Sev Sevebilirsen (bxb)

56

*iyi okumalar 🖤

Doruk oldukça kadersiz hissediyordu. Akşam odaya çıktıktan sonra getirdiği çantanın içinden ayıcık çıkmıştı. Doruk artık ayıcıklardan nefret ediyordu. Üstelik Kürşat duştan çıkıp yanına geldiğinde, elindeki oyuncakla dalga geçmişti. Doruk'ta yetişkin oyuncaklarından Kürşat'a bahsedememişti. Arkadaşların geldiğini de söylemedi çünkü alıp, gelenleri direkt postalayacaktı.

Kürşat sigarasını içmek için balkona çıkmıştı. Çıplak göğsüne çarpan soğuk havadan memnun, dumanlıyordu. Saçlarına çarpan rüzgar, onları biraz kımıldatsa da ıslaklığından dolayı daha çok yapışık haldeydi. Kürşat eliyle saçlarını geriye attı. Birkaç damla göğsüne gelse de onlara dokunmadı. Soğuk havalara alışık bedeni üşüme belirtisi göstermiyordu. Onun aksine Doruk rüzgar çıkar çıkmaz eve koşmuştu. Balkona da sırf üşüdüğü için gelmemişti. Zengin çocuğu sıcacık ipekler içinde büyüdüğünden, hafif rüzgarda Alaska'daymış gibi tribe giriyordu. Kürşat sigarasını getirdiği çay altlığına bastırıp söndürdü. Ardından içeri girdi.

Yorgana sarılmış Doruk'u görünce dudağının kenarı kıvrılmıştı. İçerisi sımsıcak olsa da Doruk azıcık soğuğu hissedince, bu ısı ona yetmemiş olmalıydı.

Doruk'un gözleri çıplak bedene kayarken "Giyinsene ya senin yerine de dondum." diye homurdandı.

Kürşat, yatağın yanına adımladı. Doruk'un yorganını üstünden kaldırınca, Doruk titremişti. Açılan yorganın içine koca bedenini soktu. Doruk heyecanlansa bile, Kürşat'ın saçlarından gelen damlalarla yüzünü buruşturmuştu. Kışın yazlığa gelmeyi bu yüzden sevmiyordu. Yazlık olarak yapılan ev, dağ evi gibi bir yalıtıma sahip değildi. Kürşat'a bunu söyleyince 'daha ne kadar sıcak olsun?' cevabını almıştı.

Kürşat yüz buruşturan bedene "Seni ısıtmamı ister misin?" derken, sarıldı.

Doruk, rahatsız olmayı kesti. Üstüne gelen suya rağmen bu yakınlık dayanılabilirdi. Anında sarılmasına karşılık verdiği bedeni öpücüklere boğdu.

"İsterim."

Kürşat, yorganı üstlerine çekip, yanındaki bedeni altına aldı. Dudaklarını, beyaz tenin her yerinde gezdirirken aldığı inlemelerden memnundu. Beyaz tenin artık morarmış olması da ona keyif veriyordu. Doruk'u altına almaya alışmıştı. Dayanılmaz çekiciliğe sahip herifi inletmekten inanılmaz zevk alıyordu. Pembe meme uçlarını dişledi. Parmaklarını Doruk'un kızarmış deliğine götürüp okşadı.

Doruk, Kürşat'ın ıslak saçlarını çekiştirirken "Sik beni." diye mırıldandı.

Sabahtan beri istediği buydu. Kürşat kafasını aşağlara indirirken hevesle kafasını arkaya yasladı. Neyin geleceğini biliyordu. Kürşat, onun deliğini dondurma gibi emiyordu. Deliğine değen dille soğuktan daha çok titredi.

Kürşat pembe deliği parmaklarıyla aralayıp, dilini içine soktu. Anında kasılan deliğin duvarlarında dilini gezdirdi. Doruk'un oynayan kalçaları, onu deliğine daha da bastıran elleriyle önündeki ufaklığın keyfini çıkardı. Kürşat, Doruk'u yiyip bitirmek istiyordu. İlk kez seviştiklerinden beri durum buydu. Doruk ona inanılmaz seksi geliyordu. Deliği emerken parmaklarını içine ittip. Doruk'un saçlarını kavrayan parmakları zevkle onu çekiştirdi. Parmaklarını küçük deliğe sokup çıkarırken, duyduğu inlemelerle sertleşmişti.

Doruk, Kürşat'ın başta onu emeceğini bile sanmazken, deliğini yalamasıyla gökyüzüne çıkıp iniyordu. Kürşat o hiçbir şey yapmadan istediği kıvama gelmişti. Aralarındaki cinsel tutku dürtülmeden kendini gösteriyordu. Şehvet ve ihtiras onları tanımlayan şeydi. Aşk ise...Doruk, Kürşat'ı hem bedenine hem de kalbinin en derinlerine almıştı. Ona tereddütsüzde dokunan esmer de kendisi gibi olmalıydı.

