49.BÖLÜM

8.3K 413 69
                                    

- Gökhan Türkmen - Seninle Ben


Ruhumdaki mutluluğun simgesi olan ateş böcekleri içimden taşıp şehrin üzerine örtülmüş gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Ruhumdaki mutluluğun simgesi olan ateş böcekleri içimden taşıp şehrin üzerine örtülmüş gibiydi. Ara ara yanıp sönüyor ama asla kaybolmuyordu. Bitti dediğim noktada Yaman yine elimden tutuyor ve daha çok parlamama yardımcı oluyordu.

Kalmaya doyamadığım evimizin yatak odasına son bir kez göz attım. Denizden esen meltem perdeleri havalandırırken birazdan bu devasa yatağa yatıp onunla zevk dolu bir gece geçiremeyeceğim için yüreğim buruktu. Gözlerimi itinayla ay ışığının vurduğu denizden çekmiyordum. Eğer çekersem ömür boyu burada kalmak ve dönmemek için Yaman'a yalvarabilirdim.

Birbirimizden ibaret olan dünyamıza yer ve zaman fark etmiyordu biliyordum ama geçmişin yükünü sırtlamadan belki de ilk kez bu kadar çok vakit geçirebilmiştik. Yaman ilk kez günlerce kaşlarını çatmamış, şirketi ve evi düşünmeden güneşin altında bronzlaşana kadar uzanmaya devam etmişti. Ta ki, beklediği telefonun aslında bu kadar erken gelmesini beklemediğini fark edinceye kadar.

Alt kattaki yerden tavana kadar uzanan pencereleri kapattığını duyabiliyordum. Benim de işimi kolaylaştırarak etraftaki eşyalarımızı hızla çantalarımıza yerleştirmiş ve çoktan arabaya götürmüştü. O ne kadar acele ediyorsa ben o kadar ağırdan alıyordum. O ne kadar yolculuğumuzun sonunun kötü biteceğini düşünüyor olsa da ben o kadar iyi biteceğine inanıyordum.

Çünkü Yaman Beyoğlu'nun planında benim de payım büyüktü ve ona olduğu kadar kendime de güveniyordum.

''Güzelim.''

Karnıma dolanan kollarını omzuma yasladığı çenesi eşlik edince derince bir nefes aldım. Burnumun sızladığını fark edince yutkundum ve sessiz kalmaya devam ettim. Kızgınlığım ona değil mutluluğumuzu baltalayanlaraydı.

''Biliyorum,'' dedi tok sesiyle. ''Bu gece için planlarımız vardı. Birbirimize doyamadığımız nice gecelerden birisi olacaktı ama bizim asıl evimiz İstanbul'da...'' Kafamı sallayıp elimi boynuma götürdüm. Boşluk hissi hoşuma gitmemişti. ''Kolyem,'' dedim telaşla. Yaman'ın önünden çekilip odanın içinde bir tur döndüm. ''Ne zaman çıkarttığımı hatırlamıyorum nereye koyduğumu hatırlamıyorum...''

''Ahu, gel buraya yavrum.''

Benim aksime sakin tavrıyla beni şaşırtmaya devam ediyordu. Gözlerimi ona çevirdiğimde parmağının ucunda sallanan kolyem bana göz kırpıyordu. Elimi kalbimin üzerine koyup derin bir nefes verdim. Kolyemi burada unutsaydım kahır azabından yaşarken ölürdüm.

''Kaybettim zannettim,'' dedim boğazıma oturan yumruyu görmezden gelmeye çalışarak. ''Kaybetseydin eğer yine yapardım Ahu, o gözlerine söyle hemen dolmasın.'' Benim gelmemi beklemeden bana doğru adımlayıp ayakları ayaklarıma değecek yakınlıkta durdu. Kolyenin klipsini açıp saçlarımı kenara çekme gereği bile duymadan yavaş hareketlerle kolyemi taktı ve dudaklarını şakağıma yasladı. ''Canının sıkkın olduğunu görebiliyorum güzelim, şimdi buradan evimize döneceğiz ve en kısa sürede tekrar buraya geleceğiz hiç endişen olmasın lütfen.''

BEYOĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin