13.Bölüm

3.9K 376 52
                                    

Arkadaşlar bir şey unutmuşum gibi hissediyorum ama ne olduğunu bulamıyorum. Satır aralarında varsa bir şey artık kusuruma bakmayın. Ha bir de bazı yerlerde Damla'nın yaşı eski haliyle yazıldı gibi hatırlıyorum. Neyse ben çok karıştım ya hayırlısı bakalım. 

İyi Okumalar hepinize...

***********

Üzerinde dün kendisine verilen kirli elbiseler, önünde Afran denen adam, yanında ise Fatma kadınla ilerliyordu Damla. Sadece evden uzaklaşmak değil kaçmak isteyerek atıyordu her bir adımı. Ayağındaki neredeyse parçalanmış olan terlikle utandı bir an olduğu bu halden. Çalışanların eskisini giydiği için değil de, onların çöpe bile layık görmediklerini kullandığı içindi utancı. Adamın bunu özellikle kendisini aşağılamak için yaptığına adı kadar emindi genç kadın.

Önünde durdukları lüks aracın kapısı açıldığında tereddüt etti içeri girip girmemekte. Zira onu buraya getiren araç olduğunu anlamıştı. Yanında ki; adını yeni öğrendiği yaşlı kadın kolundan hafifçe itekleyince içeri girdi sessizce. Sanki o lanetli zaman bir kez daha canlandı zihninde ve titretti ruhunu acıyla. Boğazında ki hıçkırığı tutmasına neden, yanında gücünden ödün vermeden oturan adama duyduğu kindi sadece.

Başını diğer tarafa çevirdi onu görmemek için. Buraya getirildiğinden bu zamana kadar ilk defa dışarı çıkmak üzere olduğunu hatırlatıyordu sürekli genç kadın kendine. Garip bir duygu sarmalamaya başladı kırık ruhunun hırpalanmış kanatlarını. Sanki bir hapishanenin dar avlusunda volta atarken, birden bire kuşa dönüşüp de özgürlüğün o tatlı esintisine kapılacak gibi bir histi yaşadığı.

Ah bir yolu olsa ve geri dönmese hayatından, benliğinden çok şey alan bu lanetli çiftliğe. Yine de deneyecekti bir zaman sonra, kaçacaktı muhakkak çünkü o adama güvenmiyordu hiçbir şekilde. Bir kere en başta hangi kadın kendisine tecavüz eden adama güvenirdi ki? En azından Damla güvenmemeyi seçenlerdendi.

Daldığı özgürlük hayalinden, adamın sesi ile çıktığında sağ tarafına döndü genç kadın. Çünkü adam bir yandan konuşurken, bir yandan da o tarafı işaret ediyordu eliyle. "Bak Damla, işte sana bahsettiğim duvar bu. Çiftliğin kurulduğu alanın tamamı bu duvar ve üzerinde ki dikenli tellerle çevrili. Bir daha atımla kaçmak yerine, uçan halı bul derim."

Genç kadın gördüğü uzun sarı taşlarla örülmüş duvarla olası bir hayalinin yok oluşuna ağlamak istiyordu, hem de bağıra çağıra. Onun yerine gözünden akan birkaç damlayı, yanında kahkaha atan adama belli etmeden silmeye çalıştı elinin tersiyle. Adam bu konu da doğru söylediğine göre, diğer konularda da doğru söylüyor olma olasılığı neydi? Emin olamıyordu bir türlü ki yeni bir karar alabilsin.

Eğer bu gün bir fırsatını bulur ve kaçarsa, yakalanma ihtimalini tarttı aklında. Yine de içindeki korku 'büyük ihtimal seni daha bir saatin dolmadan yakalar' diyordu ama gerçekliğini tahayyül edemiyordu. Zira tam manasıyla bilmiyordu adamın gücü ne kadar büyük. Lakin acı verici tahminleri vardı.

Bir süre sonra geniş bir caddede durdu araç. Yanında ki adam "Fatma kadınla gitmek ister misin?" dediğinde, bir yol ayrımında olduğunu hissetti. Şimdi bu arabadan çıkarsa biliyordu ki kaçmaya çalışacaktı. İyi de ya bir daha böyle güzel bir fırsatı olmazsa? Kısa süreli bir sessizliğin ardından "Hayır, Fatma ablayla gitmeyeceğim" dedi. Ne yazık ki şimdilik yakalanma korkusu ve onunda ardından gelebilecek olan ezayı göze alabilecek kadar güçlü olmadığını anladı Damla.

"Neden onunla gitmek istemiyorsun?"

"Çünkü dışarıda öyle tatlı bir özgürlük rüzgârı var ki. Ve içimde o özgürlüğe hasret bir kadın."

Afran Damlası (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin