"Bir kıvılcımla başladı, şimdi yanıyoruz."
⚝
İnsanın bildiği ve inandığı her şey yalan çıkar mıydı?...Benim çıkmıştı. Her defasında sırtıma saplanan o hançerlerin arasından Kutan'a da hedef alınan hançerleri görebiliyordum. Benim değil ama ona saplanan her hançer canımı daha fazla yakıyordu.
Belki de babasını yıllar boyu aramıştı ama onun yaşadığına dair hiçbir şey bilmiyordu. Kim bilir Yağız yüzünden kaç kere aynı ortama girmişlerdi de haberleri yoktu.
Talat, bunca zaman Yağız'ın dibinde tutuğu çocuğun oğlu olduğunu seneler sonra öğrenmiş ve Feraz'a gelmişti. Asıl şimdi taşlar yerine oturuyordu. O gün mekana aslında benim için değil, söylentilerin doğruluğunu teyit etmek için gelmişti.
Belki kaçıran kişinin Yağız olduğunu bile çok geç öğrenmişti. Ama nasıl oluyordu da bunca sene herkes Kutan'ın gücüne ve soyadına bu kadar yabancı kalıyordu.
O an zihnime sızmak isteyen her sesi zorla susturdum. Kutan'ın bunlarla alakası bile olsun istemiyordum. Kalp kırıcı meselesinde kilit nokta bendim, ama oklar nedense durmadan Kutan'a dönüyordu.
Sarayın en önemli adamlarından birinin oğluydu. Yönetimden biri yüzünden kaçırılmış ve ismi dahi değiştirilmişti, tabii ne kadar doğruysa. Hiç kimse bu kadar ayrıntıyı nasıl didiklememişti aklım almıyordu.
Peki Talat Kılıç, eli kolu bu kadar uzunken dibindeki adamın oğlunu kaçırdığını nasıl bu kadar geç öğrenmişti. İlmek ilmek dolanan herşey bir olup kördüğüme dönüştü.
Kutan bunları duyduktan sonra Yağız'ı suçlayabilecek miydi çok merak ediyordum. Annesini ufacıkken kaybetmiş birine bunu nasıl açıklayacaktık, hiç bilmiyordum.
Tek bildiğim Yağız Atay kolay kolay onun elinden kurtulamazdı. Sesindeki öfke, bakışlarındaki acımasızlık artık gözle görülür bir hale gelmişti. Talat Kılıç, oğlu için sınırları zorlayacak gibi görünüyordu.
Saatlerdir Kutan'ı düşünmekten beni nereye getirdiklerini idrak edememiştim. İlk defa uslu durup zorluk çıkarmadığım için de gözleri fazlasıyla üzerime çeviriyordum. Beynimi kemiren lanet soruları kapı dışarı edip beton zeminde cenin pozisyonunda kıvrıldım.
Yine zindandaydım.
Bana ait olan köşede yemek getirdikleri tepsiden uzak kendime bir alan bulmuştum. Yerler ne kadar pis olsa da şuan yatacak tek yer burasıydı ve ben yorgunluktan ölmek üzereydim. Bütün kemiklerim sızlıyor ve en beteri sırtımın acısı daha çok derinleşiyordu.
Düzensiz soluklarla gözlerimi yumdum. Kutanların nerede olduğunu o kadar merak ediyordum ki son çare kendimi Alçin'e yalvarırken bulmuştum. Talat'ın o halleri beni daha çok endişelendirmişti. O yüzden bir an önce onlardan haber almam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP KIRICI: FEVT
FantasyGörüyor musunuz? Savaş başlıyor... Kapılar açılıyor, savaş artık benim için başlıyor... *** "Ailen güç için sizi gözden çıkardı, peki sen ne yaptın?" diye sordum içim kanaya kanaya. Burnumu sertçe çekip gözyaşlarımı ondan gizlemeye çalışmıştım anc...