34. Bölüm

2.5K 117 7
                                    

Tahir en ince ayrıntısına kadar Mahir ve arkadaşlarına olanları anlattığında gün doğmak üzereydi ve gece Zühre'yi uyurken seyredememenin eksikliği ile konuşmasını bitirip dört adama baktı.

Mahir, Ertuğrul, Yavuz ve Egemen olayın iç yüzünü öğrendiklerin de sinirlenseler de tecrübelerinden dolayı sakinliklerini korudu. Akıl kârı değildi olanlar ve yapılanlar.

Egemen birkaç saniye sonra "Şu kurduğun Hacker gurubuna götür beni" deyip arkadaşlarına döndü. "Siz gidin ben yardım edebilirim. Acil bir iş çıkarsa ararsınız hemen gelirim."

Konunun içeriğini net bir şekilde öğrenen dört adamın üçü, başlarını ağır bir şekilde olumlu anlamda sallarken Egemen cebinden anahtarını çıkartıp Mahire uzattı.

"Çalışma odamda ki iki bilgisayarı ve masanın çekmecesinde olan küçük çantayı acele gönderirsin" dediğinde Mahir yanında oturan arkadaşından uzatılan anahtarı aldı.

"Tamam."

Tahir gözlerini kısarak Egemene baktı ve "Anlar mısın bu işlerden" dedi.

Egemen tebessümle "Biliyoruz bir şeyler işte" dediğin de Mahir eski haline dönüp alayla güldü.

"Uzmanlık alanı o zaten. Önceden deseydiniz yardımcı olurdu. On parmağında on marifet, tam da evinin adamı olacak biri."

Mahirin alaylı kahkahası üzerine Ertuğrul ve Yavuz bıyık altından gülerken Egemen sinirle arkadaşına baktı.

Cihangir ise "On yaşında ki çocuğun esprilerini yapma Mahir, biraz büyü artık" dedi.

Tahir bozuk olan siniriyle Mahirin gülmeye devam etmesine ve Cihangirin de sinirle kardeşine bakmasına güldü.

"İyi bari ya, Umarım halledebilirsin."

Egemenden sıkıntı yok ve hallederiz bakışıyla mimiği gelirken Orhan bey "Gelelim Veysel ve Zeynep konusuna" dedi ve herkesin ciddileşmesini sağladı. "Zeynep'le bi konuşalım, bakalım Timur'u istiyor mu."

Tahir sinirli gözlerle "İsteseydi bırakıp başkasına kaçar mıydı Orhan amca, belli ki istemiyor" dediğinde diğer genç adamlarda bence de dercesine savcıya baktı.

Orhan bey yerinden kalkıp "O zaman son kez soralım da netleştirelim. Ben gelmeden önce Süha'yla konuştum, Zeynep çocuğu istemezse dava açıp çocuğu Minenin üzerine geçireceğiz. Resmi kayıtlarda annesi Mine olacak babası da Veysel" dediğinde herkes tek kaşını kaldırarak ayaklandı.

Orhan bey Tahire dönerek "Böylelikle senin de bir yaş büyütmene gerek kalmadı. Hem ileri de Zühre'yle olacaksan Timur'un senin üzerinde olması garip kaçar" dedikten sonra güldü. "Kayınbiraderin sonuçta."

Kanunen otuz yaşını dolduran her birey evlat edinebilirdi ve genç adam yirmi dokuz yaşını doldurduğu için kimlikte ki yaşını bir yaş büyütmesi gerekiyordu. Tahir Timur'un güvende olmasını ve sağlıklı bir şekilde büyümesini istediği için yanına almayı çok istiyordu ama umudu olmasa da Orhan beyin de dediği gibi ileride Zühre ile olursa absürt bir durum olurdu.

Genç adam tek kaşı hava da "Mine hanım kabul mü etti gerçekten de" dediğinde Orhan bey başını hafifçe yan yatırıp gülümsedi.

"Kısmi olarak evet. Timur'u getir biz bakalım dedi. Bugün evrak hazırlığında anlatırım. Hadi şimdi aşağıya inelim de Zeynep kabul etmezse daha ayrı evrak hazırlayıp imza attırmam gerekecek."

Tahir tebessümle Orhan beye bakıp arkadaşlarıyla beraber aşağı bodrum kata indi ve uyuklayan iki kişiye yükselen siniriyle baktı.

"Çocuğu istiyor musun istemiyor musun."

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin