Günler içerisinde kalabalık olan cenaze evi yavaş yavaş sakinleşmeye başlamış ve geriye kalan yakın aile bireyleri ile kadınlı erkekli grup birleşmişlerdi.
Zühre oturduğu yerden minnetle Tahire bakarken içinde anlayamadığı hisler coşkun deniz dalgaları gibi köpürüyordu ve birkaç saniye sonra genç adama kapıyı göstererek yerinden kalktı.
Kısa zaman sonra salondan çıkarak hole geldiklerinde Zühre "İstersen sen git artık Tahir. Kaç gün oldu. İşlerin birikmiştir" dediğinde genç adam başını olumsuz anlamda salladı.
"Olmaz sensiz dönmem. Seni yalnız bırakmam."
Genç kadın tebessümle Tahir'in ciddi yüzüne bakarken annesi sessizce konuşarak kızının yanına geldi.
"Zühre fakülte iki gün sonra açılıyor kızım. Sen Tahirle dön. Ben annemin yanında kalacağım birkaç gün daha."
Zühre kararsız bakışlarını annesine çevirdiğinde Tahir ceketinin cebinden katlı olan bir kâğıt çıkartıp Mine hanıma uzattı.
"Bu sizin için."
Genç kadın merakla kâğıda bakarken annesi alarak içini açtı ve birkaç saniyede hızlıca okuyup tebessümle Tahire çevirdi bakışlarını.
"Bir aylık raporu nasıl aldın bilmiyorum ama teşekkür ederim. Çok iyi oldu bu."
Zühre şaşkın gözlerle genç adama bakarken Tahir "Bu sizde ki kopyası. Gerçek raporu görevli olduğunuz okula gönderdim ve rica ederim" dediğinde Mine hanım yorgun gözlerini kızına çevirdi.
"İyi adam bulmuşsun kendine Zühre. Aferin kızım. Şimdi Tahirle beraber İstanbul'a dön. Derslerinden geri kalma."
Zühre dudakları kapalı bir şekilde gülümseyerek aşkla Tahire bakıp "Sen içeride bekle ben valizimi hazırlıyorum" dedi ve annesiyle kaldığı odaya yöneldi.
Tahir tebessümle genç kadının arkasından baktıktan sonra Mine hanımla beraber salona geçerek eski yerine oturdu.
Zühre alışmaya başladığı dedesinin acısıyla buruk bir heyecanla valizini toparlayıp salona geçerek akrabalarıyla tek tek tokalaşıp vedalaştı ve en son annesi, teyzesi ve dayılarıyla beraber kapıya kadar yolculuk ederek eşikten dışarı çıktı.
"Tanıştığımıza memnun oldum ve tekrardan başınız sağ olsun" diyen genç adam iki adamın ve bir kadının ellerini sıkarak Mine hanıma döndü. "Başınız sağ olsun."
İki abi ve iki kız kardeş kısaca başını sallayıp "Sen sağ" ol dediğinde genç kadın önceden vedalaştığı için sadece annesini tekrardan öperek geriye çekildi.
"Kendine iyi bak anne ve kendini üzerek hastalanma olur mu."
Mine hanım yorgun bir şekilde "Sen beni merak etme kızım. Eve varınca ara" dedi ve ikiliyi yolcu etti.
Zühre saniyeler sonra Tahirle beraber arabaya geçtiğinde genç adam iki eliyle Zühre'nin elini tuttu.
"Kabul et olur mu."
Genç kadın arabanın hareketlenmesi ile soru dolu gözlerle Tahire bakıp "Neyi kabul edeyim" dediğinde Tahir tebessümle parmaklarını birbirine geçirerek ellerini havaya kaldırdı.
"Bunu."
Zühre iki kaşını kaldırıp bileğinde ki elmas şeritli bilekliğe şaşırarak bakıp "Ne ara taktın" deyip bakışlarını Tahire çevirdiği sırada genç adam aynı tebessümle ellerini indirdi.
"Beğendin mi."
Zühre şaşkın bakışlarını bileğine çevirip boşta kalan elinin işaret parmağıyla dokunduğunda gülümsedi ve "Çok güzel. Çok zarif. Teşekkür ederim" diyerek beğeniyle bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Darbe
General FictionÖlen sevgiliye benzeyen Zühre, Tahir'in sevgisine inanır ama genç adam ilk görüşte Zühre'ye aşık olduğunu kaybederken fark eder... Zühre ise aldatılmanın acısını içinde yaşarken Tahir'in her konuda yalan söylediğini fark eder ve öldü dediği sevgili...