Zühre Tahir'in dediklerini birkaç saniye düşündü. Gerçekten de onun yüzünden mi olmuştu bilmiyordu ama böyle bir şeyin başına gelmesini istemediği her halinden belliydi. Genç kadın sebebini anlamasa da Tahir'in içinden geçeni hissediyordu. Bu durum Ceylanla olduğunu zannettiği zamanlarda da geçerliydi. Yanında değilken bile yanında hissediyor, konuşmasa da bakışlarından çoğu şeyi anlayabiliyordu.
"Önemli olan sonuç Tahir. Bana bir şey olmadı, kendini suçlu hissetmene gerek yok."
Genç adam az da olsa gelen iç rahatlamasıyla gülümserken Zühre ortaya çıkan gamze ile yutkunup aklına gelenle kaşlarını çattı.
"Madem her şey biliyorsun neden yanımda olmadın, madem Ceylanı sevmiyorsun neden benim yanıma gelmeyip onun yanında kalmayı tercih edip evinde tuttun."
Tahir ciddileşerek sesli bir nefes aldı.
"Sen beni istemesen de ben her zaman senin yanındaydım. Gece Orhan beyle hastanede karşılaştık ve bir anlaşma yaptık Zühre. Sabri'nin bir ihtimal Ceylana ulaşacağını düşünüp yanımda kalmasına karar verdim."
Zühre gözlerini kısarak "Bundan niye yeni haberim oluyor, neden Orhan amca bana bir şey söylemedi" derken başka bir şeyi anlayarak sinirle ve alayla güldü. "O herif senin öğrenmenden korktuğu için kaçtı değil mi."
Tahir sinirle "Evet" dedikten sonra yüzünü yumuşattı. "Savcıyla anlaşmamız iş bitene kadar kimsenin duymaması yönündeydi, tabi birde sana sorduğumda bir şey söylemediğin için. Zor durumdayken aklına gelen son kişi bile olmamak beni derinden yaraladı."
Zühre aklından hesap yaparak bakışlarını yere indirdi. Her şeye rağmen affedebilir miydi, bir şey bilmeden attığı adımla Tahir'in Ceylana ihtiyacı olduğu için reddettiğini anladı ama affetmemekte kararlıydı ki aradığı fırsatın yavaş da olsa geldiğini fark etti.
"Aklıma gelmediysen bu benim suçum değil senin yalanların içinde aşık rolü yapmandandır."
Tahir dirseklerini dizlerine koyarak başını yere çevirip yüzünü sıvazladı ve başını Zühre'ye çevirerek sırtını geriye yasladı.
"Rol değildi, ben gerçekten de sana aşık oldum. Seni seviyorum Zührem. Sana olan sevdamı anlatacak kelimeler bulamıyorum."
Genç kadın duruşunu dikleştirip "Konuyu dağıtma da geri kalan kısmı anlat" dedi.
Tahir yorgunlukla başını hafifçe yan yatırıp yapma böyle dercesine Zühre'ye baksa da genç kadının ciddi duruşu bozulmamıştı ve Tahir biten umuduyla devam etti.
"Sabri şuan polis merkezinde ve senden şikâyetini geriye çekmeni istiyorum."
Zühre şaşkınlıkla birkaç saniye genç adamın yüzüne baktıktan sonra gülmeye başlayarak "Şaka dimi" dese de Tahir'in olumsuz baş hareketiyle ciddileşti ama şaşkınlığı devam ediyordu.
"Değil. Geriye alman gerekiyor. Beni şuan bir kişi için tehdit ediyor ve o kişi değer verdiğim biri. Elinde olduğu sürece dediğini yapmak zorundayım."
Zühre dişlerini sıkarak kendisini daha fazla tutamadı ve bağırdı.
"Ben zorunda değilim Tahir. Ne şikâyetimi geriye çekerim nede onun dışarıda serbest dolaşmasına izin veririm."
Etraftaki insanlar ikiliye bakarken Tahir umursamadan "Sabri senin şikâyetini geriye çekmeni istiyor ve bu durumda beni zorladı. Bunları sana anlatmayacaktım normalde ama artık senden gizli bir şey yapmak istemiyorum Zührem. Lütfen şikâyetini geriye çek. Sadece elinde olan kişiyi geri alana kadar" dediğinde Zühre sinirli ve sesli bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Darbe
General FictionÖlen sevgiliye benzeyen Zühre, Tahir'in sevgisine inanır ama genç adam ilk görüşte Zühre'ye aşık olduğunu kaybederken fark eder... Zühre ise aldatılmanın acısını içinde yaşarken Tahir'in her konuda yalan söylediğini fark eder ve öldü dediği sevgili...