Önceden tanışmaları olarak Bir Garip At Hikayesi zamanı alınabilir.
Eğitim merkezinde sabahın ilk ışıklarından beri çalışıyordu alpler, hepsi çok iyi savaşçı olan bu kişilerin daha iyi olması şarttı. Artık 2 yılı doldurmuştu Saltuk, yeni gelenleri görünce buradaki ilk hallerini hatırlıyordu şimdi daha deneyimliydi. Komutanları o günkü eğitim için geldiğinde onu ve birkaç kişiyi ayırıp bir göreve yollayacağını söylemişti.
"Türk boyları ortak düşmanımız Çin'e karşı bir olmaya karar verdi. Hanımızın emriyle sizler diğer hanlık ve obaların gönderdiği alplerle eğitim alacak ortak bir hücum geliştireceksiniz."
Ertesi gün öğleye doğru belirlenen karargah yerine gelmişlerdi diğer Türk obalarından gelenlerle kaynaşmaya başladılar şu an barıştalardı nasıl olsa ve birlikte yaşayacaklardı bir süre. Deniz'den Ay'dan Sarı Türgişler her yönden gelmişlerdi. En son gelenler Gökler olmuştu Çin sınırından yola çıkmışlardı. Biraz dinlenmelerine izin verilmiş sonra eğitim için toplanmışlardı. Komutanlar toplanma otağından çıkmışlardı içlerindeki bir kişi Saltuk'un görmeyi beklemediği biriydi. Gelen eğitmenlerin emirleriyle başladılar eğitimlerine. Ordularının en iyilerini göndermişti hanlar ve beyler, güç gösterisinden kaçınmıyorlardı. Hemen dövüş haline geçeceklerini sanmışlardı ama kendilerini yerde sürünürken buldular. Saltuk kaçıncı seferi döndüğünü hatırlamıyordu bıkmıştı herkes gibi ama devam ediyordu. Soluklanmak için durakladığında başına gelen kişinin gölgesini gördü ilk. İlk günden azar yemek olmazdı burada kendisini göstermek en büyük amacıydı. Uyarı gelmeden hareketlendi dibindeki kişinin sesini duyması da bir oldu.
"Bu önümdeki hariç hepiniz kalkın gidin dinlenin. Bugünlük yeteri yarın daha çok işimiz var." Yorgunluktan güneşin altında bulanan zihni oyun mu oynuyordu Saltuk'a? Bu sesi tanıyordu. Kafasını kaldırmasıyla ona üstten bakanla göz göze gelmesi bir oldu."Çolpan... Dağ bikesi?"
"Unutmamışsın çömez ama sana iltimas geçecek değilim hiç heveslenme. Kaytarıyordun biraz daha devam edeceksin."
Diğerleri teker teker ayrılıyordu meydandan.
"Sizin ne işiniz var burada?""Ne işim olabilir? Türk ordusunu eğitmek ve savaşa hazırlamak tabiki. Haydi tamamla cezani."
"Ben kaytarmıyordum. Göz açıp kapama süresiydi o."
"Ben öyle görmedim ve dediğimi yapmak zorundasın. Yoksa bir bikenin emrine uymayacak mısın?"
"Kaç tur atmam lazım?"
"20."
"Ne? Haksız ceza bu."
"Biraz daha konuşursan cezan gece yarısına kadar devam edecek. Sıkılmam beklerim."
"Emriniz olur bikem."
Bıkkınla kısık sesle konuşmuştu. Çolpan biraz geriye gitti bir uçtan diğer uca giden alpi izlemeye başladı. Neden yaptığını bilmiyordu ama uğraşmak istemişti o an. Yavaş yavaş giden haline üzüldü.
"10'a düştü cezan iyi günümdeyim ona say. Fazla da uğraşasım yok seninle."
"Hiç böyle şımarık değildi ne olmuş buna? Sana kim olduğunu bile söylememişti ne bekliyorsun ki ak kemiklilerden?" Kendi kendine söylene söylene tamamladı ilk turunu döndü geriye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saltuk & Çolpan (15 Bahar Öncesi Ve Fazlası) SalPan / Destan
FanfictionSalpan sevdasına dizinin verdiği sonu kabul etmiyorum