Veysel bey tebessümle genç kadına bakarken Mine hanım ise kızının hitabını duyarak çatık kaşlarla saniyeler içerisinde Zühre'nin yanında ki yerini aldı.
"Ne işin var senin burada."
Veysel bey iç çekerek eski karısına bakıp "Bi hoş geldin yok mu Mine" deyip bakışlarını kızına çevirdi. "Yok mu kızım."
Zühre ilk birkaç saniye ne yapacağını bilemeyerek yıllar sonra babasını görmesi ile duygusallaşsa da duruşunu dikleştirip tek kolunu annesinin omuzlarına bırakıp sarıldı.
"Annem, burada ne işin var dedi baba."
Veysel bey ağzından sesli bir nefes alıp "Sizleri görmeye geldim kızım. Ben çok pişmanım, herşey için" dedi.
Mine hanım yüzünü ekşiterek "Yirmi yıl sonra mı aklın başına geldi Veysel, doğruyu söyle gelme amacın ne" dediğinde ayrıldığı adam bir umut kızına çevirdi bakışlarını.
"İçeriye davet etmeyecek misin babanı Zühre. En azından açıklama yapmama izin verin."
Zühre soğuk bakışlarını babasından ayırmayarak "Annem ne derse o. Bu evin hanımı annem, ona sor" dediği sırada Mine hanım kollarını önünde bağlayarak burnunu havaya kaldırdı.
Veysel bey ise iç çekerek eski karısı süzüp bakışlarını en son siyah gözlerde durdurdu.
"Lütfen."
Mine hanım dişlerini sıkarak yüzsüz gibi yirmi yıl sonra karşısına çıkan adamdan gözlerini alıp kızına çevirdi. Sevmese de kızının babasıydı ve baba kızın arasına girmek istemiyordu.
"Madem onca yol gelmiş bi dinleyelim."
Zühre annesinden aldığı terbiye ile babasına saygısızlık etmeyip yana çekilerek kapıyı tamamen açarken Mine hanımda kızıyla beraber geriye çekildi.
Veysel bey ağzı kapalı gülümseyerek saniyeler içerisinde içeri girdi ve kızının yönlendirmesi ile salona doğru yönünü çevirdi.
Üç kişi kısa zaman sonra salona geçtiklerinde anne kız yan yana Veysel bey ise karşılarında ki tekli koltuklardan birine oturdu.
"Ne kadar da büyümüşsün Zühre. Koskoca kadın olmuş çok değişmişsin kızım."
Genç kadın dişlerini sıkarak sesli bir nefes alıp "Annem görüntülü konuşmak için sana kaç kere ulaşmaya çalıştı ama cevap vermedin baba. Cevap verseydin yıllar içerisinde ki değişimi mi görmüş olurdun da bu kadar şaşırmazdın" dedi.
Mine hanım tiksintiyle ayrıldığı adama bakarken Veysel bey dudaklarını birbirine bastırdı.
"Haklısın kızım, bi cahillik ettim, çok pişmanım. Artık yanında olmak, seni yalnız bırakmak istemiyorum."
Zühre gözlerinin dolamasına izin vererek alayla kısaca güldü.
"Ben hiçbir zaman yalnız olmadım. Arkamda da yanımda da dağ gibi annem, beni seven akrabalarım var. Sana saygısızlık etmek istemem ama burada yalnız olan biri varsa belli ki o da sensin."
Mine hanım sinirli bir gülüş atarken Veysel bey yüzünü sıvazlayıp dirseklerini dizlerine bırakarak hafifçe öne doğru eğildi.
"Doğru söylüyorsun sanırım, yalnız olan benim" diyen orta yaşlı adam sesli bir nefes alarak geriye doğru yaslandı.
"Ne deseniz haklısınız, ben sizleri çok özledim, geri dönmek istiyorum."
Veysel beyin pişkinliği karşısında Mine hanım sinirle ve alayla gülerken Zühre sol dirseğini koltuk koluna bırakıp şakaklarını ovalayarak gözlerini babasına çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Darbe
General FictionÖlen sevgiliye benzeyen Zühre, Tahir'in sevgisine inanır ama genç adam ilk görüşte Zühre'ye aşık olduğunu kaybederken fark eder... Zühre ise aldatılmanın acısını içinde yaşarken Tahir'in her konuda yalan söylediğini fark eder ve öldü dediği sevgili...