Not: +18 / Cinsellik vardır sorumluluk benden çıkmıştır :)
Kanlı mücadelelerin ardından Batuga Gök tahtına oturmuş Akkızla yönetimi ele almıştı. Dağ'ın uğradığı haksız sürgünün karşılığı olarak hazineden aktarma yapmış ana yurdunu kalkındırmıştı. Çolpan yeniden Dağ'ın başındaydı. Sonunda intikamını alabilmenin verdiği azıcık huzur bile yetmişti yeni bir başlangıç yapmasına, Saltukla beraber. Yıllardır gizli saklı yaşadıkları ilişkilerini coşkulu bir düğün toyuyla ilan etmişlerdi halka. Saltuk vaktini Çolpanla geçirmek istediği için yasavulluktan çekilmişti ama Batuga'yı yalnız bırakmaya gönlü el vermediğinden sık sık Gök'e gider, durumu kontrol ederdi.
O günlerde yine Gökteydi, gideli 4 gün olmuştu ki evlendiklerinden beri en uzun ayrılıklarıydı bu. Gittiğinin gecesi bitigle karargaha geçtiğini, dönüşünün uzayacağını haber etmişti. Bu durum sinirini bozsa da yeğeninin istemiş olduğu ihtimali hemen geri dönmesini istetecek bitig yazmasını engelledi ama demek ki yeğeniyle konuşması gerekiyordu Çolpan'ın. O, saraydaki işlerden uzaklaştırmadan Saltuk geri durmazdı çünkü.
Obanın günlük işleriyle ilgileniyor, kervanlardan gelen haberleri dinliyordu gün boyu Çolpan, bir gözü kulağı beklediğindeydi ve aklı da ona vermesi gereken haberde. Elindeki işleri bitirip otağına çekilmek için merdivenlere yönelmişti ki obaya giren Saltuk'u gördü. At üstündeyken bakışları özlemle buluşmuştu çoktan. Biraz sinirden biraz da halkının önünde duygulanmamak için kendini otağa attı Çolpan, atını daha dağbana teslim bile edemeyen Saltuk'u beklemeden. Tahtına geçip oturmuştu Saltuk otağa girdiğinde. Yerinden bile kıpırdamadı ama günlerdir yolunu gözlediği eşi ona yaklaşırken. Onun bu halini ise hiç yadırgamamıştı Saltuk, yıllardır alıştığı hali buydu nasıl olsa, fazlasını beklememeyi öğrenmişti.
"İşlerin bitebilmiş bakıyorum. Belki yarım kalan bir şeyler vardır iyice kontrol etseydin erken dönmüşsün."
"Eksik kalmadı varsa da bakan bulunur. Bir hoş geldin yok mudur?"
"Evine dönene niye hoş geldin diyeyim ama evin neresi sen de emin değilsin galiba."
Saltuk sitemli sözleri duymayı bekliyordu geç kalmıştı biliyordu ama Çolpan'ın koca Dağ tahtında otururken bu kez sadece ona geç geldiği için hesap sorması hoşuna gitmişti. Birkaç adım daha atarak kapattı mesafelerini.
"Ne oldu Dağ Han'ı yolumu mu gözlerdin yoksa ondan mı sinirin?"
Çolpan halinden keyfi belli olan adama dikti bakışlarını.
"Ne diye kendimi yorayım seni düşünerek? Nasıl olsa tıpış tıpış bana dönmüyor musun eninde sonunda."
"Madem bunu biliyorsun o güzel yüzün niye asık hala?"
Çolpan ayağa kalkıp iki adım inip geçti karşısına.
"Bilmem belki obanın işlerinden bunalmışımdır belki tüccarlarla anlaşamamışımdır, merak mı edersin?"
"Etmeyeyim mi hatun? Senin yüzündeki en ufak gölge beni de yaralar."
"O yüzden mi akşama döneceğim diye çıkıp 4 gün sonra dönersin otağına? Güya yasavul değilsin artık ama Gök'ün her işinde varsın. O bitiği de göndermeseydin, gerek yoktu. Tahmin ederdim nerede olduğunu, başka otağlara gidecek halin yok ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saltuk & Çolpan (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / Destan
FanfictionSalpan sevdasına dizinin verdiği sonu kabul etmiyorum