Noel partisine sadece bir gün kalmıştı ve Sakura, Sasuke'ye gideceğini söylemekten kaçınmak için tüm kararlılığını alıyordu. Sürpriz olmasını o kadar çok istiyordu ki bir şekilde içinde tutmayı başardı. Kanepesinde yanına kıvrılmış, izlemesi için yalvardığı bir dram filmi izliyorlardı.
Sasuke neredeyse bir saat önce uyuyakalmıştı. Kafası kanepenin arkasına yaslanmıştı ve derin derin nefes alıyordu. Görünüşe göre dram filmleri onun işi değildi. Sakura bir süre onu izledi, sonunda parmaklarını kendi parmaklarıyla birleştirmek için uzandı, tutuşunu biraz daha sıktığını hissettiğinde memnun oldu. Sözüne sadık kalmıştı ve ikili ders bittiğinden beri neredeyse her gün görüşmüştü. Yine de Sakura partiden sonra mola için eve dönecekti ve bu yüzden kampüsteki son akşamını Sasuke ile geçirmeye karar verdi. İkili ayrı kalmayı alışkanlık haline getirme taraftarı değildi kesinlikle.
Bir şekilde sınıfın dışında çok farklı görünüyordu. Daha rahat. Elbise yerine bir tişört ve eşofman giyiyordu ve saçları… Şey, saçları aynıydı. Uykuda yüzü korumasızdı, alnı sıkışmadı ve dudakları çatık değildi. Bir şekilde her zamankinden daha da güzel ve masumdu.
Sasuke, uykulu, derin bir iç çekti ve Sakura'nın omuzlarına kıvrılarak onu kanepede kendisine yaklaştırdı. Sakura gülümsedi, dikkatini tekrar filme çevirirken başını boynuna gömdü.
Sasuke'nin dudaklarının yukarı doğru nazikçe çekildiğini görmedi.
Sakura böyle uyuyakaldı, kanepede kolunun altına kıvrıldı. Gecenin bir yarısı uyandı, film çoktan bitmişti. Ayağa kalktı ve onu uyandırmadan Sasuke'nin elinden nazikçe kurtulmaya çalıştı.
"Gidiyor musun?" Sasuke'nin boğuk sesi onu dondurdu.
Sakura arkasına baktığında, bir çocuk gibi uykulu uykulu gözlerini ovuşturduğunu gördüğünde neredeyse eriyordu. "Gitmiyorum, istemezsen tabii..."
"İstemiyorum, kal" dedi, kolunu nazikçe çekerken. "En son böyle bıraktığımda seni pişman olup bir hafta kendime gelemedim. Gitmeni istemiyorum o yüzden."
Sakura, Sasuke'nin kuzgun saçlarını okşarken ufak bir öpücük kondurdu. "Söz veriyorum gitmeyeceğim Sasuke-kun. Sülük gibi yapıştığım için benden bulabilirsin hatta."
"Tch, sanmıyorum. Senden ayrılmaya niyetim yok Sakura."
Sakura bir kez daha Sasuke'den sevgisinin güvenvesini aldıktan sonra tekrardan aşık olmuştu o adama...
•
•
•
•"Tanrım, Ino," Sakura içini çekti. "Ağlamayı kes!"
"Çok güzel görünüyorsun!" diye feryat etti Ino, Sakura'nın kirpiklerine son bir maskara süpürürken kendi makyajını mahvetti. "Seksi erkek arkadaşınla buluşmak için süslü bir partiye gittiğine inanamıyorum. Ve seni harika bir şekilde hazırladım. Tanrım adamı dinden döndürürsün bu güzellikle. Sana tapacak inan bana! Ve kısmen benim sayemde, değil mi?" Ino bir yandan gururla ağlarken arkadaşını hazırlamaya devam etti.
"Sakin ol Ino," diye azarladı Sakura, kahkahasını kontrol altında tutmaya çalışarak. "O kadar büyük bir şey değil..."
"Büyütülecek bir mesele değil derken!?" İno çığlık attı. "Neden tüm iyi şeyler senin başına geliyor? Ne kadar büyük bir parti olduğunu bile anlamıyorsun!"
"Ben hayır!" Sakura azarladı, ayağa kalkıp vahşi bir hayvana yaklaşılır gibi nazikçe ona yaklaştı. "Sorun değil, anlıyorum. Önemli bir şey. Sadece gerginim, hepsi bu..."
"Gergin?!" Ino'nun ruh hali anında değişti. "Neden gerginsin? Kesinlikle harika görünüyorsun bebeğim! Oradaki tüm adamların kıçlarını koyacaksın!"
"Sebep güzelliğim değil..." diye mırıldandı Sakura, ensesini bilinçli bir şekilde ovuşturarak. "Bu parti benim sosyal sınıfımın çok dışında olan insanlarla. Garip hissedeceğim."
"Ah, Sakura," Ino'nun yüzü anında yumuşadı. "İyi olacaksın. Tsunade sana yardım edecek ve güzel görüneceksin. Tam uyum sağlayacaksın."
"Emin misin?" diye sordu Sakura, arkadaşına takdir dolu bir gülümsemeyle.
Ino elini en iyi arkadaşının omzuna koyarak onu güven verici bir şekilde sıktı. "Eminim. Şuan tanrıça kadar güzel olduğun kadar."
"Sakura-chan!" Naruto'nun hırıltılı sesine kapının çılgınca vurulması eşlik etti.
Sakura gözlerini Ino'ya çevirerek ağzı yüksek sesli arkadaşına kapıyı açmak için döndü. "Bu ne, Çok güzel görünüyorsun."
Naruto, siyah bir smokin giymiş, saçlarını hayatında bir kez gerçekten şekillendirmiş, kapısında duruyordu. Boynunda çözülmüş bir papyonu vardı. "Bu işkence aletini bağlamama yardım eder misin?" diye sordu boynundaki kravatı göstererek. "Hinata bana yardım etmek için burada değil ve bununla ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok."
"İçeri gel." Sakura elinden tuttu ve onu odaya çekti. "İno, papyon bağlamayı biliyor musun?"
"Hayır, ama YouTube biliyor!" Ino, dizüstü bilgisayarına koşmadan önce parmağını havaya kaldırdı. "Bekle Naruto, seni kurtaracağım."
"Teşekkürler," Naruto sırıttı. "Harika görünüyorsun, Sakura-chan!"
"Teşekkürler," Sakura biraz kızardı. "Hinata ile partide olacağına sevindim, işlerin nasıl gittiğine bağlı olarak sizinle takılmam gerekebilir."
"Tabii ki, Sakura-chan!" Naruto ışınlandı. "O Sasuke denen adama göz kulak olacağıma sevindim. Babana senin için iyi olduğundan emin olacağıma söz verdim, hehe."
"Aman tanrım," Sakura elini alnına vurdu...
"Alın!" Ino dizüstü bilgisayarının arkasından bağırdı. "Yüzüne dokunmak konusunda ne demiştim?!"
"Pardon pardon!" Sakura teslim olurcasına ellerini havaya kaldırdı.
Ino, Naruto'ya dönmeden önce nefesinin altında, muhtemelen aşağılayıcı bir şeyler homurdandı.
"Tamam sarışın gel buraya."
Ino bir yandan videoya bakarken bir yandan Naruto'nun papyonunu bağlıyordu. Çok işlevli bir arkadaşı olduğu için bir kez daha şükür etti Sakura.
Ama hala gergindi. Şuan tek istediği gayriresmi sevgilisinin kollarına uyumaktı. Bu aptal parti yerine orada olmak istiyordu...
İşte geldik zurnanın zırt dediği yere.
Öbür bölüm Saskeye ve Sakura'ya sövmeyin 😋🤫 upS spoi oldu biraz 🤗
Finale çok az kaldı.
Ve 2k için çok teşekkür ederim herkese okuyup yorum yapan. Ellerinize sağlık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impressive teacher | sasusaku ✓
Fanfiction"Bu yaptığınız haksızlık! Diğer öğrencilerinizden bir farkım yok. Bana da normal davranmanızı talep ediyorum." Karşısındaki kuzgun saçlı öğretmeni elindeki ödev kağıtlarına bakarken pembe saçlı kadına baktı; "Ödevini beğenmedim. Yeniden yap." Pembe...