Ufuk Beydemir - Ay Tenli Kadın
Sezon Finali Part I.
Sırtım toprakla bir bütün olmuş, saçlarım çimenlerin üzerine serilmişti. Güneş parmaklarımın arasından sızarken derin bir nefes aldım, yaşamak bu olmalıydı. Uzattığım bacağımın birini kendime çekip dizimin üzerinde gezinen benekli uğur böceğini bir süre izledim. Yeşil elbisemin üzerindeki minik çiçekleri gerçek sanmış olmalıydı. İşaret parmağımı ona uzatıp gelmesini bekledim. Düşündüğümün aksine korkup kaçmamış parmağımın üzerinde gezinmeye başlamıştı. Lord, koca burnuyla elimdeki böceği koklayınca, uğur böceği minik kanatlarını açıp gökyüzüne doğru uçuverdi.
Lord, neden gittiğini anlamamış gibi bir süre havada süzülen böceğin arkasından bakakaldı. Islak burnunu koluma sürttükten sonra başını karnıma yaslayıp iç çeker gibi derin bir nefes verdi. ''Oğlum, gittiği için üzülme yine gelir.'' Başını okşadıktan sonra ulumasını dinledim, anlaşılan o da benim gibi dertliydi. ''Rüzgâr seni sevmek istemişti, hem burnun iyileşti artık günler geçti ama hala ağlıyorsun.'' O gün aklıma geldikçe hala kahkaha atasım geliyordu.
*5 Gün Önce
Yaman'a bir anlık gaflette bulunup masaj yapma teklifinden sonra resmen evde köşe kapmaca oynamıştık. Bazen içimdeki karşı gelemediğim hisler kendimden beklemediğim hareketler sergilememe sebep oluyordu. ''Gerçekleştiremeyeceğin sözler verme güzelim, ne hayallerle o yolu geldim bilemezsin.'' Yaman'ın söylediklerinden sonra elimdeki kitabı yüzüme kapatmıştım. Eve geldikten sonra tehlikeli ses tonu yüzünden masajın baş harfinden bile bahsetmeye korkmuştum. ''Tamam, olur...'' Mırıldanmamı duymuş olacak ki parmağını kitabın kenarına yerleştirip yüzümü görebileceği kadar kenara çekti. ''Kıyamıyorum da delireceğim...''
Bahar, bahçeye yeşil örtüsünü sermişti. Bizde güzel havanın ve şirketteki muhbirin ortaya çıkmasının kutlamasını bahçede keyif yaparak geçiriyorduk. Yaman elindeki tabletten haberleri seyrediyordu. Ben ise onun dizine yatmış yarım kalan kitabımı okuyordum. Acı bir inleme duyduğumuz da ikimizde yerimizden fırladık.
Havuzun etrafında topuyla oynayan Lordun yanına gelen Rüzgâr, sert gagasıyla Lordun burnunu ısırdı.
Lord, canı yanıyor olmasına rağmen çok sevdiği topunu bırakmıyor, Rüzgârın gagasının arasına sıkışan burnunu kurtarmak için koşmaya çalışsa da Rüzgârın kanatlarıyla onu takip etmesinden kaçamıyordu. Yaman koşup araya girmeseydi daha feci şeyler olabilirdi. Komutu alan Lord, topu sivri dişlerinin arasından bıraktı. Renkli toplara zaafı olan Rüzgâr, oyuncağına kavuşmanın mutluluğuyla gülme sesi çıkartıyordu, nispet yaparcasına. İkili arasındaki savaşta ateşkesi sağlayan Yaman, yanıma gelince elini belime atmıştı. ''Baksana kardeş gibiler, her ne kadar anlaşsalar da kavga etmeleri bir anlık arkamı dönmeme bakıyor. Söylesene güzelim, bizim çocuklarımız da böyle olur mu?''
Basit bir soru, ucu açık cevaplar.
Beş gündür düşünüp dursam da cevap bulamıyordum. Yaman tek bir soru sormuş olmasına rağmen o soru benim içimde katlandıkça katlanmış, güneşin önünü kapatacak kadar yüksek bir hal almıştı. Neden hala evlenmek için bir adım atmıyordu? Daha ne kadar bu evde nikâhsız bir şekilde kalmaya devam edecektim? Yoksa onun için sadece gelip geçici bir heves miydim? Farkındaydım ki Osman'ın bir hafta sonra olan düğünü benim içimde bastırdığım soruları gün yüzüne çıkartıyordu. Tabi regl dönemi duygusallığıyla da birleşince kafamda her şeyi kurdukça kuruyordum.
Osman'ın elindeki listede davetiyelerin verileceği insanları gördükçe hüzün çökmüştü yüreğime. Benim düğünüme çağıracağım hiç kimsem yoktu, vardı ama yoktu. Dolan gözlerimden yaşların akmaması için birkaç kere kırpıştırdım. Bir an önce bu ruh halinden kurtulmalıydım. Yarın okul pikniği olduğu için bir şeyler hazırlayacaktım. Adım sesleri yaklaştıkça Lord başını yasladığı yerden kaldırıp gelen kişiye baktı. Ben bakmasam bile kimin geldiğini tahmin edebiliyordum. Esen ılık rüzgâr ondan önce parfümünün kokusunu bana taşıyordu. İçimdeki hoş kıpırdanma onu göreceğim her an kendini belli ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYOĞLU
Teen FictionEla gözleriyle baktığı herkesi etkileyen Ahu Aladağ. Gri mavisi gözleri olan ve sert duruşuyla Ahu'nun gözlerine vurulmuş Yaman Beyoğlu. İki farklı insan, iki farklı hayat nasıl oldu da bir ormanda kesişti? Beyoğlu'nun çetrefilli ve zor hayatı A...