20. Bölüm

3.7K 142 6
                                    

Genç kadın, sokak da gördüğü adama yardımından bir gece geçmiş ve cumartesi günü saat dokuza doğru annesiyle beraber hazırladığı mutfak masasının sandalyesinde oturarak kahvaltısına başladı.

"Dün ki adama çok üzüldüm. Allah kimseyi evladıyla sınamasın" diyen Mine hanım hüzünlü gözlerle çayından bir yudum aldı.

Zühre acıyla başını sallayıp "Amin anne. Bende çok üzüldüm. Umarım biri yardımına koşar" dediği sırada masanın üzerinde duran telefonu çalmaya başladı.

Genç kadın ekrana baktığında bilmediği bir numara görerek beklemeden açıp kulağına götürdükten sonra "Alo" dediğinde dün akşam ki adamın sesini duyarak sadece kendi numarasını verdiğini hatırladı ve o ses sevinçten ağlıyordu.

"İyi günler ben Malik. Dün akşam yardım ettiğiniz adam."

Zühre ağlamasına takılarak "İyi günler de bir şey mi oldu neden ağlıyorsunuz" dediğinde annesi de gözlerini kısarak kendisine bakmaya başladı.

Malik sevinçten ağlamaya devam ederek "Oldu da iyi bir şey oldu ve sevinçten ağlıyorum. Bugün sizi ve annenizi eşimle beraber evimize yemeğe çağırmak için aramıştım. Müsaitseniz öğle yemeğine sizi bekliyoruz" dedi.

Genç kadın kötü bir şey olmamasına karşılık Malik görmese de gülümsedi ve sesine yansıttı gülümsemesini. Mine hanımın da rahatlayarak gülümsemesini sağladı.

"Tabi geliriz. Hem miniği de görmüş oluruz. Siz bana mesaj olarak atarsınız adresinizi."

Malik burnunu çekerek "Tabi hemen atıyorum. İyi günler" dediğinde Zühre de iyi günler dileklerini iletip aramayı sonlandırdı ve annesinin soru dolu bakışlarının üzerine açıklama yaptı.

"İyi bir şey olmuş ama söylemedi. Bizi öğle yemeğine davet etti bende kabul ettim. Gittiğimiz de anlarız."

Mine hanım tebessümle "Tamam. Bir an ağladığını dediğinde bebeğe bir şey oldu zannettim" dedi.

Zühre tebessümle "Bir an bende öyle zannettim ama değilmiş. Neyse gittiğimiz de anlarız neden ağladığını" dedi ve iki kadın kısa kısa sohbetlerle kahvaltılarına devam ettiler.

Anne kız belirli bir süre sonra kahvaltılarını bitirip beraber masayı topladı ve bulaşıkları makineye yerleştirdikten sonra Zühre, arkadaşı Ayçayı arayarak restoranda kahve içmek için sözleşti.

Genç kadın birkaç dakika içerisinde annesiyle beraber hazırlanıp Ekim ayının soğuk havasına çıkarak durdu ve başını gökyüzüne çevirdikten sonra derin bir nefes aldı. Mine hanım ise kızının tekrardan aklının karıştığını hissetmiş, sessizce arabasının sürücü koltuğuna geçmişti.

Zühre aldığı nefesi birkaç saniye içinde tuttuktan sonra bırakarak gözleri kapatıp başını yere eğdi ve istemese de Tahir'i gördüğü son zamana gitti.

Özlemek de sevdaya dahil mi gerçekten.

Genç kadın kısa zaman sonra gözlerini açarak birkaç adımda arabaya binerek annesinin sağında ki koltukta yerini aldı ve Mine hanım da arabayı hareketlendirdi kısaca öksürerek.

"En son ne zaman gördün Zühre."

Zühre ön camdan dışarıya bakmaya devam etti.

"Beş gün önce."

Mine hanım gözünü yoldan ayırmadan sesli bir nefes aldı ve birkaç saniye sonra "Diyeceklerimden sonra beni yanlış anlama tamam mı" dedi ve Zühre önüne bakmaya devam ederek başını olumlu anlamda salladı.

Ağır DarbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin