12. Bölüm

2.6K 356 345
                                    

Herkese yeniden merhabalar. Dün gece fark ettim ki en son bir hafta önce bölüm gelmiş. Dedim yarın hemen bölüm atmalıyım! Elimde hazır bölüm varken böyle bonkör oluyorum işte döjnsjdhn Neyse bebekler umarım oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemezsiniz. 300 oy gelirse yeni bölüm hemen gelir yoksa beklemeye devam ederiz bir sonraki haftayı. Kendinize iyi bakın görüşmek üzere.

Sosyal Medya : 

İnstagram:Busbuckr/Busras.typwriter

Twitter: Busrastypwriter

Tiktok: Busras.typwriter

Beni buradan da takip edebilirsiniz 

⚓⚓⚓⚓⚓⚓
12. Bölüm

Bölüm Şarkısı: Buray - Gitmem Gerek

Gözlerimi aralamadan önce bilincindeydim farklı bir hayata başladığımın. Ve dünden öncesinin artık çok uzak olduğunun da bilincindeydim. Göz kapaklarımdaki ağırlığın sebebi de bu gerçeği gözlerimle görmek istemememden kaynaklanıyordu. Ancak ne kadar geciktirirsem geciktireyim sonucun değişmeyeceğinin de farkındayım. Gözlerimi araladım. Karşımdaki duvarda asılı duran saat bana bir şaka yapmıyorsa saat 13.42 idi. Ve saatin de işi gücü yokmuş gibi bana şaka yapacak hali de yoktu sonuçta. Aniden yataktan fırladım. Yatakta yalnızdım. Hatta arttırıyorum. Odada da yalnızdım.

Ne yapacağımı bilemeyerek oturdum bir kaç dakika. Ne yapacağıma karar veremiyordum. Elimde iki seçenek vardı. Ya şimdi kalkıp elimi yüzümü yıkayıp hazırlanıp hiçbir şey olmamış gibi aşağı inecektim. Ya da kalkıp elimi yüzümü yıkayıp hazırlanarak aşağı inip mutfağa girecek ve en kör bıçağı bulup Derya'yı katur kutur kesecektim. Ve ikince seçeneğe çok yakındım şu an. Nasıl beni uyandırmadan aşağı inerdi?

Valeria'ya cidden çok üzülüyordum. Bir insan hadi delirip aşık olurdu. Dünya nüfusunun çoğunun yaptığı bir delilikti bu zaten ancak bu kızdaki resmen aptallık! Böyle bir insana aşık olunur muydu ya?

Sen de aptal üstü küpsün o zaman Asu-de'ciğim. Hani sen o adamla direkt evlendin ya...

İlk kez iç sesime hak veriyordum. Bana hakaret etmesine rağmen... Ve arttırıyorum. Ben resmen aptal üstü üç yüz falandım. Üstelik artık müstakbel de değildi. Dümdüz kocamdı.

Burada daha fazla vakit öldürmenin anlamı yoktu. Kalkıp yatağı düzeltmeye başladım. Bir an önce insem iyi olurdu...

⚓⚓⚓⚓⚓⚓⚓

Merdivenlerden inerken sessiz olmaya çalışıyordum. Evden de hiç ses gelmiyordu. Merdivenin son basamağından mutfağa baktım. Kimse görünmüyordu ancak son basamağı inince salonun tam önünde durduğumuz için salondaki herkesi gördüm. Onlar da beni. İki eltim, görümcem ve Mehpare Babaanne öylece bana bakarlarken Yaprak dudaklarını birbirine bastırıp başını diğer tarafa çevirdi. Muhtemelen utanç içindeki ifademe gülüyordu.

"Cünaydun çizum. Dinlendun mu? Yaprak haçen kalk yencena yemak ver." diyen Mehpare babaanne ile utancım arttı. "Yok..." diye ani bir şekilde itiraz edip sonra sesimi düşürdüm. "Zahmet etme sen Yaprak. Ben hallederim." dediğimde Yaprak gülerek ayaklandı.

"Gel yengeciğim gel. İlk gün misafir sayılırsın sen. Hem yorgunsundur da." dediğinde başımla onayladım. Aslında dinlenmiştim ama belirtmeme gerek yoktu sanırım. Bozulmayayım diye kimse bir şey demiyordu zaten.

KAPTAN-I DERYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin