Bir kaç dakika sonra Zühre göğsü patlarcasına sesli bir nefes alarak geriye çekilip endişeli siyahlıklara bakarken annesinin komşulara tutarak acilden çıkmasını fark edip başını yana çevirdi ve ayağa kalktı Tahirle beraber.
"Annem" diyen genç kadın göz yaşlarını silerek annesine doğru yürürken genç adam ellerinin ve bedeninin bir anda soğumaya başlamasıyla bakışlarını avuçlarına indirdi.
Daha önce, Ceylan da bile hiç böyle olmamıştı ama şuan iliklerine kadar üşüdüğünü hissediyordu. Tabi birde Zühre'nin acısını içinde fazlasıyla hissetmesi de cabasıydı.
Genç kadın birkaç adımdan sonra annesine sarılarak "Benim senden başka kimim var anne. Kendini böyle bırakma" dediğinde Mine hanımda sıkıca kızına sarılıyordu ve ağlayan sesi ile konuşmaya başladı.
"Çıkış işlemlerini hallet eve gidelim Zühre. Hastane üstüme üstüme gelmeye başladı."
Zühre derin bir nefes alarak birkaç saniye sonra annesinden ayrılıp "Tamam sen dışarı çık bende hemen geliyorum" dediğinde Tahir yanlarına geldi.
"Ben hallederim siz çıkın."
Genç kadın iç çekerek Tahire bakıp "Sağ ol ben hallederim. Sen bizi eve bırak yeterli" dediğinde genç adam kaşlarını çattı.
"Zühre hadi dışarı çıkın" diyen Tahir cevap beklemeden yürümeye başladığı sırada Zühre de sulu gözlerini annesine çevirip koluna girdi.
Birkaç saniye sonra dışarı çıktıklarında genç kadın komşularına teşekkür ederek gelenleri gönderip annesiyle beraber banklardan birine oturdu.
Dedesi yanında olamasa da uzaktan uzağa her zaman sahip çıkmış ve varlığını hissettirmişti ama şimdi yoktu.
Anne kız oturdukları yerde sessizce ağlarlarken Zühre kısa zaman sonra acilden çıkan Tahiri fark edip bakışlarını genç adama çevirdiği sırada Tahir de kızaran gözlere bakıyordu sıkıntıyla.
Genç adam bir kaç adımda ikilinin önüne gelerek yere eğildi ve sıcak havada ısınmaya ihtiyacı olduğunu hissedip Zühre'nin ellerini tuttu.
"İyi misin Zührem. Başın sağ olsun."
Zühre burnunu çekerek göz yaşlarını durdurup "İyiyim. Sen sağ ol" dese de Tahir kızaran göz çevresine, hüzünlü bakan siyahlıklara bakarken acı çekiyordu genç kadının acı çektiğini bilerek.
"Bir saat içerisinde hazır olursunuz değil mi."
Genç kadın boş gözlerle "Ne için" dediğinde Tahir Zühre'ye sarılarak saçlarına bir öpücük bıraktı.
"Tokat'a gitmeyecek misiniz. Uçağımı hazırlattırıyorum. Beraber gidelim. Seni yalnız bırakmam."
Zühre birkaç saniye sonra geri çekilerek "Gerek yok böyle bir şeye" dese de Tahir kaşlarını çatıp genç kadının omuzlarından şefkatle tuttu.
"Bu anda lafımı ikiletme Zührem. Senin için bir şeyler yapmama izin ver."
Genç kadın sesli bir nefes aldığında bakışlarını annesinin yorgun bedenine çevirdi ve birkaç saniye baktıktan sonra tekrardan Tahire baktı.
"Tamam. Teşekkür ederim."
Tahir ellerini indirerek yerinde doğrulup "Hadi eve gidelim de hazırlanın" dediğinde Zühre yan dönerek annesinin koluna girip kendisiyle beraber ayağa kaldırdı bitkin olan kadını.
"Annem iyisin değil mi."
Mine hanım başını olumlu anlamda sallayarak "İyiyim merak etme" dese de içten içe iyi değildi ve iki genç bunu görebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Darbe
General FictionÖlen sevgiliye benzeyen Zühre, Tahir'in sevgisine inanır ama genç adam ilk görüşte Zühre'ye aşık olduğunu kaybederken fark eder... Zühre ise aldatılmanın acısını içinde yaşarken Tahir'in her konuda yalan söylediğini fark eder ve öldü dediği sevgili...