bir nefes alıp sevdiği kızın çıplak sırtına bir öpücük kondurdu ve telefonunu alarak yataktan kalktı. Üzerine boxerını ve eşofmanı ile tişörtünü geçirip, balkona çıktı. O sırada telefonu çoktan açılmış ve art arda mesajlar gelmişti bile. Çoğu iş yeri ile ilgiliydi. Bir haftadır aklına şirketinin gelmemesi normal miydi? Özellikle onun gibi bir işkoliğin... Kendi düştüğü hale güldü. Bu küçük kız onun gibi koca bir adamın aklını başından almıştı.

Mesajları ve diğer arayan aile üyelerini es geçip, avukatını aradı direkt, telefon çalarken başını çevirip içeride beyaz çarşafın içinde dolanan kıza bakıp gülümsedi. Sırtını dönmüş, uyumaya devam ediyordu. Avukatıyla konuştuktan sonra, bu akşam ona evlenme teklifi edecek ve hayatını onunla birleştirecekti.
Avukatı, “Erdinç!” diye ‘sonunda’ der gibi telefonu açınca Erdinç gülümsedi. Volkan hem şirketinin avukatı hem de amcasının oğluydu.

“Volkan, ne oldu özledin mi beni yoksa?” Tülay’ın bir sorun çıkarmayacağından emindi, o yüzden aklına öyle bir şey getirmek istememişti. Hem anlaşmalı boşanmışlardı ne olabilirdi ki?
“Kaç gündür bende sana ulaşmaya çalışıyorum Erdinç!” diye sinirle konuştu adam.
“Ne oldu?”
“Neredesin sen? Hangi cehennemdesin ha?”

Erdinç yutkundu ve arkasına bakıp, kapıyı örttü, “Volkan neler oluyor? Cunda adasındayım. Birkaç gün kafamı dinlemeye geldim. Olanları biliyorsun, yaşadıklarımı-”
“Biliyorum Allah’ın cezası, senin bilmediğin şeyler var ama!”
Erdinç giydiği tişörtü çekiştirdi, “Ne gibi şeyler, ne oldu?”
“Siz Tülay’la en son ne zaman beraber oldunuz?”

“Ne?” dedi sinirle. Bu nereden çıkmıştı şimdi? Üstelik ne alakaydı? İçindeki sıkıntı gitgide büyüyordu. “Volkan neler oluyor kısaca söylersen?”
“Tülay...” diye sıkıntı ile mırıldandı, “Mahkemeye sağlık raporu sundu, hamileymiş. Yani abiciğim, boşanamadın ve o kadının boşanmaya falan da niyeti yok. Seni kandırmış haberin olsun!”

Erdinç’in elindeki telefon yere düşmüş ve o gürültü ile de Elisa gözlerini açmıştı. Ne demişti? Tülay hamile miydi? Ellerini soğuk demirlere dayayıp, derin derin nefesler almaya başladı. İyi de bunu içerideki sevgilisine nasıl açıklayacaktı? Dahası ona boşandığını söylemişti? “Allah’ım hangi günahımın bedelini ödetiyorsun bana?” diye mırıldandı acıyla. Lanet olsun, her şey mahvolmuştu. Bir haftalık rüyadan kabusla uyanmıştı...

ZOR AŞK SERİSİ' GÜNAHIN BEDELİ yakında...
???