85

10.1K 826 148
                                    

*iyi okumalar 🖤

Doruk, buraya gelirken jetle indiği yere geldiği arabayla gidiyordu. Tek fark yanında annesinin olmasıydı. Üstelik kadın sürücü kısmındaydı ve eşlikçileri yoktu.

Doruk "İşlerin yok muydu bu sefer?" dediğinde, Berenice ona kısa bir bakış atıp, ince parmaklarını direksiyonda ritim tutar gibi oynattı.

"20 dakika bekleyebilir"

Doruk "Geldiğimde bekletmemiştin" deyince, Berenice'in dudağı kıvrıldı.

"O zaman babanla uğraşıyordum. Yine defilemi mahvetmeye çalıştı. Sen geliyorsun diye bana zorluk çıkarmak istiyor sandım ama son anda haberi olmadığını öğrendim."

Doruk, arkasına yaslanırken "Sizi anlamıyorum" diye homurdandı.

Birbirini sevmeyen, sürekli uğraşan iki insan neden evli kalmaya devam ederdi? Doruk Bernice için babasından maddi destek almasından, babası içinse gösteriş için olduğundan düşünüyordu. Yine de ikisi birbiriyle asla anlaşamıyordu.

Berenice tek kaşını kaldırıp, "Beni anlamıyor olman çok normal, yanımda fazla durmadın. Babanı anlayabiliyor olmalısın. Hep onunlaydın" diye konuştu.

Doruk alayla gülüp "Onunla mıydım?" dedi.

Sonradan dişlerini sıkıp, göz devirdi. Doruk küçükken annesini hatırlamadığı gibi babasını da hatırlamazdı. Eve uyumak ya da ailelerle yapılan iş yemekleri dışında gelmezdi. Doruk, tüm babaları kendisinkinin gibi sanardı ama anasıfınta tanıştığı Birkan'ın babasını tanıyınca gerçekler yüzüne çarpmıştı. Diğerlerinin ebeveynleri gelmediginden Bülent amcası, kendi babası dışında gördüğü ilk adamdı. Birkan'la onu bir keresinde anasıfından alırken oğluyla o kadar güzel ilgilenmişti ki Doruk onları izlerken gözyaşlarını tutamamıştı. Bülent, onunla da ilgilense bile Doruk o ilgiyi babasından görmek istemişti. Bu yüzden babasıyla o gece eve geldiğinde 6 yaşında birinin yapacağı en ciddi konuşmayı yapmıştı.

'Bülent amca Birkan'ı öpüp, onu kucağında havaya zıplattı. Babalar böyle yaparmış. Sen beni hiç uçurmadın'

Doruk, babasının o an ona nasıl baktığını hala hatırlıyordu. Sanki günah işlemiş gibi.

'Çocukluğu bırak' demişti. 'Daha 6 yaşındayım' dediğinde ise babası '4 yaşında, oyun oynama zamanını bitirdin Doruk' diye sertçe onunla konuşmuştu.

Doruk o günden sonra oyun oynamamıştı. Ne babasıyla, ne de başkasıyla. Onun yerine yazmayı öğrenmişti. Babası ona Dünya klasiklerinin ince versiyonlarından verirken, bunun çocuklar için olmadığını bile anlamamıştı. Doruk, kontrolcu, işkolik ve megoloman bir adamla büyümüştü. Onu sadece akşamları ve hata yaptığında görürdü. Başta görmek için hatalarını çoğaltsa bile, bacaklarının arkasına dadısının sopayla vurmasından sonra mükemmelliyetçi olmuştu. En azından liseye kadar. Liseden sonra babası oğlundan mükemmel bir varis yaratmaktan vazgeçmişti. Doruk bunun nedeninin lisedeki tavırları olduğunu biliyordu. Ergenlikle birlikte tüm kasvetini atmış, isyankar ve havadar olmuştu. Babasına ilk siktiri çektiğinde, arkasında onu izleyen dadısına da orta parmak çıkarmıştı. Doruk o zamandan beri özgürdü. Babasının ondan ümidi kesmesi, hayatındaki en büyük başarısıydı.

Doruk sessizleşen annesine bakarken "Çocukluğum hakkında hiçbir şey bilmiyorsun değil mi? Geldiğin zaman bana bakmazdın. Babama nasıl olduğumu bile mi sormadın?" diye sitem etti. Sesine öfkeli ve hırçın ton hakimdi.

Berenice dilini dudağında gezdirdikten sonra "Bilmediğin çok şey var Doruk" dediğinde, Doruk sinirle güldü.

"Her şeyi biliyorum Berenice. Babamla ailenin isteği ve varis için evlendin. Ben doğduğum zaman da evi terkettin. Babam ünlü bir marka açman karşılığında, seni dönmeye ikna etti."

Sev Sevebilirsen (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin