Saltuk & Çolpan (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / Destan

15 Bahar Öncesi / Dikkat

Gök Saray'da küneler harıl harıl bir koşturmacanın içindeydi. Alpagu Han boy begleri için bir av toyu kurmuş, Ulu Ece de beg hatunlarını sarayda ağırlamak istemişti. Ara ara halkın desteğini kontrol etmek için yapılırdı bu, beglerin bir isyana kalkışıp kalkışmayacağı hep göz önünde tutulurdu, hatunları ikna etmek için de hediyeler hazırlatmıştı Vera. Sarayın tek hakimi olarak yönetiyordu herkesi. Tılsım Hatun  da yerini almıştı sofrada ama Vera'nın baskınlığı  onu etkisiz bırakıyordu, oysa ne güçlüydü önceden Dağ'ın Bikesiyken. Sarayda huzursuzluk çıkmaması ve Gökle Dağ arasındaki barışın zedelenmemesi için sineye çekiyordu her şeyi. Tek derdi Batugaydı, onu tüm kötü sözlerden korumaktan başka gayesi yoktu varsın sarayda sözü geçmesindi. Avlunun bir köşesinde Temurla oynayan oğluna  bakınca sofranın ağırlığından uzaklaşıyordu. Sarayın dış kapısı açıldığında atıyla giren kandaşı Çolpan'ı görmesiyle  ayaklandı yerinden. İki kardeş vakit buldukça görüşseler de her seferinde aynı özlemle kucaklaşıyorlardı.

"Hoş geldin kandaşım, nerdeyse gün batacak sen yeni geliyorsun?"

"Hoş bulduk kandaşım. Hemen sorguya mı çekiliyorum eski günlerdeki gibi?"

"Hep küçüğüm olarak kalacağın için evet."

"Gök hatununa hesap vermem Tılsım Hatun."

"Ama Dağ'ın büyük bikesine verirsin Çolpan Bike."

"Evren'e işler bu sözlerin ama madem üzüldün meraklandın diyeyim. Babam önceden av toyuna gitti, obadaki işleri bitireyim diye geride kaldım hoş yine bitmedi ama bir görüneyim dedim. Buradaki herkes ittifakların peşinde, meydanı Vera'ya bırakmana gönlüm razı gelmedi."

Hatunlarla ilişkisini mesafeli tutan ama onların dilinden anlayarak bağlılıklarını pekiştiren Vera'ya bakıyordu. Tılsım bilirdi Çolpan'ın hoşnutsuzluğunu göstermekten çekinmeyeceğini. Sarayda denk geldiklerinde sürtüşme çıkmadan bitmezdi günleri Vera ile. Geniş sofraya yerleştiler Vera'nın bakışları altında. Ulu Ece hiç istemese de Dağ Bikesini karşılama zorunluğu vardı bu kadar hatunun karşısındayken.

"Gelmezsin diye düşünmüştüm bu vakte kalınca Çolpan Bike. "

"Gök'ün aşından daha öncelikli işlerim vardı ama kandaşım için her zaman vaktim olur siz meraklanmayın, gerektiğinde burada olurum, onun yanında." 

İkilinin arasındaki  buz gibi havayı hatunlar elbette hissediyordu Tılsımla Ulu Ece'nin otağlara yayılan anlaşmazlığı gibi. İki kandaş kendi aralarında sohbete daldılar, yakınlarındaki hatunlardan Çolpan'ın da gelişiyle onlara yönelenler olmuştu, Dağ'ın genç bikesinin o anki tek varis olarak baskınlığını biliyorlardı. Batuga teyzesinin geldiğini fark edince oyununu bitirip yanına gelmişti. Genç kadının kollarındaydı küçük tegin.

"Teyze, çok özledim seni."

"Ben de seni özledim yeğenim."

"Anam yolunu gözlerdi sabahtan beri neden geç kaldın bir şey mi oldu?"

"Yok, koca obanın yapılacağı biter mi hiç. Geldim ama bak, akşamüstüne kadar buradayım."

Yüzü asılmıştı Batuga'nın.

"Dönecek misin yine hemen kalsana burada? Ne olur kal sana göstermek istediklerim var gece. Anam da çok ister kalmanı."