"Bu yaptığınız haksızlık! Diğer öğrencilerinizden bir farkım yok. Bana da normal davranmanızı talep ediyorum." Karşısındaki kuzgun saçlı öğretmeni elindeki ödev kağıtlarına bakarken pembe saçlı kadına baktı; "Ödevini beğenmedim. Yeniden yap."
Pembe...
"Yani?" sarışın doktor sütü bolca koyarak kahvesini karıştırdı. "Devam et."
Sakura çayını yavaşça yudumladı, oyalamak için elinden geleni yaptı ve sadece birkaç saniye kazandı.
"Hımm, şey ... Yani, Tsunade, kimsenin başını belaya sokmak ya da başka bir şey istemiyorum."
Tsunade kaşığını düşürdü. " Başın belada mı? Oh-ho, bana nasıl bir hikaye anlatmak üzeresin, küçük bayan?"
Yanaklarına yükselen sıcaklık, Sakura çayında neredeyse boğulacaktı. Sakura her zaman bir şeyleri anlatmakta zorlanan bir kişilikti ve bu durumu çocukluğundan beri yenemememişti. Şimdi ise patronuna, profesörü ile yaşadığı olayları anlatmak biraz şey... Hmm tuhaf?
"Öyle bir şey yok! Demek istediğim -"
Tsunade, öğrencinin konuşmasını engellemek için elini kaldırdı. "Bana ne söylersen söyle aramızda kalır. Tabii bir şekilde incinmeyeceksen. Bu durumda, o küçük gösterişçi piçin kıçına tekmeyi basmak zorunda kalabilirim."
Yaşlı kadının dediklerine biraz gülen Sakura, kadına gerçekten güvendiğine karar verdi. "Cuma gecesi, beşinci günü dört arkadaşımla bara gittim. Dördü aslında iki gayri resmi çift ve sonunda ikişer ikişer ayrıldılar ve ben barda yalnızdım. Birdenbire …pekala, Sasuke oradaydı.Bir nevi…benimle flört etti, sanırım. Ama etmedi de her neyse işte... Gerçekten kelimeleri söylemeden bana çekici olduğumu düşündüğünü söyleyip duruyor.En azından yaptığının bu olduğunu düşünüyorum.Ve sonra hesabımı ödemesinin nedeni... Ah, nedenini bilmiyorum. Sanırım daha oturmadan ve benimle konuşmaya başlamadan önce yaptı. Kafası çok karışık. Barda beni görünce daha çok konuşacağımızı düşünmüş olmalı..."
Sakura, hikayesi boyunca çayına bakmıştı ve tepkisini ölçmek için Tsunade'ye bir bakış attığında ağzı açık bir şokla karşılaştı. Neredeyse sinek girecekti. Belki de ona hikayeyi anlatmak o kadar da iyi bir fikir değildi... kadın tamamen travma geçirmiş görünüyordu.
Tereddüt eder bir şekilde sordu."Eee, iyi misin?" Sakura yaşlı kadının yüzünün önünde elini salladı. "Tsunade?
"Sanırım şoktayım." Tsunade başını salladı. "Kendini neyin içine soktun, Sakura?"
"Hiçbir şey! Bilmiyorum!"
Sakura başını kavuşturduğu kollarına gömdü. "Yemin ederim, bunu teşvik edecek hiçbir şey yapmadım, her ne kadar onun bir şekilde suçladığı izlenimine kapılsam da... bu her neyse."
"Ah, Sakura," Tsunade hafifçe gülümsedi. "Bu senin hatan."
"Üzgünüm, ne? Ne yaptım ben?" Sakura'nın kafası masadan kalktı, şimdi şok olma sırası ondaydı.
"Mükemmellikle lanetlenmişsin," Tsunade her zamanki küstah tavrını varsayarak gözlerini devirdi.
"Güzelsin, zekisin, komiksin. Sasuke bile sana karşı koyamıyor."
Uchiha Sasuke'nin karşı koyamayacağı bir kız?
Sakura hemen kafasını masaya geri verdi. "Peki o zaman ne yapmam gerekiyor?"
"Dikkatli ol, Sakura." Tsunade onun başını okşadı. "Sırrınız bende güvende, ama diğer fakültelerden bazıları buna itiraz edebilir. Bu zararsız küçük çapkınlıktan daha ileri gitmesine izin verme, ikiniz için de kötü olabilir. Özellikle Sasuke. Diğer profesörler her zaman Sasuke'yi sıcak suya sokmanın bir yolunu arıyor. Biliyorsun fakültedeki en genç ama en kıdemli kariyere sahip bir profesör, eğer birisi öğrencisi ile birlikte olduğunu öğrenirse iyi olmaz. Ne senin için ne de Sasuke için..."
"Hiçbir şey olmayacak." diye inledi Sakura masadaki yerinden. "Yaptıklarından herhangi birini kastettiğinden bile emin değilim."
Yüzünde özel bir gülümsemeyle kahvesine geri dönerken Tsunade'nin söylediği tek şey "Mhm" diye mırıldanmaktı. Sakura'yı tiye aldığı belliydi. "Hadi kıçık kırık öğrencim şu röntgen sonuçlarına bakalım en iyisi. Malûm biricik profesörün özel olarak röntgen çekilmesini istemiş."
Sakura kafasını salladı ve Tsunade'nin arkasından yol aldı.
• • • • • • •
Sakura, frizbi oyununun kenar çizgisinden kaşlarını çattı ve Naruto'nun aşırı iddialı atışlarından biriyle başka bir masum frizbi oyuncusunu indirmesini izledi. O çocuk bir gün onun ölümü olacaktı, yapacağını biliyordu.
Veya Sasuke olabilir…
Sakura güçlükle yutkundu. Neden yakışıklı olmak zorundaydı? Bu, her şeyi çok daha kötü ve başa çıkmayı çok daha zor hale getirdi. Dikkati şimdi gerçekten ona dönmeye başlamıştı ve onu görmezden gelebileceğini düşünürken, şimdi kendini boş boş oturmuş ve son etkileşimlerini düşünürken buldu. Kendini kaptırmayı göze alamazdı... erkeklere ayıracak vakti yoktu… özellikle de aslında erkek olan erkekler ve aynı zamanda onun profesörü. Hepsi biraz zararsız flört ya da onun gibi bir şeydi. Röntgeni için para ödemeyi neden teklif ettiğini mantıklı bir şekilde açıklayamıyordu… belki sınıfta olduğu için okul sorumluluğu konusunda endişeliydi? Ama istememesine rağmen özellikle Tsunade'ye Sakura'nın röntgeni çekmesi için haber vermesi? İkisi de aynı sebep değildi.
Hayır. O aptal değildi. Ama yine de, bunu neden yaptığını tam olarak çözememişti, ama bunu düşünmekten yorulmuştu ve ondan sadece bir mola vermek istiyordu. Onu sadece birkaç haftadır tanıyordu ve çoktan zihninin özel girintilerini işgal etmişti.
En azından yarın laboratuvardı ve onu görmesi gerekmeyecekti . Onun incelemesinden, boğucu, sarhoş edici varlığından uzak tam otuz altı saat geçirdi. Sakura gülümsedi ve Naruto'nun uç bölgeye takla attığını tam zamanında gördüğünde dikkatini tekrar oyuna verdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
