4.8

372 31 16
                                    

Atlasın ne oluyor diyerek etrafta koşturduğunu cennette mi cehennemde mi oldugunu anlamadığı güzel bir bölüm. Bölümün düzeltmelerini yapınca hiç beklemiyim yarını atayım şimdi dedim. Umarım beğenirsiniz. Hepinizin yeni yılını kutluyorum umarım herşeyin gönlünüzce olduğu bir yıl olur hepinize kucak dolusu sevgiler. Okuyun beğenin yorum yapın tatlı kurabiyelerim. Size iyi okumalar 🥰

~~~~

"Gözlerini üzerimden alamıyorsun degil mi ? Ama çok üşüdüm giydir artık."

O koca sessizligin ortasında ,içime derince çektiğim soluğun sesi havada asılı kaldı. Soluduğum hava dahi beni sarhoş ediyordu. Durduramadıgım sarhoşluk halim çağların kapıma gelmesiyle başlamış saatin öğlene vurdugu bu saatlerde dahi bedenimi esir almış haldeydi.

Beynimin içine eden sözlerinden bir tanesiydi sadece bu cümle. Söylediğinin ne anlama geldiginden habersizce gülüp kollarını uzatıp onu giydirmemi beklemişti. Sarhoş oldugunu biliyordum ama kabullenemiyordum söylediklerini.

"Saçlarımla oynamanı özledim."

"Bunca zamandır kendimi kandırmışım. Nasıl fark etmedim. Hadi ben fark etmedim. Sen nasıl seni izlediğimi fark etmedin."

"Sence neden yaptım. Bakılmayacak gibi degilsin. Farkındayım ama neden ?"

"Gözlerimi kamaştırıyorsun."

"Biliyor musun sana bakmadan önce hep nefesimi tutuyorum. "

Kolumu kanadımı kırmıştı işte tek yaptığı sarhoş olup kapıma gelmesiydi ama konu çağlar olunca hiç bir şey bu kadar olmuyordu. Hiç bir anlam ifade etmesede sözleri şu kalbimin yerinden sökercesine atmasına sebep oluyordu. Yüzünü hafiften buruşturup gözlerini açmaya çalıştı. Sonunda beni bana maruz kalmaktan kurtarıp uyanmaya karar vermişti anlaşılan. Gözlerini yavaş yavaş açsa da beni gördükçe daha da netleşti bakışları.

"Ne yapıyorsun ?"

"Seni izliyorum."

10 saniye. Sadece 10 saniye durdu ve eliyle yüzünü sıvazlayarak kafasını diğer tarafa çevirdi. Bunu yapmasını bekliyordum. Hatta küfürle karışık laf çaptırmasını dahi bekliyordum ama geri bana doğru dönmesini asla beklemiyordum. Ama beklemediğim halde tekrar bana doğru dönmüştü.

"Hiç uyudun mu sen ?"

"Hayır."

"Yoruldun boş yere.Keşke uyusaydın."

Cevap vermedim, omzumu hafifçe silktim verecek bi cevabım yoktu çünkü. Sarhoş birini bir halde bırakıp uyuyacak halim yoktu ya. Ya da bunu kim yapardı ki zaten. Gereksiz bir durum konuşması yapıyordu kendince.

"Ne yapayım ne istersin nasıl teşekkür edeyim."

Ortamın gereksiz gergin havasını dağıtmak icin,

"Kan ver. Git bi test ver de gel. Ya da hiç yorulma direk bana hangi hapı yuttugunu söyle olay bitsin gitsin."

Yavaş yavaş yüzünü esir alan gülüşü geldigi gibi yüzünü terk etti.

"Nasıl fark etmedim ben. Nasıl ?"

Durdugum yerde taşa döndüm sanki. Sarhoşken söylediği seyi tekrar ediyordu. Saatlerdir kendimi olanların bir hayal olduğuna inandırmaya çalışırken nasıl olurdu bu. Söylediği her şeyi hatırlıyor muydu yani ?

"Erdemle konuştum. Senin haberin yokmuş ama atlas, nasıl alev ve..."

Taşlar yavaş yavaş yerine oturuyordu. Hızla sözünü kestim.

PİCASSO 🍁/TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin