-Melike Şahin - Nasır
Binadan çıkıp şirkete doğru yürürken Yaman'ın beni tebessümle karşılayacağını hiç hayal edemezdim. Bir elini cebine atmış tüm heybetiyle beni bekliyordu. Aramızda iki adımlık mesafe kalana kadar ilerlediğimde ne yapacağımı şaşıran benliğim bakışlarını ellerine indirmişti. Hissettiğim sıcak bir nefesin ardından yanağıma konan ufak buse bedenimi titretmeye yetmişti bile. Şirkete kadar yolda bana eşlik eden Osman'ın yakınımızda olması beni iyiden iyiye utandırmıştı. Kuzey bu anı görse kırk yıl dilinden düşürmezdi o yüzden şükür ki yanımızda değildi.
''Hoş geldin.'' Eli belime destek verdi ve girişe doğru yönlendirdi. Osman, Yaman'a başıyla selam verdikten sonra aklıma gelen şeyle durdum. ''Arabam-'' Osman anahtarı bana uzatırken Yaman durdurdu. ''Anahtar sen de kalsın, Ahu Hanımı eve bırakırsın.'' Emir niteliğindeki ricayı duyan Osman anahtarı avucuna hapsettikten sonra cebine koydu. ''Hayır, kendim dönerim. Arabamı ben kullanmak istiyorum.'' Yaman'a baktıktan sonra anahtarımı vermesi için Osman'a elimi uzattım. Kararsızlığı yüzüne yansıyan adam bir bana bir Yaman'a bakıyordu.
''Kaçacak değilim araba kullanmayı özledim.'' Kararlı duruşum Yaman'ı şaşırtsa da hala kafasında bir şeyleri hesap ettiğini gözlerinden okuyabiliyordum. ''Evin adresini bile bilmiyorsun nasıl döneceksin?'' Bir eliyle sakalını sıvazlarken beni mağlup ettiğini düşünerek dudaklarına bir tebessüm yerleştirdi.
Ama benim gibi bir keçiyle boynuzlarını tokuşturamayacağını henüz bilmiyordu. Öğretirsin Ahu.
Elimi kabanımın cebine attım ve telefonumu çıkarıp salladım. ''Konum atarsanız navigasyon ile gidilemeyecek yer yok.'' Hep sıvazladığım kaşımı kaldırmış ayaküstü meydan okuyordum. Yaman'a bir adım daha yaklaşıp kulağına doğru fısıltıyla konuştum. ''Beni tutsak edemeyeceğini sen de biliyorsun. İşe alınmadım haliyle şuan Kuzey'in evinden başka gidecek yerim zaten yok.'' Sesim sonlara doğru üzüntüden iyice çıkmaz olmuştu.
Şaşkın bakışlarını önce gözlerime sonra da büzdüğüm dudaklarıma kaydırdı. Elini Osman'a uzattı ve anahtarı elinden aldı. Osman ikimize de selam verdikten sonra gözden kayboldu. ''Daha fazla ayakta kalma hadi içeri girelim.'' Çıkan sert rüzgâr soğuğu iliklerime kadar işliyordu. Yaman, her an kaçacakmışım gibi elini belimden çekmiyordu. Giriş kapısının üzerindeki karakteristik bir edayla yapılmış büyük B harfi gözüme çarptı. Binanın içindeki insanların ise beni çaktırmadan izlemelerini fark etmemek mümkün değildi. Asansörün kapısı sessizce kapanırken Yaman'dan yavaşça uzaklaştım. Ufacık asansörde bu kadar yakınlığa gerek yoktu. Bir an önce oturmam gerektiğini hissedebiliyordum. Asansörün aynasına sırtımı yaslayıp yan profilden Yaman'ı izlemeye başladım. Az önce bir çalışanı biz asansöre binmeden eline bir dosya vermiş ve acil olduğunu söylemişti. Dosyayı bir müddet inceledikten sonra bana bakınca yakalanmıştım.
Ayakta durmakta güçlük çektiğimi fark edince söylediği şeyden Kenan'a küfür ettiğini anladım. ''Dosya senindir,'' dedi. Oldukça kabarık olan dosyanın ağır olduğu her halinden belliydi. ''İstediğimi hiç sanmıyorum, taşıyamam şuan.'' Elimi dosyayı savuşturmak istercesine salladım. Ufak bir kahkaha kaçtı dudaklarından. Ellerimi tutup dosyayı bana vermesiyle beni kucağına alması bir oldu. ''Ne yapıyorsun Allah aşkına sen? İndir çabuk beni.''
''Cık,'' dedi hınzır gülümsemesiyle. ''Sen hayırdır bu kadar çok gülüyorsun? Kesin alnına botoks yaptırdın kaşlarını çatamıyorsun değil mi?'' dedim tespit yaparcasına. Başını arkaya atıp yüksek sesle gülünce asansör güzel kahkahasıyla doldu. ''Şu elindeki dosya uzun zamandır canımı sıkıyordu. Nasıl çözeceğimi buldum.'' İnsan seni gördüğüm için yüzüm gülüyor derdi. İç sesimi duymazdan geldim. ''Nasıl çözeceksin?'' Asansörün kapısı açıldı ve Yaman iki kanatlı büyük kapıya doğru ilerledi. Soldaki masada oturan simsiyah saçlı kız Yaman'ı görünce kocaman gülümsemesiyle ayağa kalktı. Gözleri Yaman'ın kucağına yerleşmiş bana kayınca gülümsemesi yüzünde soldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYOĞLU
Teen FictionEla gözleriyle baktığı herkesi etkileyen Ahu Aladağ. Gri mavisi gözleri olan ve sert duruşuyla Ahu'nun gözlerine vurulmuş Yaman Beyoğlu. İki farklı insan, iki farklı hayat nasıl oldu da bir ormanda kesişti? Beyoğlu'nun çetrefilli ve zor hayatı A...