18.Bölüm

4.1K 361 38
                                    


Damla kolundaki sarışın kadına ilk defa gerçek bir minnetle baktı buraya geldiği günden beri. Bir haftadır yattığı yataktan bu gün kalkmak istediğinde, yine başarısız olunca bir kez daha Hacer'i bulmuştu yanı başında, tıpkı diğer zamanlarda olduğu gibi. "Banyo yapmasan Damla, daha iyileşemedin bile."

"Haklısın ama kendimi leş gibi hissediyorum." Sonra bu eve geldiğinde ilk girdiği banyoda ilerledi. Gerçekten de çok güzel dizayn edilmiş olduğunu daha yeni fark eden genç kadın, ayaklarının altındaki, üzerlerinde gümüş ve altın rengi ince damarları olan, siyah mermer görünümlü fayanslara hayran kaldı. Aynı görüntü duvarlarda da vardı ama duvarları süsleyenin gerçek mermer olduğu çok açıktı. Banyo dolapları bile piyano kaplama ve yine siyah. Neydi ki bu adamın siyah takıntısı acaba? Kahve fincanına benzettiği küvet ise en çok ilgisini çekendi galiba. Siyah banyodaki tek beyaz tezatlığına rağmen oldukça buraya ait duruyordu gerçekten. Özellikle o da mermerden yapılmış ve onunda üzerinde altın ile gümüş rengi ince damarları vardı.

Aydınlatmada tavanda küçük spotlar kullanılsa da asıl güzeli yine siyah olan ve bir kuşu andıran parlak avizeydi. Sanki tavanda güzel, zarif bir kuğu varmış hissi uyandırıyordu Damla'da. Oldukça geniş olan banyonun bir duvarı ise komple ayna iken el yüz yıkama lavabosu yaklaşık bir metrelik dar bir sütunun üzerinde çanak şeklinde duruyordu.

Damla düşündü bir an; bu banyonun genişliği muhtemelen kendi odasının iki katı kadar vardı belki de. Güldü hayatın bir kez daha gördüğü bu adaletsizliğine. Belki de bu banyoya harcanan parayla bir gariban ev kurardı. Hatta azıcık daha abartırsa iki gariban. Yalnız gerçekten de çok farklı ve güzel göründüğünü kendi içinde itiraf etmekten çekinmedi genç kadın.

Soyunmasına yardım eden Hacer'e de karışmadı -ki zaten tek başına imkansız olurdu üstesinden gelmesi dermansız haliyle. Yine de utancını yenemeyeceğini anladığında usturuplu bir tonda derdini dile getirmeden edemedi. "Atlet kalsa olur mu? Şey bir de..."

"Anladım ama daha güzelini getirdim ben sana. Bak Fatma abladan aldım bunu." Damla, kadının elinde tuttuğu koyu bej rengi üzerine kırmızı çizgili peştamal ile gülümsedi. "Ben arkamı döneyim sen soyun, bunu da sar kendine." Damla, her ne kadar birkaç gündür kendisine iyi davranıyor olsa da bu kadına tam manasıyla güvenemiyordu bir türlü. Hoş bunu kendisi de açıkça dememiş miydi? Belki bir tarafı bu yüzden hep tetikte olmasını dikte ediyordu fikirlerinin arasına.

Üzerinde ki son kalan iç çamaşırları da çıkarıp göğsünün üzerinden sardı peştamalı ama nasıl düğümleyeceğini bilemediği için "Ben bunu yapmayı bilmiyorum" dedi, kısık sesle. Boğazındaki iltihap ve şişme henüz tam olarak geçmediği için çok zorlanıyordu genç kadın konuşmakta veya bir şeyler yemekte. Üstelik ilk zamanlara göre hafiflese de göğsünü daraltan bir öksürük de tebelleş olmuştu bu aralar.

Sonunda işleri bittiğinde Damla küvete oturdu ve duş başlığından akan sıcak su ile rahatlamaya bıraktı bedenini. "Kız bu su sıcak anam! Ellerimi haşlar valla, sen nasıl dayanıyorsun buna böyle?"

"Soğuk suyu çocukluğumdan beri sevmem ben. Tenim kızarıncaya kadar sıcak olmalı su, yoksa temiz olmuyormuşum gibi geliyor." Yalandı söylediği genç kadının ama diyemiyordu 'Babam beni dövmediği zamanlar ya banyoya atar buz gibi soğuk su tutardı tepemden aşağı, ya da kışın en zemheri zamanına aldırmaksızın sokağa atardı' diye. O zamanlar alışmıştı sıcak suya genç kadın ama buraya geldikten sonra da son söylediğine inanır olmuştu ne yazık ki. Sanki kaynar dereceye yakın olmazsa su, o adamın dokunuşları veya nefes izleri teninden silinmiyormuş sanıyordu.

Banyodan çıktığında kendini arınmış hissederek girdi o adamın yatak odasına. Bir daha buraya girmemesini emretmişti ama bizzat kendisi bozmuştu o emri. Bu durumda Damla kendini suçlu hissetmese de korkuyu iliklerine kadar hissediyordu, ya adam bir anda içeri girerde o kötü bakışlarıyla kendisine bakarsa diye. "Hacer, ben kendi odama gitsem artık. Buradayım ya, gelirse eğer o..."

Afran Damlası (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin