40.ʙöʟüᴍ:"ɢöᴢʟᴇʀɪɴ ᴋᴀʟʙɪ"

23 1 0
                                    

"Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez."

Saatlerdir oturduğum koltukta dizlerimi kendime çekmiş sadece tavana bakıyordum etrafımda toplanan o kadar insana rağmen düşüncelerim bir tek o kişide kalmıştı.

Sahi gerçekten nasıl onu terk edebilmiştim?

Sehpaya konulan şarap hala olduğu gibi duruyordu ve Nizgin Hanım da onu içmem konusunda hiç ısrar etmedi. Onun odasında karşılıklı bir masada oturuyorduk. Belki saatler geçmişti ama ne ben ağzımı açtım ne de o tek kelime etti.

Şişeyi neredeyse yarılamıştı. Her seferinde kadehinin etrafında dolaştırdığı parmaklarına bakmaktan öteye gidemiyordum. Kafamın içi uğultuluydu. O bile beni ayrı korkutuyordu.

Bars'ın söylediklerinden sonra risk almamış ve ipleri tamamen koparmıştım.

Artık ihanet istemiyordum.

Artık bir bedel daha ödemek istemiyordum.

"Parmak izleriniz, aynılar."

Gözlerim yılların yorgunluğunu taşıyan yüz hatlarında gezinince dudaklarımda minik bir tebessüm oluştu. "Ben yüz iki değilim,"dedim kısa ama netti.

"Biliyorum, değilsin."

"O zaman?"

"Benziyorsun ama,"derken dudaklarına yasladığı kadehten bir yudum daha aldı. "Ondan daha fevrisin tek fark bu."

"O yüzden mi bana böyle bakıyorsun?" diye sorduğumda kırlaşmış saçlarına uzun uzun baktım. Eski halinden eser yoktu.

"Nasıl bakıyorum?"

"Özlemişsin, onu,"dememle odadaki sessizlik daha kasvetli bir hal almıştı. Rahatsız edici bir sessizlikle sadece baktı. Sanki duyduğu şeyi sindirememiş gibi bir hali vardı. Dudaklarını ıslatıp gözlerini pencereye çevirdiğinde bardağı elinde döndürmeye devam ediyordu.

"İlk senden bahsettiklerinde geri geldi zannettim biliyor musun?" diye mırıldanırken sesi kederliydi. "Sanki ölmemiş de uzun yıllardır saklanmış gibi hissettim."

"Öldü ama?"

"Sonra seni görünce inanamadım, kader dedim sadece. Bu kaderden başka bir şey olamazdı."

"Nasıl öldü?"diye sorduğumda gözlerim önümdeki kadehte dolandı. Buradan su bile içemeyecek kadar güvenemiyordum onlara.

"İlaç dozundan, on dokuz yaşında laboratuvarda öldü,"deyince sesi bile titrememişti. Bakışlarını görmesem belki bunu duygusuzluğuna yorardım ama üzgündü. Görebiliyordum.

KALP KIRICI: FEVTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin