Yarı Final

3K 120 15
                                    

Zühre dolan gözlerinde ki yaşları serbest bırakarak annesinin açtığı kapıdan içeri girip kendisi için hazırlanan odaya hızlı adımlarla geçti.

Mine hanım ise ne olduğuna anlam veremeyen bir halde ev kapısını kapatıp yanına gelen eşine bakmadan koridora bakıyordu.

"Ağlıyor, niye ağlıyor. Ben birleşirler artık diye düşünmüştüm Orhan."

Orhan bey tek eliyle karısına yandan sarılıp "Gel bi bakalım kızımıza" diyerek kendisiyle beraber orta yaşlı kadını da yürüttü.

O sırada da Zühre pişman olmakla olmamak arasında gidip geliyor ve yatağına oturmuş bir vaziyette ağlıyordu. Acele mi etmişti, az mı düşünmüştü yada haksızlık mı yapmıştı onca fedakârlığa karşı ve de en önemlisi gözünü kin mi bürümüştü bilmiyordu. Aklında dönüp dolaşan tek şey aslı olmayan söyledikleri ve çaresizce ağlayan kara gözlerin görüntüsü ve o görüntüler yüreğinin yangın yeri olmasını sağlamakla beraber akabinde geç de olsa pişmanlığı getirdi.

Evet geçti artık. Onca şey söylemiş ve seven bir kalbi yakıp kül etmişti. Birkaç saniye sonra gelen pişmanlık neye yarar, önemli olan yapmamak ve bu durumda inanıp kabullenmekti.

Birkaç saniye sonra kapısının tıklatılması ile kırıklaşan sesle "Gel" dediğinde Mine hanım Orhan beyle kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdikten sonra kızının yanına oturdu. Orhan bey ise yatağın yanında ki tekli koltuğa kendisini bırakmıştı.

Zühre annesi tarafından ellerinin tutulması ile yerde olan bakışlarını ve bedenini hafifçe yan çevirip ağlayarak "Ben çok kötü bir şey yaptım anne" deyip annesine sarıldı.

Mine hanım tek eliyle kızının saçlarını okşayıp "Ne oldu kızım, bi anlat bakayım" diyerek birkaç saniye sonra genç kadından ayrılıp ıslak gözlere bakarken Zühre de ağlayarak kesik kesik nefes aldı.

"Tahire, Timur için yaralanmayı göze aldığımı söyledim o da ayaklarıma kapandı ve ağladı ama ben onu kabul etmedim."

Orhan bey sıkılı dişlerinin arasından nefeslenerek gözlerini kapatırken Mine hanım kaşlarını çatarak ayağa kalkıp hem sinirle hem şaşkınlıkla kızına baktı.

"Bunu nasıl yaparsın Zühre!" diyen orta yaşlı kadın yüksek çıkan sesini, kendisini zorlayarak düşürdü. "Onun seni sevdiğini senin de onu sevdiğini cümle âlem biliyor. Ayaklarına dahi kapanan ve ağlayan bir adama nasıl minnet borcu gibi yaralandığını söylersin."

Zühre ağlamasını hızlandırıp "Çok pişmanım anne lütfen sen de üzerime gelme. Bir an öfkeme kapıldım" dediğinde Mine hanım eşine çevirdi bakışlarını ve Orhan bey akabinde yerinden kalkarak bir şey demeden saniyeler içerisinde odadan ayrıldı.

Eşinin ayrılması ile bakışlarını kızına çeviren Mine hanım "Bu geçmek bilmeyen öfke ve kin niye Zühre" dediğinde genç kadın burnunu çekerek akmaya devam eden yaşlarla annesine baktı.

"Ben o kadına benziyorum. Onun için bana yaklaştı, onda olanları bende de bulmasından korktum. Ceylanı hapse attırmış olabilir ama bu ona benzediğim için bana yaklaşmadığı anlamına gelmiyor. Aklımla kalbim farklı şeyler söylüyorlar."

Mine hanım birkaç saniye kızına baktı ve yumuşamaya başlayan kalbini engelleyerek kısaca öksürdü. Tahir'in bunları hak etmediğini biliyordu.

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin