Sev Sevebilirsen (bxb)

59

*iyi okumalar 🖤

Sevgilim: 5 gün oldu. Hatanın farkına varıp yazarsın diye bekledim ama sen de hatanı algılayacak beyin yok

Sevgilim: Ondan ben yazayım dedim

Sevgilim: Nasılsın sikiştiğim adam?

Kürşat, birkaç gündür arkadaşı Suhran'da kalıyordu. Halasıyla yaşadığı olaydan sonra eve dönmek istememişti. İzni olduğundan, uzaklaşmayı uygun gördü. En uzakta olan arkadaşı da Suhran'dı. Kadıköyde oturan arkadaşı, malesef mahallesine uzak ama Doruk'a yakındı. Doruk'tan aldığı mesajla iç çeken Kürşat, kafasını duvara yaslayıp içli içli sigara içmeye devam etti. 'Sevgilim' ismini değiştirmemişti. Zaten yapan da o değildi. Doruk her şeyi kendi yapıp, kendi bozmuştu.

Sevgilim: Bana cevap ver Kürşat

Sevgilim: Zaten kırgınlıktan ölmek üzereyim. İyice kırma beni. Gururumu sikip yazıyorum sana

Doruk, burnunu çeke çeke ağlarken Uğurcan'ın burnuna vurup durduğu peçetelerle daha da ağlamaya başladı. Yeterince mutsuzdu, arkadaşı da onunla hiç ilgilenmiyordu.

"Kanka yumuşak davran lan bana. Sertçe davranan biri zaten var."

Uğurcan yüzünü buruşturup "Daralttın beni oğlum. Yeter altı üstü siktiğim demiş, sevmiyor diye tribe girili mi? Yanlış anlamayı düzeltip, barışacaksınız işte." deyince, Doruk burnunu çekti.

Böyle diye diye onu yazmaya ikna etmişti. Yoksa Doruk, bir süre daha sessiz sedasız ağlardı. Kürşat'ın kendi başına akıllanmayacağını biliyordu. Onun gibi dananın, dayanamayıp yazmasına imkan yoktu. Doruk inceldiği yerden kopmasın diye, kendinden ödün verdi. Yoksa sevgisinden ödün verirdi. Bunu asla istemiyordu. Beş gündür, geçen hiçbir andan keyif almamıştı.

Telefonu sıkıp "Bu bana cevap vermiyor, çıldıracağım." dedi.

Uğurcan "Ben sana ara demiştim zaten" diye homurdanıp, yaptığı ödevine döndü.

Sözde proje ödevleri vardı ama herkes bir aleme girmişti. Birkan ve Hakan gece hayatından çıkamamış, Yasin onları satıp sevgilisiyle grup olmuş, Zahit ise onların grubunda olmasına rağmen sevgilisinin projesine yardım edeceğinden gelmemişti. Munteza'nın gelmemesini de Uğurcan istememişti. Yani tamamen tek başınaydı. Doruk 'birlikte yapalım, bana gel' dediğinde, ağlama duvarı olacağını tahmin etmeliydi.

Doruk birden "Oha yazdı!" deyip, heyecanla telefonu açınca irkildi.

"Ne yazmış"

Kürdom: Sana bir daha karşıma çıkma dedin

Sevgilim: Karşında değilim

"O da özlemiş"

Doruk'un düşen sesi, yazılanın başka olduğunu haykırırken ayaklanan beden, üzgünce "Ben odaya geçiyorum. Cevap verdiğine göre biraz konuşabiliriz" dedi.

Uğurcan "Tamam, yine de sakın özür dileme. Yanlış anlama olsa bile seni kıran o. Durumu açıkla, bırak o özür dilerse diler" deyince, Doruk kafasını salladı. Uğurcan yine de ona hiç güvenmiyordu.

Doruk odasına gittikten sonra kapıyi kitledi. Şimdi özlem duyduğu adamla konuşabilirdi. Sesini duymayı tercih etse bile, yazdıklarını okumak bile yeterliydi. Varlığının farkında olmaya ihtiyacı vardı.

Kürşat, Suhran'ın baskılarıyla, Doruk'la konuşmaya karar vermişti. Suhran, Kürşat'ı bu hale getirenin kız olduğunu sanarak, ona tavsiyeler sunmuştu. Kürşat olayları anlatmasa bile Suhran kendince ilişki problemleri oluşturup, ona çözüm yolları sunmuştu. Sonunda Kürşat'ta bir şey kaybetmeyeceğini düşünüp, son kez de olsa konuşmaya karar vermişti. Yazacaklarının sert olacağını biliyordu. O, sert bir adamdı. Doruk onu yumuşattığı yerlerden, eskisinden bile sert hale getirmişti.