Sev Sevebilirsen (bxb)

6

*iyi okumalar

Doruk, telefonuna yabancı bir numaradan mesaj geldiğinde, yaralarına krem sürmekle meşguldu. Mesajın sahibi, onu gruba çekmeye çalışan sarışındı. Art arda iki mesaj yollamıştı.

İlki normal gibi gözüken 'Kürşat'ı nerden tanıyorsun?' mesajıydı. İkincisi 'Götveren ona ne dedin?' di.

Doruk, 'Kürşat' ismi geçmese bu mesaj atan numarayı, Rüstem'in numarasına yaptığı gibi engellerdi. Kürşat'ın ne yaptığını düşünürken, kaydetmeye gerek duymadığı numaraya, kremli ellerini sildikten sonra cevap yazdı.

'Mahallende sandığından çok ibne varmış dedim erkeksiken'

Mesajı anında mavi tik olurken 'Senin sulaleni sikeceğim.' diye ilk mesaj atıldı. Doruk gelecek diğer hakaretleri sabırla bekledi. Hakaretlerin yanına bir fotoğraf daha eklenmişti. Doruk, morluklar içindeki o günki asker traşlı çocuğun fotoğrafını görünce şok oldu. Bakılcak çok fazla morluk ve sıfır ten rengi vardı. Çenesine tel taktıklarını görünce eli istemsizce kendi çenesine gitmişti. Kürşat, insan değildi.

'Bu yüze iyi bak orospu. Seni de bu hale getirmeyen en adi şerefsizdir'

Doruk, mesajı umursamadan 'ananı sikmişler hala beni tehdit etme peşindesin. Sikenlerle hallet işini.' yazıp, numarayı engelledi. Ne olduğunu anladığı için, onunla mesajlaşmaya gerek kalmamıştı. Kendisine bir bok yapabileceği de yoktu. Aklında, ona bunu yapan şerefsiz vardı. Öyle tipleri tanırdı. Namus bekçisi olurlardı. Ortada kızın birini gruba çekmeleriyle ilgili sıktığı senaryo olduğundan, onları iyice benzetmiş olmalıydı. Bu arada 'önce beni sonra onları aradan çıkarırsın' derken, haklı çıkmıştı. Çocuğun fotoğrafına son kez baktıktan sonra silip, instagrama girdi. Nedensiz yere, Kürşat'a yazmak istemişti.

SexymanDoruk: Çocuğun çenesini çıkartmışsın. Ne bu şiddet, bu celal?

Koltuğa uzanıp, cevap beklerken instagram gönderilerinde dolaştı. Kürşat, çok hızlı cevap veriyordu. Dördüncü gönderiye bakarken, mesajı düşmüştü.

Kürşatağaoğlu: Senin nerden haberin oldu?

SexymanDoruk: Benim gammazladığımı anlamış. Yazıp tehdit etti.

Doruk mesajların ekran goruntusunu alıp gönderecekken, sarışının kendine sürekli ibne dediğini farkedip vazgeçmişti.

Kürşatağaoğlu: Bir bok yapamaz korkma. O piçle de muhattap olma daha

SexymanDoruk: Valla bana yapacağını yapan yaptı zaten. Yaralarım iyileşene kadar bir daha dayak yersem ölebilirim.

Doruk, sitemkar mesaj attığını gönderdikten sonra farketmişti. Anlık utanç duyarak kendi kendine "Ne alaka bu trip" diye mırıldandı.

Kürşat, mahallenin kahvehanesinde okey atarken, bir yandan da Doruk'a cevap veriyordu. Son yazdığını okurken, kaşları havalandı.

Kürşatağaoğlu: Abartma lan

Okey masasında "pşşt" diye ses gelince karşısındaki Yunus'a baktı. Yunus, normalde telefonunu eline almayan arkadaşının biriyle mesajlaştıgını anlayınca hemen dedikodu havasına girmişti. Tek kaşını 'ne iş?' der gibi kaldırdı. Kürşat onu siklemeden, yerden taş çekip eli kendinden devretti.

Osman "Aha!" deyip, yanındaki Yunus'un ıstakasını devirdi.

Okeyi alnına yapıştırıp, ayağa kalkarken ellerini iki yana açıp şıklatarak oynamaya başladı. Karşısındaki Hamdi'de ona ıslık çalıp, alkışladı.

"Beyler, şansınız kalmamış sizin. İsterseniz bu kadar girmişken, bırakalım."

Kürşat "Osman, düzgün konuş almayayım ayağımın altına" deyince, Osman alnındaki okeyi alıp masaya fırlattı. Kürşat'a ters ters bakıp oturdu. Çocukluk arkadaşı olmalarına rağmen, herife sakasına bile bir şey denmiyordu.