Bir Garip At Hikayesi Part 3

40 6 21
                                    

Bazı ficler tek partta kalmalı yoksa sonucu böyle olabiliyor dkkdkd içime hiç sinmedi ama bu şekilde bitsin bu.  İyi okumalar :)

Daha bir gün önce tanıştığı ve kısa süre de olsa şimdiden yanında olmaktan keyif aldığı kişinin onun gibi sıradan biri olduğunu düşünmüştü Saltuk, Dağ Bikesi olabileceğini aklına bile getirmemişti. Toya davetli herkesin yeteneklerini gösterdiği toylarda görevliydi Gök'teki karargahtan bunun için seçilip gelmişti at peşinde yorulmuş olmasına rağmen görevi bırakamazdı sabah erkenden geçmişti yerine. Onun gibi henüz eğitim sürecindeki genç alplerle beraberlerdi, hanları ve Gök ile Dağ'ın kutlu kan ve akkemiklilerinin teker teker atışlarını izlemişlerdi köşede yeni emirleri beklerken. Saltuk çoğu yüze dikkat etmemişti uzun süre ta ki Çolpan ismini duyana dek. Başta ne dendiğini duymamış sadece yayı gererken görebilmişti bu güzeli, başarılı atışıyla sevinmişti onun için, henüz karakemiklilerin atışlarına geçilmediği için onun kim olabileceğini merak etmiş yanındaki arkadaşına sormak zorunda kalmıştı.

"Bilmiyor musun Dağ'ın Bikesi o. Aklın nerede senin?"

Arkadaşı cevap verirken Çolpan da ona bakan Saltuk'u fark etmişti. Saltuk anladığı gerçekle bakakalmıstı. Ona niye söylememişti kim olduğunu? Rahat davranmıştı yanında fazlasıyla bilse tutardi kendini, bilse yanına bile yaklaşamayacağını da düşündü. Onunla eğlenmek mi istemişti bu bike, bilmiyordu.

"Saltuk! Ayakta mı uyuyorsun?" 

Kolundan çekiştiren arkadaşı ile Çolpan'dan çekmişti gözlerini.
"Ne oldu?"

"Sen bugün ayakta uyuyorsun belli. Gökmenbaşı gözcülere aş götürün dedi duymadın mı? Hadi oyalanmayalım."

"Olur geliyorum."

Saltuk yeni görevi için ayrılırken konak otağına geçen Çolpan'ı görmeye çalışmıştı önünü dolduran insanlardan seçemese de sanki ona bakıyordu o da hala ama bunu eledi kafasından, kendini tanıtmayıp onunla oynayan bike niye baksın sana diye söylendi kendine.
Çolpan uzaklaşan Saltuk'u seçebilmişti,rahatsız olmuştu böyle öğrendiği için nedenini bilmese de. Ablasının ona yönelen soruları ile onunla sohbete dalmıştı.

Öğleden sonra sıkılmış dolaşıyordu Çolpan. Bir yanda kutlu kanlar ve beyler, bir yanda halk keyfini çıkarıyordu toyun. Karşıdan gelen kişiyi görünce mutlu olmuştu ama ona baktığı gibi yüzünü çeviren kişi için öyle olmadığını anlamıştı. Saltuk yeni dönebilmişti gözcülerin yanından. Dinlenmeye vakitleri yoktu nerdeyse hemen yeni görevine gitmeliydi. Karşıdan gelen kişi ise hiç yardımcı olmamıştı. Dün karşılaşmak için can attığı kişiyi bugün şimdi göresi yoktu, sanki bikenin seni göresi vardı diyordu bir yanı. Görmemiş gibi yapıp geçmek istedi, ne diyebilirdi ki bir bikeye?

"Nereye gidersin Gök Alpi?"
Yanından geçip yüzüne bakmayan alpe şaşırdı Çolpan, arkasından seslendi. Saltuk duydu onu ama devam etti yoluna.
"Sana derim duymuyor musun?"

Ikinci seslenis üzerine durmuştu yerinde, dönüp baktı çağırana.
"Bir emriniz mi vardı Çolpan Bike? Duymamışım sizi."

Çolpan yanına gelmişti o durunca. Çolpan kim olduğunu anlayınca araya konan mesafeyi anladı hemen, bunu istemiyordu işte.

Saltuk & Çolpan  (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / DestanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin