PİCASSO 🍁/TEXTİNG

7.1

Bayram şekeriniz geldi 😀

Valla bir bölüm yazdım ama nasıl oldu bilmiyorum beğenir misiniz beğenmez misiniz bilmem. Sadece smut var azıcık bayram bayram sorun diyenler bayram sonrası okusun bea 😀

İyi bayramlar kelebeklerim ❣️

~~~~
ÇAĞLAR

Kesin kararımı vereli neredeyse günler olmuş olmasına rağmen şuan karşımdaki manzara bir kez daha verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu bana hatırlatır cinstendi.
Atlasın beni izlediğini bilerek hazırlanışım ve suya aheste dalışımın üzerinden 3 dk kadar olmuştu. Yaptıklarımın arasında zaman bırakıp beni izlemesi için vakit ayırıyordum ona sonuçta ben onun karşısında neredeyse hiç soyunmamıştım. Ama atlas bulduğu her fırsatta üstü çıplak geziyordu yanımda. Ama ne yazık ki bu onu her gördüğümde yaşadığım duyguyu değiştirmiyordu. Her gördüğümde ilk kez görüyormuş gibi heyecan basıyordu.

Beni bu şekilde görmeye alışması uzun sürecek gibi duruyordu.Dert etmiyordum aklımda ki uçuk planların yanında bu ufacık bir detay olarak kalıyordu. Suya girip biraz yüzdükten sonra hala peşimden gelmediğini fark ettim.

"Neyi bekliyorsun ?"

"Hiç dalmışım sadece, geliyorum hemen."
Gayri ihtiyari ne yaptığını bilmeden beni izlerken kendine gelip hareketlendi üzerini hızla çıkarıp suya atladığında onu izliyordum her hareketini yüzünde oluşan her mimigi. Bir iki kulaçtan sonra suya dalıp kısa süre ortadan kayboldu yüzeye çıktığında bana daha çok yaklaşmıştı.

"Sağa doğru yüzme çok ileride kayalar başlıyor sol daha iyi o tarafa ilerle istersen ayakların acımasın."

Yüzeyi kontrol edişine ayrı bunu akıl etmesine ayrı mest olurken biraz daha yaklaşıp kollarımı boynuna sardım. Sudan çıkardığım tek elimle saçlarını okşamaya başladım. Biraz sakalları üzerine gezdirip alnına doğru hareketlendim.

"Sen nasıl bir şeysin oğlum. Nereden aklı geldi bu ?"

"Bilmiyorum rahatsız mı oldun."

"Hayır. Hayır olmadım."

Cevabıma karşılık benim gibi elini uzatıp saçlarımı sevmeye başladı. Islandığından daha da belirginleşen buklelerimi parmak ucuna dolayıp bırakıyordu. İnsanların nasıl sınıra ulaştığını an be an canlı deneyimliyor olmam dışında ortam çok güzeldi uzun bir süredir kalan ufacık duyularımla etrafı dinliyordum. Söylediğim gibi bu zamanda burada birinin olması binde bir bi olasılıktı sadece akan şelaleden gelen gürültülü su sesi ve yan tarafımızda ki orman sesi dışında bir ses yoktu. Atlasın beni kendimden geçiren dokunuşları ise devam ediyordu bir süre durduktan sonra yavaşça üzerimdeki son parçayı ayaklarımdan çıkarıp beline sarıldım hızla anlık olarak temas eden suyla ürperdim. Benim hareketlerimle bişey olduğunu sanıp beni daha yakına çeken atlas başta durumdan bir haberdi belime sardığı eli sırtımı tutarken

"Dengeni mi kaybettin bişey mi oldu ayağına ?" diye sorup duruyordu. Sanırım temas eden tenlerimizi daha algılayamamış gibiydi.

Tek elimle gezdirdiğim saçlarına diğerini de uzatıp tüm yükümü üzerine bıraktım bacaklarımı da sıkılaştırıp kulağına yaklaştığımda hissettiği temas yoğunluğumuzla irkildiği bariz belli olan adama bakıyordum. Tanrım otoyolda far görmüş tavşan gibiydi.

"Hayır. Hayır çağlar hazır değilsin."

"Ben öyle düşünmüyorum ama."

"Ya pişman olursan ?"