Şuan Sasuke'nin yanında olmak için her şeyini verirdi Sakura ama onun yerine, onu çok yakınında tutan ve başparmağıyla eline yumuşak daireler çizen Kabuto'nun yanındaydı.
Sonunda Sasuke'nin gözlerini yakaladığında midesi parmak uçlarına kadar düştü. O kadar çok umduğu duygular oradaydı ve o kadar çoktu ki Sakura'nın başı dönüyordu. Onun yıkıldığını gördü.
Etrafında döndüklerinde onun öfkeli olduğunu gördü. Üçüncü dönüşte, tamamen ve tamamen kaybolmuş görünüyordu. Sarışın kızın kolunu bırakmıştı ve eli gevşekçe yanında asılıydı.
"Benimle dans etmeyi kabul ettiğin için çok mutluyum, Sakura," diye içini çekti Kabuto, kulağına çok yakındı. Nefesi alkol gibi kokuyordu. Midesini bulandırıyordu...
Ve küçük, sarhoş bir sürtük olan Sakura, Kabuto'ya doğru eğildi, dudaklarının kulağına hafifçe dokunmasına izin verdi, onun titremesini iğrenme değil de zevk için almasını umdu. Sasuke ile göz temasını hiç kesmedi. Birden bire bir ses işitti Sasuke'nin olduğu yerden... Elinde tuttuğu bardak kırıldı. Hedeflediği sinire açıkça kavuşmuştu...
Elinin kanamadığını umdu... Canına zarar gelmesi en son isteyeceği şeydi...
En azından onunla ilgilenecek sarışın bir kız diye düşündü.
Şarkı sakinleşti, dans pistinde yavaşça dönerken Sakura'yı bir tür sersemleten, gözleri ona her baktığında Sasuke'nin üzerinde parlıyordu. Omuzları çökmüş, elleri ceplerine girmişti. Ve onu o kadar dikkatle izliyordu ki, bakışlarının sabit sıcaklığı altında eriyebileceğini düşündü.
O zaman bir milyon hatırayı anımsadı... Onunla tanıştığı gece. Sınıfındaki ilk günü. Onunla bankta oturduğu ve ona bir çörek getirdiği gün. Karin'i sınıftan attığı zaman. Onu ilk öptüğünde. Onun dairesine gittiği gece birlikte uyudukları zaman...
Sakura hiç aşık olmamıştı ama asla olmak istemediğine inanmaya başlamıştı. Kendini bu kadar acıya dayanacak bir duruma sokmanın ne faydası vardı? Eğer aşık olmak bir tercih meselesi olsaydı asla ona aşık olmak istemezdi.
Sakura, sarışın kızın da şimdi ona baktığını belirtti. Belli ki Sasuke'nin bakışlarını takip etmişti. Sasuke'nin elini düşürdüğü ve şimdi açıkça Sakura'ya baktığı için mutlu görünmüyordu, ama aynı zamanda bu konuda bir şey yapmayacak veya söylemeyecek gibi görünüyordu.
Bu düşünce Sakura'nın kalbinin acıyla çarpmasına neden oldu. Ne şansı vardı ki? Birlikte olduğu kız fevkalade güzeldi ve az çok tatlı görünüyordu. Belli ki Sasuke'ye aşıktı. Sakura,içinde acınası hissetti, sonuçta ona yalan söylemişti. Sasuke onun başka kimseyi istemediğine, tek kişinin kendisi olduğuna inanmasına izin vermişti. Ne acımasız bir şaka, değil mi?
Neden bu aptal partiye gelmişti ki? Neden Tsunade'nin onu ikna etmesine izin verdi? Başından beri şüpheci davranmıştı ve bu konuda içgüdülerine güvenmeliydi. Tsunade, Sasuke'yi kadınla birlikte görmüş ve Sakura'ya bundan bahsedebilirdi. Sakura'nın burada olmasına kendisinin tanık olmasına gerek yoktu.
Kabuto, Sasuke'yi açıkça görmüş gibi, "Görünüşe göre bu gece herkesin gözü sende Sakura," diye mırıldandı. "Onun gibi adamlara dikkat etmelisin."
Sakura ironiye neredeyse burnunu çekecekti.
Sasuke, Kabuto'ya dikkat et dedi.
Kabuto, Sasuke'ye dikkat et dedi.
Hangisi daha tehlikeli kestiremiyordu asla...
Her iki durumda da, Sakura sikilmiş gibi hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impressive teacher | sasusaku ✓
Fanfiction"Bu yaptığınız haksızlık! Diğer öğrencilerinizden bir farkım yok. Bana da normal davranmanızı talep ediyorum." Karşısındaki kuzgun saçlı öğretmeni elindeki ödev kağıtlarına bakarken pembe saçlı kadına baktı; "Ödevini beğenmedim. Yeniden yap." Pembe...