Doruk "Aşkım, biraz daha." deyip poposunu Kürşat'ın yüzüne bastırdı. İçine giren parmak yeterli değildi. Kürşat bununla birlikte üç parmağını itince, Doruk yastığı sıkıp çığlık attı. İşte bu kesinlikle yeterliydi.

Kürşat, genişleyen delikle bir süre oynadı. Sonra komidinin üzerindeki kremi alıp, penisine sürdü. Kendisini Doruk'un deliğine konumlandırırken beklemeden tamamen kökledi. Doruk'un çığlığını dudaklarıyla kesti. Beline sarılan bacaklar onu kitlerken, kalçalarını başta yavaş sonrada hızlıca hareket ettirmeye başladı.

Doruk duvarlarını delen penisle, anında zevkle inlemeye başlamıştı. Acısı saniyeler sürmüşken kalçalarını Kürşat'a uyumlu hareket ettirdi. Kürşat, dudaklarını ısırırken nefes almakta zorluk çekiyordu. Tamamen deliğini kaplayan peniste ona zor anlar yaşatıyordu. Zor ve çıldırtıcı anlar...

Kürşat dudaklarını, Doruk'un dudaklarından çekip gözlerini gözlerine dikti. Kısılmış gözlere bakarken içine sertçe köklemeye başladı. Her girişinde Doruk'un gözleri açılıyor, çıkarken tekrar kısılıyordu. Kürşat onu sikerken aldığı zevki daha önce hiçbir şeyde almamıştı. Yüzünü izlerken onu sikmeye devam etti. Doruk elini kendi penisine atıp çekerken, Kürşat'ta parmaklarını onun küçuk meme uçlarına attı. Doruk'un zevkle inlemesi odayı doldurdu. Kürşat içine tamamen girip çıkarken, meme uçlarını sıkıyordu.

Doruk "Daha sert." deyince, Kürşat meme uçlarını çekiştirip penisini tamamen çıkarıp hızla sokmaya başladı. Doruk'un ne istediğini biliyordu. Yatakta tamamen mahvolmayı seviyordu.

Doruk kafasını yastığa kaldırırken "Ah aşkım!" diye mırıldanıp, penisini hızla çekmeye başladı.

Kürşat'ın arada bir zevk noktasına değen penisi, bazen de orayı bilerek ıskalıyor gibiydi. Doruk boşalacak gibi olurken, penisin farklı farklı yerlere değmesiyle isyan ediyordu. En sonunda dayanamayarak "Oraya!" deyip, Kürşat'ın belini kavradı. Kalçalarını kaldırıp, onu noktasına vurdururken, Kürşat omzundan tutup, onu ters çevirmişti. Doruk içindeki penisle dönerken acıyla sızlandı. Kürşat kalçasına sertçe tokat atınca dudaklarını yastığa gömdü. Kürşat, Doruk'u göbeğinden tutup kaldırdı. Yukarı kalkan poposuna bakarken gözleri parladı. Bembeyaz popodaki tek leke onun yaptığı el izi ve morluklardı. Kürşat penisini tamamen çıkarıp, kasılan deliğe baktı. Doruk sızlanınca tekrar içine gömülmüştü. Doruk'un ne istediğini biliyordu. Zevk noktasına vururken, elini penisine attı. Doruk yüzünü tamamen yastığa gömmüş zevkten kudurur haldeydi. Kürşat onu sertçe sikerken, duymadığı inlemelerle saçlarını kavrayıp kafasını kaldırdı. Doruk'un salyaları yastığa akıyordu. Dudaklarını kulağına yaslayıp ısırdı.

Ardından "Adımla inle." diye sertçe konuştu. Penisini de içine kökleyip, bekletmişti.

Doruk zevkle "Kürşat" deyince tekrar kulağını ısırdı.

Doruk'un istekli sesiyle iyice tahrik olurken kalçalarını kavrayıp, dikleşti. Penisinin onun küçük deliğine giriş çıkışlarını izledi. Manzarası enfesti. İkisinin inlemeleri de birbirine karıştı. Kürşat ona köklemeye devam ederken, sonunda penisi dolup taşmıştı. İçine akarken, Doruk'ta kendi penisini çekmeye başladı. O da eline gelmişti. Kürşat, Doruk'un üstüne uzandı. Doruk ezilie gibi olsa bile zevk yüzünden sessiz kaldı. Kürşat kalçasına vurup, deliğinden menilerinin sızmasını sağladı.

Arsızca "Isındın mı?" dediğinde, Doruk nefes nefese "İçime kadar." dedi.

Kürşat onun kafasını kendine çevirdi. Dudaklarını acıtacak kadar sertçe öperken, aldığı karşılıkla ısırmaya başlamıştı. Doruk, onun sertliğine bayılıyordu. Yatakta sert, dışarda sert olan adam ona yumuşak bakıyordu. Daha güzeli olamazdı.