Sev Sevebilirsen (bxb)

50

*iyi okumalar

Doruk her zaman yolun sonunu düşünerek hareket ederdi. Bir yolu güzel yapan da ona göre ulaştığı yerdi. Felsefeyi bırakıp, şu ana dönerse 'yanılmışım' diye düzeltirdi. Bu yolu güzel yapan tamamen yanındakiydi.

Arabaya bindikten sonra, Doruk'un sönen heyecanı geri gelmişti. Bu tatil için baya hevesliydi. Yazlıkta olan bahçivana 1 hafta izin vermişti ki bu tamamen tesadüftü. Doruk oraya gittikten sonra 2 günü 7 gün yapabileceğiyle ilgili kendine güvenmişti. Buna gerek kalmadan, sevgilisi yapmıştı.

"Aşkım, yazlığa gitmeden önce alışveriş yapmalıyız."

Kürşat "Bu saatte açık market bulamayız. Bakkal görünce durayım mı?" diye sordu.

Yola çıkalı yarım saat olmuştu. Bu yarım saat günlerini nasıl geçirdiklerini birbirine anlatarak geçmişti.

Doruk, rahatça "Bakkalda prezervatif yoktur." deyip dudak büktü.

Bu Kürşat'ı güldürmüştü. Doruk'un başta cinsel dürtülerinden dolayı yaptıkları yüzünden oldukça yargılamıştı. 4 aydır birliktelerdi ve yargısı boşa çıkmıştı. Zaten Kürşat'ın, Doruk'u benimsemesinin en büyük nedenlerinden biri de buydu. Kendini geri çekme nedenini ortadan kaldırmasıydı. Kürşat, artık sadece kendine karşı rahat davranan çocuktan memnundu. Başkası olsa, ortalık kan yerine dönerdi. O kıskanç bir adamdı.

"Sen hazırlık yapmışsındır diye düşünmüştüm."

Doruk elbette hazırlık yapmıştı. Kıyafetler, kelepçeler, plug ve anal toplar hatta ne olur olmaz diye püsküllü kırbaçlardan bile getirmişti ama Kürşat'la prezervatif kullanmayı sevmediğinden onları almamıştı. Şimdi birden aklına 'her sevişme sonrası yıkanamayız.' gelmişti. Prezervatifi kullanıp atar, yenisini takarlardı.

Doruk omuzlarını silkip "Her şeyi de benden bekleme." dedi.

Kürşat'ın tek kaşı alayla kalktı. Altlarındaki arabayı havada gider gibi rahat sürerken, yandan Doruk'a baktı.

"Beklemiyorum ama bendeki paketler arabamda kaldı."

Doruk "Sen de paket var mıydı?" diye sorarken, sesi biraz bozulmuş çıkmıştı. Kürşat onunla kullanmadığı için öncesine ait olmalıydı. Kendi geçmişini sorgulatmayan Doruk, Kürşat'ın geçmişini deli gibi sorgulamak istiyordu.

Kürşat yola dönerken "Normal değil mi?" diye sordu.

Kürşat prezervatif kullanmadan ilişkiye girmezdi. Doruk'la birden gelişen sekslerinde bunu sorun etmemişti. Evinde seviştikleri zaman da Doruk'un hiçbir şey vermemesiyle öylece girmişti. Ondan sonra da bunu ikisi de sallamamıştı.

Doruk ellerini göğsünde bağlayıp "Önemli tabi." diye  göz devirdi.

"Sesin niye düştü yine?"

Doruk ona kısaca bakıp, iç çekti. "Senin hayatında benden başka bir erkeğin olmuş olması, beni sinir ediyor."

Kürşat bu dediğine gülse mi kızsa mı bilemedi.

"Sen kendi hayatına baktın mı?"

Doruk, kaşlarını çatarken "Yargılamıyorum sadece senin başkasına dokunmuş olman düşüncesi, canımı sıkıyor" dedi.

Doruk'un seks hayatının Kürşat'ınkinden renkli olduğu kesindi. Doruk sadece kıskanıyordu. Geçmişi kıskanacağı kendi de düşünmezdi. Sevince, oluyordu demek ki.

Kürşat derin bir nefes verip "Aynı şekilde." dedi.

İkisi de aynıydı. Bu yüzden, bu konuda birbirlerine yükselmediler.