Saltuk & Çolpan (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / Destan

15 Bahar Öncesi / Genç Aşıklar

Başlık çok yaratıcı kabul ediyorum. Savaş  Dönüşü ficlerinin devam hikayesidir.

Çolpan ve Toygar Han, Evren Alp ile han otağında İpek Yolu'na çıkacak kervanın başındakilerle görüşüyorlardı. Yardımcısı Tilbe babasına Gök çarşısına teslim ettiklerinin hesabını verip selam verdikten sonra yanına yaklaşmıştı. Uzun süredir orada olmalarına rağmen sohbeti bölemiyordu ama diyeceği olduğunu anlamıştı Çolpan. Babasından izin alıp dışarı çıktılar. Tilbe'yi kenara çekti otağdan uzaklaştıklarında.

"Nedir bu acele diyeceğin, kaş göz yapmaktan ölüyordun içeride?"

"Size haber gönderen vardır bikem, haber etmem şarttı."

"Kimmiş o?"

Tilbe dışarıdan kimsenin duyamayacağı şekilde eğildi ona.
"Gök Yasavulu Karakayalar'da bekleyecekmiş bu gece."

"Sen nereden haber aldın bunu?"

"Çarşıda gördüm yola çıkmadan evvel. Gece orada bekleyeceğini söyledi. Ben geleli de epey oldu çoktan gelmiştir size haber edeyim dedim."

"İyi yapmışsın. Yola çıkalım. Derdi neymiş bu Göklünün anlarız."

"Hanımiz merak eder."

"Dolaşacağım derim bir şey olmaz."

Çolpan tekrar han otağına girip babasına obadan çıkacağını haber etti, onun başına buyrukluğuna alışkın olan Toygar Han birkaç uyarı ile gönderdi. Tilbe ile atlarina atlayıp denilen yere sürdüler. Vardığında ileride atının yanında oturan Saltuk'u görünce oraya yaklaştı, Tilbe geride kalmıştı gözcülük için. Saltuk sesi çoktan duymuş ona dönmüştü, Çolpan'ın gelmeme ihtimali az ürkütmemişti onu.

"Saraydan mı kaçtın Saltuk, ne ararsın gece gece buralarda?"

"Kaçtıysam otağında misafir eder misin bikem?" Çolpan da yanina oturdu.

"Önce dilini keseyim de sonrasına bakarız belki acırım haline de Evren Alpla yatırırım sizi. Birbirinizi pek seversiniz bilirim."

"Bu kadar acımasız olamazsın."

"Obaya gelmek istiyorsun diye dedim istemiyorsan sorun yok tabi. Tilbe'ye geleceğim demişsin bu ne rahatlık?"

"En son gördüğümde görmek istediğinde haber et demiştin, görünce başka türlü ulaşamam diye söyledim. Ona güveniyordun buraya da getirmişsin, hiç suçlama beni."

"Nereden bileyim 2 gün sonra hemen çağıracağını? Bu kadar sabırsızdın madem onca yıl nasıl bekledin?"

"Beni beklediğini bilirken nasıl durayım uzakta?"

"Görevini aksatma hanın kizar sonra."

"Endişe mi edersin benim için?"

"Ederim dersem pek mutlu olacak gibisin."

"Acundaki umrumda olan tek kadın desin de sevinmeyeyim mümkün mü?"

"Hiç inandırıcı değilsin Saltuk. Özellikle Tilbe'nin dediklerinden sonra."