2. Bölüm

6.6K 233 11
                                    

Gelmemesi gerekiyordu ama kendisini daha fazla tutamamıştı. Bencillikti yaptığı biliyordu ve eski mutluluğunu yakalamak istiyordu. Sonunu düşünmeden Zühre de hasar yaratabileceğini bilmeden...

Genç adam yaklaşık yirmi dakika sonra duran arabadan inip önünde ki dört katlı apartmana baktı ve ağır adımlarla yürüyerek içeri girdi. Zeminde duran asansörün önünde durduğunda kapısını açarak kabinin içine geçti ve dördüncü katın düğmesine gözlerini kısarak bastı.

Bir hafta önce burnuna dolan koku asansörü kaplamıştı ve bu kokuyu oldukça beğenmişti.

Birkaç saniye sonra asansör durduğunda derin bir nefes alıp kabinden çıktı ve sol tarafında ki kapının önüne gelerek ziline bastı.

Kısa zaman içerisinde kırklı yaşlarda bir kadın kapıyı açarak "Buyurun" dediğinde Tahir genç kadının annesi olduğunu anladı.

"Zühre'ye bakmıştım. Kendisi evde mi."

Mine hanım genç adamı kısaca süzüp "Kızım markete kadar gitti. Siz kimsiniz" dedi.

Bir kaç saniye Mine hanımın yüzüne baktıktan sonra "Bi tanıdığı sayılırım. Kendisiyle konuşacaktım. Daha sonra gelirim. İyi günler" diyerek arkasını döndüğünde Mine hanımın konuşmasıyla durup önüne döndü.

"Tanıdığıysanız buyurun içeri de bekleyin" diyen Mine hanım kızının seçici bir insan olduğunu ve çevresinde ki insanların düzgün biri olduğuna güvencesi tamdı, keza evinin adresini söylediyse sıkıntı yoktu.

Tahir birkaç saniye düşünerek kısaca başını sallayıp içeri girerek Mine hanımın gösterdiği yöne doğru yürümeye başladı.

"Aslında bu zamana kadar gelmesi gerekiyordu. Siz oturun ben bi arıyayım nerede kaldı."

Genç adam şirin salondan içeri girdiğinde tekli koltuklardan birine otururken Mine hanımda yatak odasından telefonunu alıp kısa zaman sonra Tahir'in karşısında ki koltuğa oturdu.

Genç adam Mine hanıma bakarken orta yaşlı kadında kızının numarasını çevirip kulağına götürdüğünde ev zili çaldı ve arama çalmadan Mine hanım telefonu kapattı.

"Geldi galiba."

Tahir boğazını temizleyip beklemesini sürdürürken birkaç saniye sonra da Zühre poşetleri bırakmak için mutfağa annesiyle beraber geçti.

"Nerede kaldın kızım."

Genç kadın kapının girişinde ki erkek ayakkabılarını fark ederek soru dolu gözlerle annesine döndü.

"Misafir mi var."

Mine hanım yüzünü ekşitti, "Ayıp oldu adama tek bıraktık salonda. Senin bi tanıdığınmış" dediğinde Zühre tek kaşını kaldırdı.

"Benim tanıdığım mı."

"Evet. Hadi geçelim salona."

Genç kadın annesiyle beraber birkaç saniye sonra salona geçtiğinde Tahir'i görerek gözlerini kısıp tek kaşını kaldırırken genç adamda yerinden kalktı.

"Merhaba."

Zühre, "Merhaba, hoş geldiniz" diyerek genç adamın kalktığı koltuğu tek eliyle göstererek karşısında ki üçlü koltuğa annesiyle beraber oturdu. "Buyurun oturun."

Mine hanım ikiliye bakarak "Siz nereden tanışıyorsunuz" dedikten sonra tebessümle Tahir de durdurdu bakışlarını. "Kızımın arkadaşları pek eve gelmezler de."

Tahir genç kadına bakarken Zühre bakışlarını annesine sakin tavırla çevirdi, "Ayça ortak arkadaşımız anne, oradan tanışıyoruz" deyip genç adama uyaran bir bakış attıktan sonra devam etti. "Ne istemiştiniz."

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin