Aşklarım ne bu hız vallahi! Hasta yatağımdan kalkıp güncel bölüm yazmaya başladım korkumdan. Elimdeki stok tükeniyor biraz ağırdan alın :D Neyse gün bitmeden bölümü yetiştirdim size. Kızmayın ama sınırı yükseltiyorum azıcık. Biraz dinleneyim bari :D
Elleriniz dert görmesin yorumlarınızı severek okuyorum. Yeni sınırımız 400 oy- 370 yorum.
İyi okumalar...
⚓⚓⚓⚓⚓⚓⚓
23. Bölüm
Bölüm şarkıları: Özgün- Sadece Arkadaşız
Hayatım boyunca bir şeyleri yapmadan önce o şeyler hakkında çok fazla düşünmem gerekmemişti sanırım. İstemiştim ve yapmıştım. Çoğu zaman diyetini ziyadesiyle ödemiştim ama yapmıştım. Bu şeylerden biri de tanımadığım biriyle evlenmeye karar vermek olmuştu. Hayatım boyunca verdiğim en zor karar ve en zor yalan olacağını düşünmüştüm ama bu evlilik sadece daha büyük yalanlara kapılarımızı açacakmış, bunu anladım.
Derya'nın bana iki tane yalan söylediğini itiraf etmesi üzerine çok bozulmuştum ve onu çok kınamıştım ama şimdi de benim ona yalan söylemem gerekiyordu.
Tamam... Ben de ona iki tane yalan söyleme hakkına sahiptim ve birini çoktan söylemiştim. 'Temasın beni rahatsız ediyor' derken kendimi bile şok edecek bir yalan söylemiştim ve şimdi yaptığımız anlaşmaya göre artık sadece bir yalan söyleme hakkına sahiptim.
O bana nasıl bir yalan söylediğini söylemediği için ben de ona ne yalan söylediğimi söylemek zorunda değildim. Yine de kalan hakkımı Valeria için kullanmak istemiyordum ama söyleyeceği şeyi merak da ediyordum. O yüzden gerekirse yalanlarımdan birini Derya'ya itiraf eder, yeni bir yalan söyleme hakkı isteyebilirdim. Ya da o da yalanlarından birini itiraf ederdi ve yalan söyleme kotamızı bire düşürürdük. Bilemiyorum. Ama ondan az yalan söyleyerek-bu sanki bir yarışmış gibi- altta kalmak istemiyordum. Tamam kabul ediyorum, normal bir takıntı değildi bu. Biraz tuhaftım.
Geldiği zaman hepsi üst üste geliyordu. Telefonum çaldı ve şu an en son görmek istediğim isim ekranda belirdi.
Kaptan-ı Derya...
Kaçış yoktu.
"Kaptan?" diyerek açtım telefonu direkt.
"Ne yapıyorsun?"
Valla arkandan bir takım hingillikler çeviriyorum ama neyse...
"Çalışıyorum..." dedim. Sonuçta şu an boş otursam da işteydim ve mesaim işliyordu.
"Babamla konuştuk biraz önce." dedi. Ben de biraz önce babasıyla konuşmuştum ama bu bilgiyi vermeden önce lafını tamamlamasını bekledim.
"Seni de arayacağını söyledi. Aradı mı?"
Çakalsın Derya! Kendisi arayıp söyleyememiş de babasına söyletmiş demek ki! Arkandan iş çevrilmesini hak ediyorsun kesinlikle!
Asu-de... Vicdanını rahatlatma çabanı anlıyorum ve buna alışık olmadığını da biliyorum ama biraz daha makul mü olsan? Ne yaptı da hak etti çocuk şimdi?
Zaten bana hak versen şaşardım. Artık hocaya gideceğim! Çıkarsınlar bu iblisi içimden! Tıpta da bunun çözümü yok bence!
"Aradı." dedim. Sessizlik oldu. Sormadan patır patır anlatmamı bekliyordu. Çok beklerdi.
"Peki, sen ne dedin? Ben seni zorlamamasını ve gitmek istememekte haklı olduğunu söyledim ama babam sana ne dedi bilmiyorum."
Ya... Demek sen beni savundun ve babanı uyardın, öyle mi? Ne kadar masum... Hiç de hak etmiyor yalanı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPTAN-I DERYA
General FictionDüştüm ey Gönül! Gözden, yürekten, elden ayaktan... Bilemezdim böyle olacağını. Ben ki iflah olmaz, serseri bir kızdım. Tek derdim Galata'nın yamacında bir ömür geçirmekten ibaretken Karadeniz'de boğuldum. Abi bildiğimle evlenmekten kaçarken ateşle...