Sakura, yurt odalarına dönerken İno'nun dikkatini başka yöne çekmek için elinden geleni yaptı. Her nasılsa, sarışın diğerlerinin yanından ayrılana kadar ağzını kapalı tutabildi - Sakura'nın son derece minnettar olduğu bir şey. Naruto'yu, Hinata'yı ve Sai'yi ne kadar sevse de, en yakın arkadaşlarının bu tuhaf deneyimin tüm detaylarına sahip olması konusunda rahat olup olmadığından emin değildi .
Aslında Ino'ya söylemek bile istemiyordu ama Sakura ondan kurtulmanın olmayacağını biliyordu.
Yurt odasının kapısı Sakura'nın arkasından çarptığı an, Ino ona döndü - gözleri merakla ve yeni dedikodulara duyulan aşılmaz ihtiyaçla parladı.
"Aman tanrım. Sakura!"
"İno," diye inledi Sakura, zaten ağrıyan başını ovuşturarak. "Bunun ne olduğunu senin bildiğinden daha fazla bilmiyorum."
"Ah, bunun ne olduğunu kesinlikle biliyorum!" Ino adeta zevkten ciyaklıyordu. "O senden çok hoşlanıyor, Alın! Ve o sen profesörsün ve o çok... nasıl desem... rüya gibi!" Bu sefer, Ino gerçekten ciyakladı.
"Ne yapacaksın?"
"Ne ben yapacağım?" Sakura yüksek sesle güldü. "Şaka yapıyorsun, değil mi? Hiçbir şey yapmayacağım. O pislik ve benim profesörüm . Böyle bir şeyi bu kadar halka açık bir yerde neden riske attığını bile bilmiyorum - herkes bunu görebilirdi. Eminim bu onun başını belaya sokabilirdi. Ya da en azından kötü görünüyordu."
"Eğer o kadar pislikse, başının belaya girmesini neden umursuyorsun?" dedi sağ gözünü kırparak İno.
İno'nun kendini beğenmiş gülümsemesi, Sakura'nın alnındaki tikin sıçramasına neden oldu.
"Çünkü benim için de kötü görünecek, biliyorsun o sınıftaki hiç kimse beni olduğum gibi sevmiyor," Sakura cümlesini Ino'ya doğru parlayan genç bir yüzle noktaladı. "Ben ve profesör arasında bir şey olduğunu düşünürlerse, beni kesinlikle katlederler."
"Profesörle aranızda bir şey mi var?" İno'nun gözlerindeki saf yaramazlık parıltısı Sakura'nın midesini bulandırdı.
"Saçmalama İno!"
Sakura artık dayanamayıp derin bir nefes verdi ve saç maşası mı çıkardı. Yarın sabah saçını yapmakla uğraşmak istemiyordu o yüzden işini şimdi halledecekti.
"Ben bir şey söylemiyorum Alın. Bunlar senin sözcüklerin."
"Eğitim için gittiğim yerdeki öğretmenime aşık falan değilim İno lütfen boş yapmayı kes."
Bir elinde sıcak maşa ile uzun pembe saçlarına bukleler yaparken bir yandan en yakın arkadaşı İno'ya laf yetiştirmeye devam etti.
Elindeki törpü ile tırnaklarını yapan İno ise göz kırparak Sakura'ya döndü.
"Bak Sakura sana emin olduğum bir şey söyleyeyim mi? Eğer bir ay içinde o seksi ve etkileyici öğretmeninle öpüşmezsen benim adımda İno değil. Anlaşıldı mı?
Sakura derin bir nefes verdi.
Tanrı aşkına Uchiha Sasuke'den daha da çok nefret ediyordu.
•
•
•
•
•
•"Burası soğuk ama Sasuke-kun," diye somurttu Sakura. Bu sadece bir bahaneydi. Üstündeki iç çamaşırlarını çıkarmaktan utanıyordu pembeli kadın.
"Battaniyelerim var Sakura, merak etme." Sasuke dudaklarını bir kez daha onun dudaklarına bastırarak onu susturdu ve onu sıcak elleri ve güçlü kollarıyla kendisine yaklaştırdı.
Sakura, kasıklarının derinliklerinde biriken arzu hissine teslim olurken, Sasuke'nin elleri Sakura'nın bedeninde geziniyordu. Üşüdüğü hakkında söylediği yalan ortaya çabuk çıkmıştı çünkü kuzgun oğlanın dokunduğu her bir nokta kor gibi yanıyordu.
Sasuke'nin parmakları dantelli siyah külotunun eteğinin altına tehlikeli bir şekilde iniyordu ve Sakura birdenbire onun kıyafet bolluğundan rahatsız oldu. Geri çekilip tekrar ona baktı. Bu sefer pembeli kız kızgın gibiydi.
"Neden ben neredeyse çıplağım ve sen hala bu kadar çok kıyafet giyiyorsun?"
Sonra Sasuke ona sırıttı, yavaş yavaş elbise gömleğinin düğmelerini açmaya başlayarak hız eksikliğiyle alay etti. Şaşırtıcı bir hayal kırıklığıyla hırlayan Sakura, ileri uzandı ve bu işi kendisinin halletmesi gerektiğini biliyordu.
Tanrım Uchiha çok sinir bozucu birisi.
Her gömleğin düğmelerini açmaya çalıştığı sırada Sasuke, onu tekrar öpüyordu ve dudaklarda, dişlerde ve deride kendilerini kaybederken, her ikisi de haftalardır kendilerini durdurmaya bastırdıkları duyguları karşısında kendilerini serbest bırakıyordu.
Sakura nefes nefese yattığı yataktan kalktı. Tanrı aşkına gördüğü rüya da neydi öyle? Profesörü ile sevişirken rüya görmesi hiçte etik değildi.
Sakura alnından akan terleri silerken yanında uyuyan sarışın kıza baktı. Şükür ki uyanmamıştı yoksa ne gördüğünü anlatmak zorunda kalırdı.
İno'ya profesörü ile yaptığı seksli rüyayı anlatamazdı asla.
Derin bir nefes verdi.
Keşke rüyaya devam etme şansım olsaydı diye geçirmeden edemedi.
AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA BÖYLEYİM RESMEN ZORT OLDUNUZ MU BAKAYIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impressive teacher | sasusaku ✓
Fanfiction"Bu yaptığınız haksızlık! Diğer öğrencilerinizden bir farkım yok. Bana da normal davranmanızı talep ediyorum." Karşısındaki kuzgun saçlı öğretmeni elindeki ödev kağıtlarına bakarken pembe saçlı kadına baktı; "Ödevini beğenmedim. Yeniden yap." Pembe...