Çolpan geceyi sarayda geçireceğini söylediğinde Batuga mutluluktan havaya uçmuştu, yeğeninin ona ne göstermek istediğini merak etse de kalma kararını almasının nedeni başkaydı. Yenilmelere doyamayan biri vardı gece görmek istediği.
Toy için gelen misafirler saraydan ayrılmış, Alpagu ve peşindekiler de dönmüştü. Ulu Ece Dağ bikelerine baktıkça duyduğu rahatsızlığı yüzüne yansıtmaktan çekinmiyordu. Çolpan ne Alpagu Han ile anlaşırdı ne de ablasının evliliğini onaylardı ama değiştirilemeyen bir kader vardı. Tılsım, kibrini üstünde taşıyan bu adamda ne bulmuştu anlamamıştı hiç. Iki hanlığın barışı için onlar arasındaki gönül bağının kolaylaştırıcı olacağı düşünülmüş barış sağlanmıştı. Birlik halinde gözükseler de babasına karşı aşağılayıcı tavrından vazgeçmeyen Alpagu Han ile siyasi bağları incecik bir iple bağlıydı. Tılsım onunla mutlu olduğunda diretse de eskisinden çok farklı olduğunu biliyordu.
Saray sofrasında Saltuk'u beklemiş ama gelmemişti, yeri vardı oysa. Danış Ata ordugahı kontrole gittiğini söylemişti sonunda hana. Bu vakitte gitmek zorunda mıydı, hiç durmaz mıydı bu adam?
Sofrada soğuk rüzgarlar esiyordu alışıldığı üzere, av toyundaki anlaşmalardan söz açılmamıştı orada bulunduğu için farkındaydı, birkaç kez Alpagu ve Vera ile zıtlaştı ama büyümedi mesele. Tılsım ve Batuga ile odalarına çıktılar sonrasında. Ablasının yüzünden sorun çıkarmadığı için derin bir nefes verdiğini anlıyordu.
"Hiç bakma öyle. Gördün ne kadar sakindim yemek boyu."
"Bir şey demiyorum Çolpan iyi dayandın, büyüyorsun sonunda."
"O ne demek? Çocukça mı davranıyordum eskiden?
Hakkımızı arıyordum hala ararım. Sen ve Batuga kaldım diye çok mutluydunuz çekip gitmeyeyim diye uzatmadim kocan ve karısının laflarını."Böyle diyerek Tılsım'ı üzmek istememişti ama çıkmıştı bir kez ağzından. Ellerini tuttu ablasının, tuttuğu gibi saraydan çıkarmak isterdi. Tılsım gülümsedi kardeşine, biliyordu huyunu, sinirlenince nasıl kapılıp gittiğini.
"Darılmadın değil mi kandaşına?"
"Sana hiç kizar mıyım ben? Doğrusu şaşırdım kalmana. Obada işler var demiştin geldiğinde."
"Vardı, yarın yaparım. İstemez misin beni burada?"
"Niye istemeyeyim deli kız. En çok da Batuga sevindi. Teyzem gelsin diye bekliyordu."
"Sahi ne gösterecek o bana sen biliyor musun?"
"Evet ama süpriz çok heveslendi, o göstersin."
Batuga da içeri girmişti o sırada.
'Anne biz teyzemle balkona gideceğiz sen de gelsene."
"Balkonda ne işimiz vardır yeğenim?"
"Biraz daha sabret teyze."
Çolpan ve Tılsım onun istekli haline gülümsediler beraber dışarı çıktılar. Yolda künelerden hanın onu çağırdığını duyan Tılsım ayrıldı yanlarından. Gök Orda'yı gözler önüne seren saray balkonuna geldiklerinde Çolpan yeğenine baktı. Batuga elinden tutup uç tarafa götürdü onu. Kenara dayandıklarında hala söylememişti çocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saltuk & Çolpan (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / Destan
FanfictionSalpan sevdasına dizinin verdiği sonu kabul etmiyorum