10. Bölüm

5K 173 12
                                    

Genç kadın birkaç saniye sonra eğildiği tezgâhtan doğrulup hazırladığı tepsiyi eline alarak salona döndü ve Tahire bakmadan yanında ki sehpanın üzerine çay ve tatlı tabağını bıraktı. Birkaç saniye içerisinde annesiyle kendi çay ve tatlılarını orta sehpaya bırakıp Mine hanımın yanına oturan Zühre gözleri Tahir dışında her yerde gezerek bardağını eline aldı.

İlk birkaç dakika sessizlik içerisinde içilen ilk bardaklar Zühre'nin biten çayı tazelemesi ile kısa sohbetlere yerini bıraktı ve bu sohbetler Mine hanımla Tahir arasında geçiyor genç kadın ise sadece dinliyordu gözleri yerde olarak.

Kısa zaman sonra Tahir ikinci bardağın bitmesi ile yerinden kalkıp "Her şey için teşekkür ederim. Ben artık gideyim" diyerek Mine hanıma baktığı sırada anne kız da ayağa kalktı.

Mine hanım gülümseyerek "Rica ederim, asıl ben teşekkür ederim" dediğinde genç adam iç çekerek Zühreye baksa da Zühre arkasını dönerek çıkışa doğru yürümeye başladı.

Birkaç saniye içerisinde kapının önüne geldiklerinde genç kadın siyah ceketi alarak Tahire uzattı ve Tahir, Zühre'nin inatla bakmayışı karşısında dişlerini sıkarak uzatılanı alıp eşikten geçerek dışarı çıktı.

Anne kıza iyi akşamlar dileklerini ileterek asansöre doğru yönelen genç adama karşılık Zühre bir şey demeden kapıyı kapattı ve annesiyle beraber salona dönerek kalktığı yere tekrardan oturduğu sırada Mine hanım kızına döndü.

"Zühre hâlâ bir şeyler hissediyorsun belli her halinden, sen göstermemeye çalışsan da ben senin annenim ve anlarım kızım. Tahir de gözlerini senden almıyor. Söyle kızım ne yaptı sana. Benim kara gözlümü üzmüş ki inat ediyorsun."

Zühre sesli bir nefes alarak sağında duran koltuk koluna kolunu yaslayıp elini çenesinin altına bırakarak gözlerinin uzaklara dalmasına izin verdi.

"O aslında beni sevmiyor anne. Bende bulduğu kişiyi seviyor. Ben başkasının tahtına oturacak kadın değilim."

Mine hanım kaşlarını çatıp gözlerini kısarak "O ne demek oluyor kızım. Açıkça anlatsana" dediğinde genç kadın uzaklara giden gözlerini annesine çevirdi.

"Anladığın gibi işte anne. Beni sevmiyor, bende görmek istediği eski sevgilisini seviyor. Ne ölen biriyle yarışabilirim ki sağ olsa da bir erkek için bunu yapmam, ne de beni kandırmaya çalışmasını unutabilirim Mine sultan" diyen Zühre acıyla gülümserken gözlerinden öfke parıltıları geçti ve annesi de tek kaşını kaldırarak kızının söylediklerini hazmetmeye çalıştı.

"Ama bu yaptığını ve yaşattığını karşılıksız bırakacağım anlamına gelmiyor. Sadece zamanını bekliyorum."

Mine hanım sesli bir nefes alarak kızına ciddilikle bakıp "Seni seviyor gibi bakıyor ama dediğin gibi kandırmaya çalıştıysa bu iş olmaz kızım haklısın. Peki ne yapacaksın" dediğin de Zühre kendinden emin bir şekilde sırtını geriye yasladı.

"İntikam soğuk yenen yemektir anne. Zamanı geldiğinde canını, canımı yaktığı gibi yakacağım. Sadece ne yapacağımı bilmiyorum, zaten zaman o fırsatı önüme serecek."

Mine hanım kızı adına üzülerek konuştukları konuyu kapatmaya karar verdi ve tebessümle "Hadi dışarı çıkalım da gezelim biraz" dedi ve genç kadınla beraber ayağa kalktı.

Zühre'nin kin tutan bir yapısı yoktu ama Tahire büyük bir kin besliyordu. Canını yakmak ve kendisini düşürdüğü durum gibi bir duruma düşürmek istiyordu.

Anne kız o akşamlarını sahilde ve kalabalık yürüyüş alanlarında geçirdiler. Genç kadının aklında yürürken Tahirle beraber geçirdikleri zamanlar dönüp duruyordu ve bir türlü aklını etrafına veremiyordu yada aklındakileri söküp atamıyordu.

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin