3...

2.6K 112 7
                                    

Zühre annesiz olan ilk gecesini buruk bir sevinçle evinde geçirdi. Alışmıştı iki kişilik yaşantısına ve gözlerinin annesini aramasına engel olamadı.

Mine hanımın evliliğinden sonra genç kadın ilk günlerini eksiklik ile geçirse de bu duruma çabucak alıştı. Biliyordu ki annesi çok mutluydu ve kendisinin de mutlu olmaması için bir sebep yoktu.

Zühre'nin bir diğer tarafı ise uzun zamandır hissettiği varlık duygusunun yok oluşundaydı. Her sabah sebebini bilmese de Tahir'in varlığıyla göz kapaklarını aralamıştı ama o varlık hissi günlerdir yoktu. O kadar çok aklı karışmıştı ki kalbiyle beyni, iki zıt organı birbirine girmiş ayırt edemiyordu.

Aslında istediği buydu, Tahir'i unutmak ama bir yanı da buna izin vermiyordu. Günlerdir genç adamın aramayışı, karşısına çıkmayışı ve en önemlisi de yokluk hissi Zühre'nin içini kemiriyordu ama genç adamın hâlâ sevdiğinden ve işi olmasa geleceğinden de emindi.

İçinde affedebilse her şey daha kolay olacaktı...

Genç kadın ikindiye yakın can sıkıntısı ile uzandığı yerde uyukluyordu. Son günlerini hiçbir şey yapmayarak ve tembellikle geçirmişti. Normalde her gününü dolu dolu geçiren kadın gitmiş yerine isteksiz olan bir kadın gelmişti. Üstelik sabahtan beridir üzerinde olumsuz bir his dolaşıyor kendisini rahatsız hissettiriyordu.

Birkaç dakika sonra kolunun altında duran telefonu çalmaya başladığında tanımadığı bir numara görerek yerinde doğrulup açtı ve Cihangir olduğunu anladı.

Kısa geçen telefon görüşmesinde genç kadın arkadaşının doğum gününün kutlanacağının haberini aldı ve arama sonlandıktan sonra hızla ayağa kalkıp beş dakika içerisinde hazırlanıp hediye almak için dışarı çıktı.

Aklında iki hediye dolaşıyordu birisi şık bir bileklik ikinci ise yılların arkadaşlığını gösteren video kaydı.

Bir buçuk saat içerisinde beğendiği şık bilekliği alıp evine döndü ve eski videoları diz üstü bilgisayarında kırparak ayarlamaya başladı.

O sıralarda da Tahir, Mahir ve arkadaşlarıyla beraber kucağında ki çocukla evinden içeri girip salona geçti ve tekli koltuğa oturup hafifçe küçük çocuğu kendisinden ayırdı.

"Birazdan iki kişi seni görmeye gelecek, eğer istersen yeni ailen onlar olacak."

"Onlar kim" diyen Timur, kollarını genç adamın boynundan çekmeyerek yan dönüp dört genç adama bakarken ev kapısının kapanma sesi duyuldu.

"Siz kimsiniz peki."

Tahir'i daha önceden telefonda görüp ablasının tanıdığı olduğunu öğrendiği için güveniyordu ama dört adamı ilk defa gördüğünden dolayı çekinikti.

Ertuğrul tebessümle "Amcaların sayılırız" dediğinde diğerleri de gülümseyerek küçük çocuğa bakıyordu ve Nevin hanımla Şehrazat elleri mağaza poşetleriyle dolu olarak salona girdi.

Anne kızın girmesi ile Timur biraz daha genç adama sokulsa da iki kadının gülümseyerek ve sıcak bakmalarından dolayı tedirginliği azaldı.

Tahir küçük çocuğun tedirginliğini anlayabiliyordu ve hak vermiyor da değildi. Eve dönüş yolunda az da konuşturmuş ve Türkiye'den ayrıldığını bile bilmediğini anlamıştı. Üstelik iki adamın da hiçbir zaman dışarı çıkartmadıklarını öğrenmişti.

Evde tutan iki adamı da aynı uçakla İstanbul'a getirse de küçük çocuğun korkmaması için göstermemişti. Aynı evde aylarını geçirse de her halinden o ayları ürkerek yaşadığı belli oluyordu.

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin