21. Bölüm

3.3K 142 10
                                    

Genç kadın annesiyle beraber Malik'in evinde yemek yerken genç adamın gündüz AVM de temizlik işçisi olarak çalıştığını ve AVM kapandığında ise seyyar satıcılık yaptığını, Reyhan'ın ise Melek'e bakacak kimseleri olmadığı için ev hanımı olduğunu öğrendi.

Kimsesizlik gerçekten çok zor, hele ki durumun yoksa daha da zor. Karı koca da kimselerinin olmadığını ve bu yüzden de ilaç parasını bulamadıklarını söylerken anne kız oldukça üzüldüler ama bir hayır sever imdatlarına yetişmişti.

İlerleyen günler ve aylarda bir dini bayram ve yılbaşı geçse de Zühre bir türlü Tahir'i unutamadı. Her zaman yanındaymış gibi hissediyordu. Sanki her anı onunla geçiyordu. Bazı durumlarda kafayı yediğini hissetse akıl sağlığının yerinde olduğundan emindi ama her sabah genç adamın kokusunu algılamak artık sinirlerini yıpratmıştı.

Sık sık Malik ve Reyhanla ile konuşan genç kadın küçük bebeğin sağlık durumunu da her zaman sordu ve uzaktan da olsa ilgilendi. İlk ve son yemek yedikleri günden sonra küçük bebek baya bi yol kat etmişti.

Zühre minik bebeği görmek ve davet edildikleri için karşı davet olarak çifti eve, yemeğe çağırsa da Malik yeni bir işi olduğunu ve bu işi yardım eden kişinin verdiğini, o kişinin evinde çalışan olduğunu söyleyerek biraz zaman sonra, yeni işine adapte olduktan sonra gelebileceklerini söyledi. Genç kadın bu durum karşısında çok mutlu oldu, evin rutubetine çok üzülmüştü. Çift neyse de Zühre'ye göre bebek ağır rutubet ve nem içerisinde büyüseydi kesinlikle erken yaşta romatizma olacaktı.

"Neyin var Zühre."

Zühre sesli bir nefes alarak fakültenin kantininde oturdukları masada arkadaşı Ayçaya baktı.

"Neyim olacak, bir şeyim yok. Sadece canım sıkıldı."

Ayça çayından bir yudum alarak "Yarın Nisanın beşi, bi pasta keselim artık" dediğinde Zühre tebessümle başını olumsuz anlamda salladı.

"Kaç kere diyeceğim, sen doğum gününü kutlamadan bende kutlamam diye."

Arkadaşı parlayan çakır gözlerle "Ne yani ben köprüden atlasam sende mi atlayacaksın amazon. Senin şu inadın beni deli ediyor" dedi.

Zühre içten bir şekilde gülerek "Evet atlarım ne olmuş. Biz kardeş değil miyiz. Beraber büyüdük" dediği sırada çakır gözler duygulanmıştı ama Ayça gülümsüyordu.

"Senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım. Her zaman yanımda oldun."

Genç kadın arkadaşının gülmesine rağmen fazlasıyla duygusallaştığı için ağlamaklı halini dağıtmak istercesine güldü.

"Sakın ağlayayım deme. Sende iyice sulu göz oldun çıktın. Kocan ilgi mi göstermiyor ne sana."

Zühre arkadaşında ki ani değişimi, yüzünün düşmesini ama o yüzün çabucak toparlanmasını fark ederek tek kaşını kaldırdığında Ayça gülerek "Koca sevgisi başka kardeş sevgisi başka" dedi.

Genç kadın bu duruma pek inanmasa da karı kocanın arasında olanlara karışmak istemiyordu ve cevap olarak sadece gülümseyip saatine baktı.

"Ders başlamak üzere hadi kalkalım."

İki genç kadın yerlerinden kalkarak ders alanına doğru yürümeye başladıklarında Ceylan televizyona boş gözlerle bakıyordu.

Sabri'nin hâlâ ortaya çıkmayışı sinirlerine dokunuyordu artık. Tahir'le Sabri'nin arasını yumuşatmaya çalışıyordu ve Tahir yavaş yavaş bu konuda yeşil ışık yakıyordu ama Sabri'nin aylardır aramayışıyla emeklerinin boşuna gitmesinden korkuyordu.

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin