27. Bölüm

3K 124 3
                                    

Genç adam akşam saatlerinde Zühre'nin yanına gitmeden önce son kez Ceylan ve Sabri'yle konuşmuş, polislere nasıl ifade vermeleri gerektiğini söylemişti.

Sabri ve Ceylan güvenlik güçleri tarafından alınıp hastane kontrolüne götürüldüğünde Sabri yaralarının birkaç saat önce olduğunu ve tanımadığı bir kişi tarafından gasp edilmeye çalışılırken gerçekleştiğini söyledi.

Her ihtimale karşı Tahir yaralama konusunda bir uyarıda bulunmasa da Sabri genç adamın damarına daha fazla basmak istemiyordu. Önem verdiği tek nokta hapse girmemek ve Zühre'yle olabilmekti.

İkilinin muayene işlemi bittikten sonra Asayiş Büro Amirliğine götürüldüler ve ifadeleri alındı. Bunlar olurken de Orhan bey her işin başındaydı, damadıyla beraber. Tahir'in bunalım derecesine yaklaşan psikolojisini gördükleri için genç adamı daha fazla Sabri ve Ceylanla yüz yüze getirmek istemiyorlardı keza Tahir de ilgilenmesi için avukatını göndermişti.

Ceylan, Tahir'in uyarması ile tecavüze yeltenme, yardım ve yataklık meselesini açmadı ve ağlayarak hırsızlık yaptığını delillerin ispatıyla kabullendi. Tahir'in hiç yorulmadan mobese ve şahsi kamera kayıtlarını inceleyerek delil toplamasına ayrı bir şaşırsa da çaldığı meblağ genç adam için hibe edebileceği bir meblağ olduğunu biliyordu. Öyle olmasaydı ölü bilindiği zamanlarda fark ederdi.

Sabri ise yaptığından pişmanlık duyduğunu dile getirerek suçunu kabullendi ama hırsızlık olayında adı geçemediği için o tarafa hiç değinmedi. Zamanında Ceylan çaldığı altınları tek başına bozdurarak kamera kayıtlarında tek görünmüştü ve anlaşma gereği Ceylan da Sabri'nin adını vermedi. Keza Ceylan, Tahir'den oldukça korkuyordu ve ne derse yapmaya hazırdı affedilmek için.

Sabri barodan avukat istemeyerek şirketinde ki avukatı çağırırken Ceylana ise barodan avukat gelmişti ve ikili avukatlarıyla beraber gecenin geç saatinde ifadelerini vererek nezarethaneye bırakıldı.

                Zühre pazar sabahı annesiyle beraber mutfakta ki masadan bir sandalye çekip oturduğunda saat dokuzu gösteriyordu.

"Dün akşam Sabri yakalanmış anne" diyen genç kadın masada ki bir noktaya bakarak çayından bir yudum aldı.

Mine hanım sesli ve rahatlayan nefes eşliğinde gülerek "Çok şükür ya. Sonunda içim rahat etti" dediğinde kızının ciddi bakan gözleriyle kesişti gözleri ve ciddileşti. "Bir şey mi oldu."

Zühre birkaç saniye annesine bakıp kızarttığı parmak patateslerin birini iki parmağıyla alarak yarısını ısırdı ve bir iki çiğnemede lokmasını yuttu.

"Şikâyetimi geriye çekeceğim anne haberin olsun ve bu konu hakkında bana bir şey sorma, sadece güven olur mu."

Mine hanım şaşkınlıkla "Niye kızım" dedi.

"Öyle gerekiyor anne ama daha sonradan cezasını çekecek merak etme. Şimdi kahvaltımızı yapalım olur mu."

Genç kadın yarım patatesi de ağzına atarak kahvaltısına başlarken annesi birkaç saniye daha öylece baktı ama kızına güvenerek sesli bir nefes eşliğinde kahvaltısına başladı.

"Sen bilirsin kızım ama dikkatli ol gene de."

Zühre den merak etme bakışı geldi ve anne kız sessizlik içerisinde yemelerine devam ettiler. Bir ara asayiş büro amirliğinden telefon geldi ve genç kadını ifadesi için çağırdı.

Zühre belirli bir süre sonra kahvaltısını bitirerek annesiyle beraber masayı topladı ve hazırlandıktan sonra evden çıkıp çağırılan yere gitti.

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin