Asıl Part 2 sonra gelecek ama bu şekilde de yazmak istedim :)
"Ben hanlık için babama isyan etmem için etkilemeye çalışıyorsun sanmıştım Saltuk Beg, sen çok yanlış anladın sanırım." Saltuk oyuna geldiğini haykıran ve bundan zevk aldığını sonuna kadar gösteren dibindeki güzel yüze bakakalmıştı.
Çolpan devam etti onu yakan sözlerine.
"Ayrıca ben seni cesur ve kararlı biri sanırdım, hemen kaçan değil. Birinin gözleri her şeyi açığa sererken inkar etmesi korkaklık değil midir?"
Görüyor muydu gerçekten hislerini yoksa yine oyun mu oynuyordu? Ama haklıydı sözlerinde, yıllardır içinde bu gizli sevdayı taşımasının sebebi korkması değil miydi? Canı değildi korktuğu, Çolpan'ın konumlarına vurgu yapıp dinlemeye değer bile görmeme ihtimali onu yıkardı. Bu sevdadan hiçbir beklentisi olmamıştı şimdiye dek ama ya değersiz görülürse sevdası?
"Peki ya korkmakta haklıysa ve bir olumsuz cevaptansa soruyu ömür boyu saklamak istiyorsa?"
Anlıyor musun çektiğimi diye bağırıyordu Saltuk'un bakışları. Ne yapayım söyle?
"Seçim onun. Belki bir ihtimali kaçırıyordur bilemez değil mi?"
Çolpan adamın aklını daha da karıştırmaktan duyduğu zevki saklamıyordu ama ciddiyeti de belli oluyordu. Saltuk'un kararsızca çırpınan bakışlarının ona değmesi hem hoşuna gidiyor hem de bir an önce silinmesini istiyordu.
"Çolpan... Bike'm. Duymak istiyor musunuz gerçekten?"
"Burada değil."
Etrafına bakınan Çolpan onu takip etmesini isteyen bakışını atarak arkasını dönüp talim alanından uzaklaşmaya başladı. Onu nereye çektiğini bilmiyordu Saltuk, sadece takip ediyordu. Gitmese, korkusuna sığınsa bir ihtimali kaçırabilecek olma düşüncesi onu Dağ Obası'nın ortasında bikenin peşine düşürmüştü. Onları görenlerin ne düşüneceği bile geri plandaydı şu an.
Cephaneliğe getirmişti onu Çolpan, beraber girmelerinin dikkat çekmeyeceği belki tek yere. Burası obanın kalabalığindan nispeten uzakta kendi başına bir yapıydı. Etraftan çocuk ve hayvanların sesleri geliyordu sadece.
Çolpan yüzlerce kılıcın, kalkanın arasında geziyor kontrol ediyordu gerçekten niyeti buymuş gibi. Konuşmayı kendisinin başlatması gerektiğinin farkındaydı Saltuk şu durumda ama nasıl? Buraya gelene kadar kurduğu her cümle uçmuştu çoktan aklından."Bikem."
Çolpan onun sesiyle çekti elini oklardan.
"Evet. Dinliyorum."
Umursamazca çıkmıştı sesi, sanki oraya bunun için getiren o değilmiş gibi.
Saltuk yılların gizini açmanın zor olacağını biliyordu ama şu an hissettiği gerilimin en zorlu savaş meydanından beter olacağını hayal etmemişti. Aralarında 2 metre kadar vardı ve Çolpan ona bakmıyordu bile böyle hissederken."Haddim olmayan bir şeyin hayalini kurdum yıllardır. Bir ihtimal dediniz söyleyin var mı imkanı?
"Yıllardır? Kaç yıldır dilin bağlı Saltuk Beg? Sen söyle önce."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saltuk & Çolpan (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / Destan
FanfictionSalpan sevdasına dizinin verdiği sonu kabul etmiyorum