7.3

93 12 1
                                    

ÇAĞLAR

Haraket ettikçe küvettin içinde küçük bir kasırgaya sebep oluyor sonra da yaptığım bu olayın sessizce bitmesini bekliyor sonra tekrar bir kaos yaratıyordum. Küvette yaptığım bu beyin yakan aktivitemin 4 saatine yaklaşıyordum.Atlas uykusunun en güzel kısmında bilmem kaçıncı rüyasını görüyordu ama ben ellerim büzüşmüş bir halde saatlerimi suyun altında geçiriyordum. Denizi severdim suyu maviliği ama artık daha anlamlı geliyordu deniz.

Sebebi çok olmasına rağmen şaşırıyordum bu duruma gördüğüm en ufak bir su birikintisinde atlasın çıplak bedeni ve kararmış gözleriyle baş başa kalıyordum.Ve bedenimi saran bir sıcaklık başlıyordu.Sonrası mağlum yine suya koş yine rüya gör yine suya koş gibi bir döngüye dönüşüyordu durum. Şikayetçi miydim asla. Ama tenim şikayetçiydi 7 24 suya maruz kalmaktan helak olmuştu.

"Üşümedin mi ?"

Sesle birlikte kapıya doğru baktığımda bıraktığım gibiydi. Yine su yine aynı görüntü. Atlasın üstsüz gövdesiyle dayandığı kapıdan bana bir bakışı vardı ki sormayın.

"Biraz ."

"Seni biraz yalnız bırakayım dedim ama sence de 4 saat fazla değil mi Çağlar ? Sıkıldın mı benden "

"Kaç saattir uyanıksın sen ?"

Başka zaman olsa son söylediğinde ciddi olur ve benden kaçardı ama şuan hem sevip hem sevildiğine emin olduğundan sadece ilgi maksatlı söylediği barizdi keza sıkıldın mı diye sorarken açtığım kollarıma bi sn dahi beklemeden yönelmesinden belliydi bu.

"Yanımdan ayrıldığından beri."

Küvetin yanına çömelmesiyle dudaklarına yöneldim. Bir hayli hızlı gitsemde peşimden bana hızla ayak uyduruyordu atlas. Ellerim boynunu kavramış kendime hızla çekerken hırsla iki dudağına saldırıyordum atlas küvetten destek alsa da en sonunda dengesini yitirip küvetin içine üzerime düşmüştü. Bilmem kaç yerimi acıdan zonklatırken kaygısızca gülüyordu.

"Ama canımı da alsaydın yavrum bu az oldu."

"Özür valla "

"Hayır hiç pişmanlık da yok efenim bu nerenin medeniyeti."

Bir yandan gülüyor bir yandan da üzerimde yükseliyordu boyun girintime daldığında öpücüklere boğup

"Kulun olayım efendim etme eyleme .Yap bi büyüklük"

Gülmekten ve kendimi ona bırakmaktan başka bişey yapamıyordum

"Köpeğin olayım, hasss.... Doru nasıldır ya şimdi kaç zamandır bir orda bir burda."

Kafasını benden uzaklaştırmış konuşurken kafasını tuttuğum gibi eski yerine koyup devam etmesini sağladım.

"Bende özledim sevgilim ama ön sevişmemizde doruyu konuşmasak mı hı ?

"Sevgilim mi?"

"Ya neyimsin oğlum çıkıp durma şurdan devam , devam ."

Ben devam etsin diye daha tutmadan göğsüme yönelmiş her darbesiyle yeni bir dalgaya sürüklüyordu beni uzun bir süre sağla uğraşınca dayanamayıp konuştum

"Bunun neyi eksik buna da yap " diyip sol gögsüme çektim atlas artık gülmekten konsantre olamıyordu.

"Ya şerefsizim ben boşuna heder olmuşum. Seni uzaktan derste izleyebiliyorum diye kaç gün mutluluktan delirmiştim böyle yapacağını bilsem beklemezdim yavrum ."

Atlası bir kez daha kendime çekip konuştum,
" Öyle şeyler yaptın da böyle şeyler alıyorsun paşam ayıktın mı ?"

Uslu uslu başını sallayıp elini emanetime götürüp sıvazlamaya başladı işte bu bizim yenimizde ve yeni olan her şeyi suda denememiz de beni ayrı heyacanlandırıyordu. Atlas bir kaç pozisyon dışında rutinde gidiyordu sanırım bana kendince alışma süresi vermişti. Şimdi yine biz suyun içindeyken ilk kez beni çekiyordu. Atlasın elini hissetmemle anında yükselmem bir olsa da biraz dayanabilmiştim. Ama yeterli değildi bir kaç kez daha ilerletmesiyle atlasın elinde dağıldım.

Hızını kesmeden beni öpüyor tekrar çekerek yeniden hazırlıyordu biraz zaman geçmişti ki ben tekrar hazır ola geçmiştim atlas dünden hazırdı bir elinde ben diğerinde kendini hizalayarak içime girmesiyle seslice inledim her seferinde aynı açlıkla kabul ediyordum onu ve o da her seferinde aynı hisle bana geliyordu başlarda yavaş olsada her saniye hızlanarak ilerliyordu artık bir eli belimden beni kavramış diğeri de küvet başlığında hızlandıkça ikimizin de gelmesi çok sürmedi .

"Çağlar , "
Çağlar
Çağlar

Sayıklar gibi dört bir yanımı öperken ismimi söylüyordu belki söylemek istediği çok şey vardı belki aklı darmadağınık bir haldeydi belki de sadece benim gibi sessizce haykırıyordu sevdiğini bilmiyorum sadece atlas her seferinde adımı söyledikçe gülümsüyordum.

——

"Ben boluyu çok sevdim ."

"Mesela neyini ?"

"Havasını."

" Ya bi git atlas kapandık bir bungolov eve 7 -24 seviştik bolu namına toprağına ayak basmadın gittiğin bir şelalesi olacaktı onda da seviştik bir yerini sorsam bilmezsin hele ben boluyu çok sevdim diyorsun yok yaa ."

"Sen böyle anlatınca ne düşündüm biliyor musun ?"

"Ne "

"Valla ben essahtan boluyu pek sevmişim."

Ben binbir sabır çekerken onun kaygısızca arabayı sürmeye devam etmesiyle yolculuğumuzun devamına hızla atıldık. Bilmem kaç saat sürdü yolculuğumuz buldukça yolda duruyor manzarayı seyrediyorduk. Denemediğimiz tek bir yöresel tat kalmadan yola devam ederken sonunda eve vardığımızda halim kalmamıştı. Ne ara eve geçtik ne ara uyuduk hatırlamıyorum bile . Son hatırladığım an beni kolları arasına alıp uyumaya başladığı andı. Ve inanın ben burada ki yaşadığım huzura erişmek için koca bir ömür yakmıştım ve bunun her anı buna bin kadar değer olduğunu her seferinde kanıtlıyordu.

PİCASSO 🍁/TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin