Selamlar! Çok heyecanlıyım bu bölüm için🥳
Sizlerden bol bol yorum ve oy bekliyorum.
Zaten Wattpad'e giren kitle azaldı, bari yorumlarınızı okuyarak keyifleneyim🥹Göz simgemiz👁️
Bölüm şarkısı:
Billie Eilish - Copycat
Slowboy, Crazy Mono - Brazillian Phonk Mono slowed
Lana del rey - Born To DieKeyifle okuyun💗
-YAVUZ-
Kalabalık ve dar bir sokağın ortasında kendimden emin ve hızlı bir şekilde yürüyordum. Araba girmeyeceği darlıkta olan bu sokakta dolaşan insanlar pek de kaliteli bir yaşama sahip durmuyordu. Sıkışık derme çatma evler, sokakta bu havada oyun oynayan çocuklar, ve köşelerde takılan illegal tipler... Bu pek de şaşırdığım bir şey değildi.Bu sokağın yabancısı ve buraya ait olmadığım avaz avaz belli olurken üzerimde gezinen iğneleyici bakışlara aldırmadım. Telefonuma bir kez daha bakıp doğru yolda ilerlediğime dair emin olduktan sonra sokağın sonunda kalan eski binaya doğru adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Bina girişindeki kapı kırıktı. Ve daire en üst kattaydı. En az kırk yıllık olduğu belli olan binanın merdivenlerini çıktıktan sonra kattaki tek dairenin kapısını tıklattım. İçeride herhangi bir ses yoktu fakat kapının arkasındaki hareketlilikten bir yaşam belirtisi olduğu belliydi.
Yaklaşık on saniye sonra kapı aralandı. Benimle göz göze gelen kara gözler Sabri'nin gözlerini andırıyordu. Kısa bir an beni süzerken soğuk bakışlarımı bozmadan kapıyı biraz daha aralamasını ya da soru sormasını bekledim. Karşımdaki adamın yüzünü henüz tam görememiştim. Araladığı kapıyı beni inceledikten sonra sanki tanıyıp emin olmuşçasına sonuna kadar açıp "Buyur," dedi.
Kaşları Sabri gibi kavisli olsa da yüz hattı onun kadar keskin değildi. Üç numara kesilmiş simsiyah saçı, hafif kemerli bir burnu, benim boylarımda ve Sabri'den daha kısa olmasına rağmen onun aksine biraz daha yapılıydı. Yaş olarak da Sabri'den büyük duruyordu. Otuz beş yaşın üzerinde durmasına rağmen vücudu fitti. Üzerine geçirdiği ve bedenini saran siyah tişörtten spor yaptığı belliydi.
"Bir kamera kaydı çıkarman lazım," dedim direkt salona açılan kapıdan geçip etrafa göz gezdirerek. Salonun ortasında eski ama rahat olduğu anlaşılan bir koltuk, camın önünde ise kurduğu bilgisayar sistemleri mevcuttu. Bastığım yerlerden bilgisayar ekranlarının olduğu büyük masaya giden birçok kablo vardı. Odaya karanlık bir hava hakimdi. Boş duvarın önündeki dağınık yatak bu odanın tek olduğunu gösteriyordu. Giriş kapısını kapattığında arkada kalan küçük bir koridor vardı ve orada da iki kapı görmüştüm.
"Biliyorum," ortadaki koltuğu oturmam için göstermişti. "Sabri senden bahsetti."
Beni inceleyip Sabri'nin anlattığı eşgale uyup uymadığımı test etmişti ve içeri o şekilde almıştı. Koltuğa oturup rahat bir pozisyon aldım. O ise oturmadan yan tarafıma gelip elini uzattı. "Ben Caner."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL SIR
Mystery / Thriller"Gözlerime bak Ezgi..." Artık yaşlarım akıyor muydu bilmiyorum. Sadece tek gördüğüm; karanlık. Islak ve sıcak bir karanlık... İnsana yapışan ve daraltan bir karanlık. Ucu bucağı olmayan... "Hayır, Yavuz. Yüzleştiğim gerçekler bir kâbus ve benim yüzl...